Cumhurbaşkanı Erdoğan, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Milli Eğitim Bakanı Yılmaz ve beraberindeki öğrencileri kabul etti.
Salona gelişinde çocuklarla tek tek tokalaşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra sözü, yerine geçen Mehmet Akif İlkokulu 4. sınıf öğrencisi 10 yaşındaki Yiğit Türk'e verdi.
"Taşıdığımız sorumluluğun farkındayız"
Türk, "Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Demokrasinin kalbi ve milli iradenin temsil makamı Gazi Meclisimizin açılışının 97. yıl dönümü olan 23 Nisan 1920 tarihi milletimizin bağımsızlığa ulaşma yolunda kendi iradesiyle başlattığı var olma mücadelesinin en önemli adımı kuşkusuz. Tüm dünya milletlerinin tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir kurtuluş destanına sahip ve aziz şehitlerinin kanlarıyla kazınmış olan bu kutsal vatanda yaşayan bir çocuk ve cumhurun başkanı tarafından onu temsil yetkisiyle onurlandırılmış bir birey olarak hepinizi en kalbi duygularımla selamlıyorum." sözleriyle konuşmasına başladı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile vatan uğruna canları ve kanlarıyla destan yazan tüm şehitleri rahmet ve minnetle andığını belirten Türk, "Bugün burada milletin evi olan Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde, temsil ettiğim bu onurlu makamda bizi ağırlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tüm dünya çocukları adına sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Bizler bugünün çocukları, geleceğin ise öğretmenleri, doktorları, cumhurbaşkanları, sanatçıları, türlü çeşit meslek sahipleri ve daha önemlisi vatanına aşık, vatanı için tek yürek olan evlatları olarak taşıdığımız sorumluluğun farkındayız." ifadesini kullandı.
Kendileri kadar şanslı olmayan, savaş, açlık ve zorluklarla sınanan çocuklara seslenmek istediğini dile getiren Türk, şöyle devam etti:
"Bu aziz vatan darda kalan tüm mazlumlar için daima şefkatli bir sığınak olmuştur çünkü barış ve mutluluk her çocuğun ortak hakkıdır. Bizlere milli irade ve demokrasinin hakim olduğu bir gelecek sağlamak için canlarını feda eden 15 Temmuz milli irade ve demokrasi zaferi şehitleri ve tüm şehitlerimize tekrar Allah'tan rahmet, gazilerimize hayırlı bir ömür diliyorum. Hepsini saygı ve minnetle anıyor ve geride bıraktıkları çocuklarının kardeşlerimiz olarak devletimize ve milletimize emanet olduğunu belirtmek istiyorum. Tüm dünya çocukları adına barış, mutluluk ve huzur dolu bir geleceğin bizlerin olması dileğiyle bayramımız kutlu olsun ayrıca kandilimiz de mübarek olsun."
"Sizler bizim geleceğimizsiniz, sizler bizim güvencemizsiniz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise çocuklara, "Ben de Sayın Cumhurbaşkanımıza huzurlarınızda özellikle şahsım, milletim adına kalbi şükranlarımı özellikle ifade etmek istiyorum. Başta tüm buradaki yavrularımız olmak üzere hepsinin tek tek gözlerinden öpüyorum. Sizler bizim geleceğimizsiniz, sizler bizim güvencemizsiniz." diye seslendi.
Türk'ün şahsında tüm çocuklarla iftihar ettiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşlere yer verdi:
"Gerçekten konuşmasındaki belagatı ve yapmış olduğu hazırlık itibarıyla çok çok güzel bir hazırlığı sunması ve istikbali nasıl vadettiğini ortaya koyması bakımından önemli. Ben Cumhurbaşkanımızla iftihar ediyorum, tüm arkadaşlarıyla aynı şekilde tabii ki iftihar ediyorum. Şunu bilecekler ki cumhuriyet bizimdir, bu vatan bizimdir ve bu vatana hep birlikte sahip çıkacağız.
'İki bayramı bir arada bugün kutluyoruz'
Miraç Kandilinizi kutlarken bayramı da ayrıca tebrik ediyorum. İki bayramı adeta bir arada bugün kutluyoruz. Tabii 97'nci yıl dönümünde özellikle dünyada olmayan sadece bizde olan bir ulusal çocuk bayramını kutluyoruz. Bu tabii bizim egemenliğimizin de adeta bir nişanesi olan bir bayram."
