İçişleri Bakanlığınca hayata geçirilen "Biz Anadoluyuz Projesi" kapsamında Muş'un Malazgirt ilçesinden İzmir'e gelen öğrenciler, ilçede görev yaparken şehit olan Binbaşı Arslan Kulaksız'ın doğum gününde eşini ziyaret etti.
Malazgirt'ten İzmir'e gelen 50 öğrenci, şehidin doğum gününde İzmir İl Jandarma Alay Komutanlığının nizamiye girişinde ellerinde karanfillerle beklemeye başladı.
Beraberinde oğlu Burak, kızı İrem'le birlikte İzmir İl Jandarma Alay Komutanlığına gelen şehidin eşi Sibel Funda Kulaksız'a doğru koşarak sarılan öğrenciler, şehit eşine ellerindeki çiçekleri verdi.
Duygulanan Kulaksız'ın yanına gelen 13 yaşındaki Baran Bari, üzerindeki kazağı şehit binbaşı Arslan Kulaksız'ın ağabeyi Baver'e hediye ettiğini belirterek, kazağı bugün özel olarak giydiğini söyledi.
"Bugün eşim 48 yaşına bastı"
Baran Bari'ye sarılarak öpen şehidin eşi Kulaksız, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, eşinin doğum gününde şehit olduğu ilçeden gelen çocukların kendisini çok mutlu ettiğini dile getirdi.
Kendisini şanslı hissettiğini ifade eden Kulaksız, böylesi bir gururun kimseye nasip olmayacağını belirtti.
Bütün çocuklara tek tek sarılan Kulaksız, "Bu çocuklar bizim geleceğimiz, onlar bizim umudumuz. Onlar bizi böyle karşıladığına göre demek ki çok iyi yerdeyiz. Eşim onların başını okşardı, eğitimlerini çok önemserdi. Her gittiği yerde bayrağımızı dalgalandırdı. Çok iyi bir komutandı. Bugün eşim 48 yaşına bastı, doğum gününde bu çocukların burada olması onun büyüklüğünü gösteriyor." diye konuştu.
Saldırı olacak diye uyarmış
Kulaksız eşinin şehit olduğu, kendisinin de yaralı kurtulduğu saldırı anını da anlattı.
Saldırıyı gören Arda ile sohbet ettiğinde o anların tekrar gözünde canlandığını ifade eden Kulaksız, saldırıdan 10 gün önce eşinin şehit edildiği noktaya yakın yerde bulunan Arda'nın evini ziyaret ettiklerini belirterek şöyle devam etti:
"Ardaların tavukları ördekleri vardı, onları sevmiştik. Arda ateş ettiklerinde camdan bakmış her şeyi görmüş hatta onun babası yardıma koştu. Eşim bana göğsünü siper etti. Ondan sonra silahını çekti. 'Allah' dedi silahını çekti. İkimiz de kapıları açtık. Kırılan camların üzerine ben yattım. Onun da camların üzerine yattığını ateş edeceğini sanıyorum. Meğerse o kalbinden vurulduğu için orada bayılmış. Oradaki Arda'nın annesinden falan yardım istedim. Oradaki sivillere ateş ediyorlar yatın diye uyardım. Sonra ben kendi kolumu sardım. Bayılmayayım ki eşime yardım edeyim diye düşünüyordum. Ben bir astsubay ve oradaki vatandaşlarla birlikte eşimi taşıdık. Herkes bilsin ki biz şehit eşleri olarak çok güçlü kadınlarız. Böyle de dik duracağız, dik durduğumuzu da göstereceğiz. Biz devletimizin, milletimizin yanındayız."