Çok Bulutlu 9.9ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Türkiye
24.03.2018 17:12

Çocuk istismarı, zeka düzeylerini de olumsuz etkiliyor

Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği öncülüğünde düzenlenen "Biz Geleceğiz" projesi kapsamında "Çocuk İhmal ve İstismarı Sempozyumu" gerçekleştirildi.

Çocuk istismarı, zeka düzeylerini de olumsuz etkiliyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan himayesinde, Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği (TOGEMDER) öncülüğünde, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğiyle hazırlanan "Biz Geleceğiz" projesi kapsamında "Çocuk İhmal ve İstismarı Sempozyumu" yapıldı. 

"Çocuk İhmal ve İstismarında Pedagojik Yaklaşım" oturumunda "İhmal ve istismarın çocukta oluşturduğu kısa-uzun etkiler" konusunda sunum yapan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nusret Soylu, ihmal ve istismarın hem biyolojik hem fiziksel hem ruhsal hem sosyal hem de kişilik ve kimlik gelişimi gibi birçok alanda çocuğu etkilediğini söyledi.

Çocukların ihmal edilmesi ve istismara uğramasının, zeka düzeyi ve beyin yapılarını etkilediğine dikkati çeken Soylu, şöyle konuştu:

"Anne-babasıyla güvene dayalı ilişkisi olan çocuğun beyin durumu normalken, yoğun ihmale maruz kalan çocuğun beyin durumu, beyin hacmi dahi etkileniyor. Bir çocuğun gelişimi için uygun uyaranlara ihtiyacı var. İstismar ise çocukları daha farklı etkiliyor. İstismarın fiziksel sağlığını ve ruhsal sağlığını etkileyen sonuçları var, hatta biyolojik sonuçları da var. Sayısız çalışma var, istismara uğrayan çocukların beynindeki bazı bölgelerin daha farklı çalıştığı, beyin hacimlerinin daha farklı olduğu, uyaranlara daha farklı yanıt verdiğine dair. Bu da onun tüm hayatını etkiliyor. Travmalar sadece bireyi etkilemiyor, birkaç nesli etkiliyor. Bir kişi istismara uğradığında, fiziksel, davranışsal, duygusal, ruhsal sonuçları olduğunu biliyoruz. Bu kişiler yetişkin halinde yine travmalara yatkın hale geliyorlar. Bir de bunun aslında epigenetik mekanizmalarla biyolojik olarak da sonraki nesle aktarıldığını da biliyoruz."

"Çocuğun mahremiyetini hassasiyetle gözetiyoruz"

TRT Çocuk Kanal Koordinatör Yardımcısı İsmihan Yılmaz, sempozyuma konuşmacı olarak katıldı.

Çocuk ve medya hakkında görüşlerini paylaşan Yılmaz, TRT Çocuk olarak çocuğa bakış ve yaklaşımlarını, yayın ilke ve normlarını “çocukla çocuklaşmak” üzerine kurduklarını anlattı. 

İsmihan Yılmaz, ekran değil çocuk merkezli yayın yaptıklarını ve dolayısıyla dijital ve geleneksel tüm mecralarda bilişsel, ruhsal ve zihinsel anlamda çocuğun yüksek yararını ve mahremiyetini hassasiyetle gözettiklerini sözlerine ekledi.

"Çocuklara ve onlara dair olan herşeye bu hassasiyet ile yaklaşmalıyız"

Sunumunda “Dijital Medya ve Çocuk” konusuna da yer veren Yılmaz şunları söyledi:

“Çocuklar biz yetişkinlerin birer projesi değildir. Çocuklar bizlere emanettir. Onlar ne bizim geleceğimizdir ne de inşa etmemiz gereken bir meta. Onlar bizim değil kendi geleceklerinin teminatıdır. Çocuklara ve onlara dair olan herşeye bu hassasiyet ile yaklaşmalıyız. Yetişkinler, ebeveynler olarak onların kendilerini gerçekleştirebilecekleri fırsatları onlara sunmak, bilinçli, erdemli bir yetişme dönemi geçirmelerine vesile olmakla mükellefiz." 

"İnternetten değil, internette korumaya çalışıyoruz"

Yılmaz, mahremiyet alanlarının mahrumiyet yaratmadan gözetilmesi, korunması ve kollanması gerektiğini şu sözlerle anlattı:

"Bugün dijital bir çağda yaşıyoruz ve riskleri kadar sunduğu fırsatlar da mevcut. Ekranlardan çocuklarımızı yoksun bırakmak yerine bilinçli medya tüketicisi olarak yetişmelerine gayret göstermeli ve hizmet etmeliyiz. Risklerden uzak tutarken fırsatlardan ve çağın imkanlarından mahrum etmeden. Bunun için de diyoruz ki, çocukları internetten değil internette korumaktır esas olan.”

"Çocukların dilendirilmesi de bir istismar konusudur"

"Çocuk İhmal ve İstismarında Mevcut Uygulamalar" oturumunda konuşan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürü Serkan Gömce ise emniyetin istismar ve suça itilen çocuklar konusundaki uygulamalarından bahsetti.

Aile içi istismar olaylarının en çok zorlandıkları konu olduğunu belirten Gömce, "2001 yılında Çocuk Polisi’nin kurulmasıyla, mağdur çocuklar polis merkezlerinde psikologlar tarafından karşılanıyor devamında avukat ve uzman polis memuru tarafından ifadesi alınarak savcılığa gönderiliyor. Suça itilen çocuklar konusunda ise sadece kimlik kontrolü yapılıp savcılığa nakli yapılıyor. İfade işlemleri savcılık tarafından yapılıyor. Çocukların dilendirilmesi de bir istismar konusudur. Ama bu konuda yaptığımız işlem Kabahatler Kanunu çerçevesinde. Bu konuda yasal düzenlemenin yapılması gerektiği görüşündeyim" diye konuştu.

Kaynak: AA  

Sıradaki Haber
Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili davalar devam ediyor
Yükleniyor lütfen bekleyiniz