Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen depremlerde Hatay'da enkaz altından ilk gün kurtarılan 45 yaşındaki Akgül, yaşama döndürüldü.
Hatayspor altyapı futbolcusu oğlu Hüseyin Efe Akgül, 17 yaşındaki kızı Zeynep Eda Akgül ve eşi Nimet Akgül ile İstanbul'da yaşayan, ancak o tarihte memleketi Hatay'da bulunan Akgül, akrabalarının bulunduğu apartmanın depremde çökmesiyle 7 saat enkazda kaldı.
Depremde akrabalarını kaybeden Akgül, enkazda verdiği yaşam mücadelesini, taburcu edilmeden önce hastanede basın mensuplarına anlattı.
Hatay'ın Ekinci Mahallesi'nde, 5 katlı apartmanın çatı katında depreme yakalandığını belirten Akgül, "İlk deprem pazar sabaha karşı olduğu zaman, bina yıkılmadan su ve güneş enerji depoları üstümüze çöktü. Tabii bir ton ağırlığında olduğu için bir kısmı yere, bir kısmı da ayağımın üzerine düştü. Enkazda abim, yengem, yeğenim ve ben kaldık." dedi.
Mutfaktaki masanın altına girdiklerini anlatan Akgül, "Yeğenim ve ağabeyim bayağı mücadele etti. O anda zaten çocuklarınız gözünüzün önüne geliyor. İkincisi eşiniz gözünüzün önüne. Üçüncüsü ailede sevdikleriniz gözünüzün önünden geçiyor. Ama perde gibi geçiyor. Yani hayattan hiçbir beklentiniz kalmıyor. Kırk yıllık, otuz yıllık bir çalışma yapmışsınız. Bir mal varlığı yapmışsınız. Bir kariyer yapmışsınız. Hiç önemli değil. Bir saniyede hepsi bitiyor. Depremin olduğu o 60 saniyede ben hayatı tersten yaşadım. O anda mal varlığı hiçbir şey, sadece çocuklarınızın ve ailenizin yanınızda olmasını istiyorsunuz." diye konuştu.
Yaklaşık 7 saat kaldığı enkaz altından vinç yardımıyla çıkarıldığını, ardından önce Antakya Devlet Hastanesine ardından Adana Balcalı Araştırma Hastanesine götürüldüğünü dile getiren Akgül, "Orada kanamayı durdurdular. İlk müdahaleyi yaptıktan sonra uçakla Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesine getirildim. Burada ortopedi ameliyatı oldum. Hastanede herkes mücadelesini dört dörtlük verdi ve bizi aile gibi gördüler." ifadelerini kullandı.
Akgül, depremde akrabalarını kaybettiğini belirterek, "Depremde ablam, eniştem, yeğenlerim öldü. Anlatılacak hiçbir şey yok. Her taraf yerle bir oldu. Kaçma şansınız sıfır ve kaçamadınız zaten." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın depremzedelere ziyareti
Nazir Akgül, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyaret gününe ilişkin, şunları söyledi:
"Hayatın ne kadar anlamsız olduğunu konuştuk. Bu mal varlığının emanetçisi olduğumuzu konuştuk. Bir saniyede, bir dakikada tepetaklak olacağımızı konuştuk. Cumhurbaşkanımız, 'Biz güçlü bir devletiz. Bunun da önlemini aldık. Her zaman da alırız. Her zaman sizin yanınızdayız.' dedi. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, güçlü bir devlet, millet olduğumuzu ve bizi kimsenin yıkamayacağını söyledi. Bu yolda da devam edersek uzun yol sarf edeceğimizi de söyledik. Sayın Cumhurbaşkanı'mız, Allah razı olsun ayağımıza kadar geldi. Bizim, onun ayağına gitmemiz gerekirken o bizim yanımıza geldi. Biz onu çok seviyoruz. Gönülden seviyoruz. Yürekten seviyoruz. Odaları, hastaneleri görüyorsunuz. Türkiye'nin ne kadar çabuk ilerlediğini görüyoruz hep beraber."
Şu an sağlığının iyi olduğunu, ameliyatın başarılı geçtiğini anlatan Akgül, başhekim ve hastane çalışanlarına teşekkür etti.
Akgül hastaneden taburcu olduktan sonra eşinin elinden sahanda yumurta yemek istediğini de sözlerine ekledi.
"Hastalarımıza psikolojik ilk yardım vermeye çalışıyoruz"
Hastanede görevli Psikolog Büşra Aydoğdu da depremzede Nazir Akgül'ü ziyaret ederek, tedavi süreciyle ilgili bilgi verdi, bir ay bir gözlem süresi olduğunu anlattı.
Psikolog Aydoğdu, hastanelerinde deprem felaketinden çıkan birçok hastanın bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Psikolojik ilk yardım vermeye çalışıyoruz. Akut stres semptomlarının bilişsel, duygusal, fizyolojik ve sosyal olarak farklı etkileri vardır. Örneğin hastada uyku çoğu zaman bozulur. Uykunun bozulmasıyla birlikte o andaki görüntüleri, sesleri duyma, suçluluk hissi, ağlama çok görürüz. Bazılarında kaçınma davranışları görürüz. Donma tepkileri de olabiliyor bazı hastalarda. İlk bir ay bu tepkiler normal. Bir ay sonrasında devam ederse afet polikliniğimiz açıldı, hastalarımızı oraya yönlendiriyoruz."