Erdoğan, tüm çocuklara derslerinde üstün başarı dileklerini ileterek, "Hiçbir zaman anneleriniz, babalarınız 'öf' bile demesin, onlara bunu dedirtmeyin. Aynı şekilde öğretmenleriniz sizin bugünlere gelmenizdeki iftihar vesilenizdir, adeta ilim ve feyz kaynağınızdır. Bunları çok iyi bilip bizim varlık sebebimiz olan öğretmenlerimizin de kıymetini bilerek, hep söylerim, 'Üç kişinin elini öpeceksiniz, baba, anne, öğretmen başka kimsenin elini öpmeyeceksiniz' derim." ifadesini kullandı.
Bu ifadelerinin ardından, salonda bulunan öğretmene dönerek, "Öğretmenim doğru mu söyledim?" diye soran Erdoğan, şunları kaydetti:
"Öyle bazen çıkar, ellerini uzatanlar çıkar, ayaklarını uzatanlar çıkar, bunları hep gördük bu ülkede ama bundan sonra bunlar olmayacak. Tekrar nice 23 Nisan'larda beraber olma duygusuyla sizleri milletin evinde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde misafir etmek, hele hele 15 Temmuz'da bombaların altında kalan, bu çevrede 29 şehidimiz, 36 gazimiz var, onun için burası aynı zamanda gazi bir külliye. Dolayısıyla sizleri kutluyorum, kardeşlerinizle, ailelerinizle sizlere mutluluklar diliyorum. Sizleri Allah'a emanet ediyorum, Sayın Cumhurbaşkanım teşekkür ediyorum."
Sorular
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının ardından basın mensupları temsili cumhurbaşkanı Türk'e gündeme ilişkin sorularını yöneltti.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin çocuklara ne getireceğinin ve çocuklara "telefon, tablet ve televizyon başında zaman geçirmeleri yerine daha çok kitap okuma" mesajı olup olmadığının sorulması üzerine Türk, "Şu an çocukların bahçeye çıkıp oynamak değil de bilgisayara bakmayı, kitap okumayı değil de anneleriyle veya babalarıyla zaman geçirmeyi değil de telefona bakmayı tercih etmeleri, bu yanlış bir şey dolayısıyla. Bunun yerine bahçeye çıkıp arkadaşlarıyla oynayabilirler, anne, baba ve akrabalarıyla daha çok sosyalleşebilirler." dedi.
Türk, yeni sistemin 2019'da yürürlüğe gireceğini belirterek, "Daha iyi bir sistem olarak daha iyi bir şey getirebilir." ifadesini kullandı.
Konuşmasında savaş ve açlıkla sınanan çocuklara Türkiye'nin yaptığı ev sahipliğinden bahsettiği hatırlatılarak, dünya çocuklarının geleceğini nasıl gördüğünün ve uluslararası camiaya çağrısı olup olmadığının sorulması üzerine Türk, "Onların da cahil olmamasını istiyorum, cahillikle savaşın devam etmesini, onların da okumasını istiyorum ve onları şu anda yaptığımız gibi Türkiye'ye alıp onları da eğitebileceğimizi düşünüyorum." yanıtını verdi.
"Yeni sistemle birlikte bazı haklar da size doğdu, bunlardan bir tanesi de yeni sistemin resmen yürürlüğü girmesiyle birlikte AK Parti'ye üye olacağınızı biliyoruz. Bununla birlikte genel başkan olmayı da düşünüyor musunuz kısa vadede?" sorusu üzerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Niye olmasın?" demesinin ardından Türk de "Niye olmasın? Cumhurbaşkanımızın dediği gibi." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Niye olmasın? Madem ki veriyor bu hakkı, bu yetkiyi, dediği gibi niye olmasın?" değerlendirmesini yaptı.
Seçilme yaşının 18'e indirilmesine ilişkin görüşleri ve anayasa değişikliğinin ardından kabine revizyonu bekleyip beklemediği de sorulan Türk, şu yanıtı verdi:
"Kabine değişikliğinden bahsettiniz, bu günümüzün yani 23 Nisan ve çocuk bayramının konusu değil, ilk önce onu söyleyim. Ben 10 yaşındayım, bir an evvel ben de ülke yönetimine katılıp, gece-gündüz demeden ülkeme hizmet etmek istiyorum açıkçası. Seçilme yaşı 18 değil hatta daha erken bile olabilir bence çünkü ne de olsa Fatih Sultan Mehmet'in kaç yaşında tahta çıkıp, kaç yaşında İstanbul'u fethettiğini hepimiz biliyoruz."