Öztürk Yılmaz, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, partisi tarafından kesin ihraç istemiyle disipline sevk edildiğini anımsatarak, bu yanlıştan dönülmesini umduğunu söyledi.
Tedbirli olarak disipline sevk edildiğini vurgulayan Yılmaz, "Bu tedbirin kaldırılması konusunda itirazda bulunuyoruz. Tedbir kararı, benim CHP içerisinde filen ve hukuken hiçbir şey yapamamam anlamına geliyor. Milletvekilliğinden kaynaklanan ve CHP'nin bir üyesi olarak, sahip olmam gereken haklar şimdiden elimden alınmış oluyor. Buna itiraz ettik. Umuyorum bundan olumlu sonuç alırız ve bu disiplin süreci tamamlanmış olur" ifadelerini kullandı.
"Yanlış bulduğum şeyleri dile getirdim"
Televizyon programına katıldıktan sonra yerli yersiz bazı tartışmaların olduğunu dile getiren Yılmaz, olayı bazı çevrelerin siyaseten kullanmak istediğini savundu.
Yılmaz, "Dinimizi trollerden öğrenecek değiliz" diyerek, şöyle devam etti:
"Elhamdülillah Müslümanız. Dinimizi trollerden daha iyi bilen ve yaşayan insanız. Biz, trollerin ve din bezirganlarının uydurduğu dine değil Allah'ın indirdiği dine inanıyoruz. Bizim için din Allah'ın indirdiği dindir, kullanılan, siyasete malzeme edilen, çarpıtılan ve troller gözüyle bakılan bir din anlayışı asla değildir, olamaz. Ezan da bizimdir, din de bizimdir, dil de bizimdir, vatan da bizimdir, millet de bizimdir, yüce Atatürk de hepimizindir. Bu kutsal değerlerin birini diğerine karşı kullanmak, diğerini küçültmek amacıyla kullanmak yanlıştır ve biz bunun her zaman karşısında oluruz. Hepsi kutsaldır. 'Ezan, Türkçe de okunsun' demekle asla dine karşı olunmuş olmaz. Böyle bir şey olamaz. Bu çarpıtmanın kimler tarafından yapıldığını ve kullanıldığını biliyoruz."
Kendisinin bu açıklamaları "Genel Başkan Yardımcılığından alındığı için söylediği" yönündeki iddiaları anımsatan Yılmaz, buna "kargaların bile güleceğini" ifade etti.
Yılmaz, partide yanlış bulduğu şeyleri dile getirdiğini aktararak, partisiyle 15 Temmuz gecesinde başlayan sürece yaklaşım, 16 Nisan referandum öncesi ve sonraki gelişmelerin yönetim biçimi, terörle mücadele, CHP'nin muhalefet tarzı ve 24 Haziran gecesi ve akabinde yaşanan gelişmeler konusunda ayrı düştüğünü anlattı.
Atatürkçü, vatansever bir insan olarak siyaseten durduğu noktayı savunma hakkı olduğunun altını çizen Yılmaz, 24 Haziran seçimleri sonrası eleştirilerini parti yetkililerine ilettiğini söyledi. Yılmaz, "Bunlar olmamış gibi bu tür bir iddianın dile getirilmesi yanlıştır" dedi.
"Böyle açıklamalar yapıyor, acaba arkasında kim var?" denildiğini söyleyen Yılmaz, "Biz doğruyu söylerken illa bir yere yaslanacaksak, biz insan değiliz, her şeyden önce kişiliksiziz, karaktersiziz demektir. Doğruyu savunmak illa bir yerden destekle olacaksa bu gerçekten vahim bir durumdur" değerlendirmesini yaptı.
"Niye bu çıkışı yaptınız, zamanlaması doğru mu?" şeklindeki eleştirileri anımsatan Yılmaz, "Atatürk'ün, cumhuriyetin değerlerini savunmak bir zamana mı bağlıdır? Her zaman biz savunmak zorundayız" dedi.
"Bu parti trollerin yönlendirmesiyle hareket edemez"
Öztürk Yılmaz, 24 Haziran'dan hemen sonra seçimin siyasi ve sayısal değerlendirmesinin yapılması gerektiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Yapılması gerekeni, siz zamanında yapmıyorsunuz, böyle kutsal değeri biz saldırı halinde savunduğumuz zaman, 'zamanlama bu muydu?' CHP, kendi değerlerini her yerde savunduğu zaman daha fazla güçlenir. Bizim gücümüz budur. Bu parti, bu ülkeyi kuran partidir. Dolayısıyla bu parti mahalle baskısıyla, trollerin yönlendirmesiyle hareket edemez. Hiç kimse, benim bu parti ile gönül bağımı asla kopartıp, atamaz. İnandığım değerlerdir, beni hayatta tutan. Gücüm oradan gelir. Yurttaş olmak, birey olmak tek başına yeterli değildir omurgalı olmak da önemlidir. Doğruyu savunurken omurgalı olmak önemlidir. Mesele trollere teslim olmamaktır, ülkenin her şeyine sahip çıkmaktır."
Hukuki mücadelesinin devam edeceğinin altını çizen Yılmaz, "Bu partinin yerel seçimlerde başarılı olması için parti içerisinde beni eleştiren çoğu trollerden daha çok çalışacağım" dedi.
Kaynak: AA