Genelkurmay Başkanlığınca yapılan açıklamada, TSK tarafından, DAİŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin yarattığı tehdidi bertaraf ederek hudut güvenliğini artırmak ve Koalisyon Güçlerine destek vermek maksadıyla, 24 Ağustos 2016 tarihinde başlatılan Fırat Kalkanı Harekatı'nın, Türkiye'nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları ve BM Sözleşmesi'nin 51. maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkı ile BM'nin DAİŞ'la mücadeleye yönelik aldığı kararlar çerçevesinde 22. güne ulaştığı ifade edildi.
Harekat doğrultusunda, Suriye sınır hattında bugün, gerekli emniyet tedbirleri alınarak, Cerablus ve Rai'de halen kontrol edilen bölgede keşif, gözetleme, hedef tespiti ve ele geçirilen 845 kilometrekare alanda oluşturulan savunma tedbirlerini geliştirme faaliyetlerine devam edildiği belirtildi.
Ateş destek vasıtaları tarafından, harekat sahasında bulunan bir DAİŞ terör örgütü hedefine toplam 6 Fırtına obüs mermisi atıldığına, harekat kapsamında bugüne kadar toplam 525 hedefe 2 bin 251 atım gerçekleştirildiğine dikkat çekildi.
Koalisyon Güçleri tarafından, Cakka (Zeytinlik) bölgelerinde tespit edilen DAİŞ unsurlarına yönelik de bir hava harekatı icra edildiği, bir havan mevzisinin imha edildiği açıklandı.
Suriye sınır hattında Bayraktar İHA ile kesintisiz keşif ve gözetleme faaliyetinin icra edilmesine devam edildiği kaydedildi.
Öte yandan, AFAD ve Kızılay'a ait unsurlar ile Özgür Suriye Ordusu ve sivillere yönelik lojistik faaliyetlerin kesintisiz sürdürüldüğü vurgulandı.
"Sivillerin zarar görmemesine mutlak şekilde dikkat ediliyor"
Terör örgütleri tarafından kullanılan ve hudut bölgesinde güvenlik riski doğuran Suriye'nin kuzeyinde icra edilen koalisyon harekatına destek veren TSK'nın, bölgede yaşayan sivil halkın zarar görmemesi için her türlü tedbiri aldığı ve bu konuda azami hassasiyet gösterildiğine işaret edilerek, bu kapsamda, sivil zayiatın meydana gelmemesi maksadıyla son teknolojik yöntemlerin kullanıldığı aktarıldı.
Harekatta gerçekleştirilen atışların, elde edilen görüntü ve tespitlerle, hedeflerin hassasiyetle saptandığı, hedeflerin sivil yerleşim yerlerine belirli kıstaslardan daha yakın olmamasına ve sivillerin zarar görmemesine mutlak şekilde dikkat edildiği vurgulandı.
Etki altına alınması uygun bulunan terörist hedeflerin imhasının da uygun mühimmatla (akıllı/güdümlü), bir plan dahilinde ateş altına alınarak gerçekleştirildiği, kesin terörist olduğu teyit edilmeyen hedeflerin asla ateş altına alınmadığı kaydedildi.