Hasat sonrası toprak hazırlığını kısa sürede tamamlamak isteyen çiftçilerin en büyük hatası anız yakmak oluyor.
Çiftçiler, tarlayı temizlediklerini ve hastalıkları yok ettiklerini düşünürken hem toprağa hem çevreye zarar veriyor.
Konuyla ilgili konuşan, TOGÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Mehmet Ali Sakin, "Organik madde olmadığı zamanda su ve rüzgar erozyonuna da açık oluyor. Esasında üreticilerimiz kendi bindikleri dalı kesmiş oluyorlar. Zaten organik maddesi az olan toprakları bu şekilde anızları yakarak uzaklaştırarak organik maddeyi azaltıyorlar." dedi.
Toprak verimliliğinin düşmesi, bir sonraki üretimde daha fazla gübre kullanılmasına sebep oluyor. Artan üretim maliyeti ve düşen toprak kalitesi, anız yakmanın aslında tarlayı öldürdüğünün kanıtı. Yapılması gereken ise anızın sürülerek toprağa karıştırılması.
Anız yangını ormana sıçrıyor
Hava kirliliğine de yol açan anız yangınları, ormanları da tehdit ediyor. 2019 yılında Türkiye'de çıkan 2 bin 688 yangından 184'ü anız yakmaktan kaynaklandı.
İtfaiyeci Dursun Ekrem Er, "Tüm uyarılara ve yasak olmasına rağmen anız yangınları doğaya zarar vermeye devam ediyor bu durum önlenemeyen orman yangınlarına yol açtığı gibi ciddi derecede hava kirliliğine de neden oluyor. Bizim itfaiyenin mesaisini harcamadan ziyade, bizim üzüldüğümüz taraflar, insanlarımızın geleceğini, çocuklarımızın geleceğini yakmaları. Yani bir ağacın kaç yılda yetiştiğini siz de biliyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.
Ormana yakın yerlerde ceza artıyor
Yakılan anız, çevredeki tarla ve bahçelere de zarar veriyor. Öte yandan, anız yakanlar sıkı takipte, dönüm başına 73 lira para cezası uygulanıyor. Eğer yakında orman ve yaşam alanı varsa bu ceza 5 kat artırılıyor.