Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine tepki göstermek için gittiği Valilikte bir askerin silahından çıkan kurşunu "plastik mermi" sandığı için yaralı halde darbeci askerlere karşı direnmeye çalışan esnaf Osman Yılmaz, bir aylık tedavi sonrası hastaneden taburcu oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 Temmuz gecesi halkı meydanlara çağırmasıyla Sakarya Valiliğine giden evli ve 2 çocuk babası Yılmaz (44), burada darbe girişiminde bulunan askerlerin ateş etmesiyle karnının sol tarafından vuruldu.
Vücuduna giren kurşunu "plastik mermi" sandığı için vatandaşlarla direnmeye devam eden Yılmaz, bir süre sonra karnında kan olduğunu fark edince vurulduğunu anladı.
Vatandaşlar tarafından Yenikent Devlet Hastanesine ağır yaralı kaldırılan Yılmaz, ameliyata alındı. Kurşunun aort damarı ve diğer organlara zarar vermesi nedeniyle doktorların umudunu kestiği Yılmaz, Yoğun Bakım Servisinde yaşam mücadelesini kazandı.
Kritik süreci atlattıktan sonra Sakarya Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilen Yılmaz, bir aylık tedavisinin ardından evine ve ailesine kavuştu.
"Dağılın, yakarım, vururum. Bu darbedir, herkes evine gitsin"
Evinde istirahatine devam eden Yılmaz, yaptığı açıklamada, kendi geleceklerinin daha önceki darbelerle gittiğini, çocuklarının geleceğinin de heba olmaması için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla o gece sokağa çıktığını anlattı.
Çocuklarını, yeğenlerini ve kardeşini alıp Valiliğe gittiğini, o an hiçbir korku yaşamadığını vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Valiliğe gelmem 10 dakika sürmedi. Rütbeli askerler havaya ateş ediyordu. Vatandaşlar yeni yeni geliyordu, kalabalık yoktu. 'Bize bir zarar vermezler' dedik ama şu var, 'Geçmişte yaşanan darbelerden dolayı onları ikna edebiliriz' diye düşündük. Çünkü bu memleket darbelerden yeterince çekmiş, 'Yeter artık' demenin zamanıydı. 'Asker bizimdir, bize sıkmaz' niyetiyle gittik ama rütbeli bir asker, 'Dağılın, yakarım, vururum. Bu darbedir, herkes evine gitsin' diye bizi tehdit ediyordu. Tabii biz de korkmadık. 'Sen kime silah çekiyorsun, biz kimin vatandaşıyız, kimin askerisin?' dedik. O yine aynı bildiğini okudu. Vurulana kadar direndik. Bir arkadaşımızı ayağından vurduysa da korkmadık."
"Vuruldum ama plastik mermi zannettim"
Yılmaz, karnının sol tarafından vurulduğunu ama kurşunu "plastik mermi" zannettiğini belirterek, o anı şu sözlerle anlattı:
"Vurulduk ama 'Plastik mermi' dedim bu. Yanma var, şey var, yine 'Korkmayın, plastik mermi atıyorlar' diyoruz. 'Bizim asker bize gerçek mermi atacak' diye düşünmüyoruz. İlk, 'Plastik mermi attı herhalde' dedim. Yine arkadaşları çağırıyorum, 'Gelin, toplanın, dağılmayın, korkmayın' diye. 2-3 dakika böyle sürdü. Bir yandan da yanma devam ediyor, artık kendimden geçmeye başladım. Kanı hissettim, ondan sonra 'Vuruldum' dedim. 'Vuruldum' deyince arkadaşlar otomobille götürdüler."
Yılmaz, hastanede doktorlara en son kan grubunu söylediğini, 3 gün sonra kendine geldiğini ve tedavisinin 32 gün sürdüğünü dile getirdi. Yılmaz, kontrollerinin devam ettiğini, 1-2 ay içinde ufak bir operasyon daha olacağını aktardı.
"Yine olsa tereddütsüz, korkmadan giderim"
Valilik önünde vurulduğunu ancak Allah'ın tekrar can nasip ettiğini belirten Yılmaz, yine yaşansa tereddütsüz gideceğini, bunun bir vatan meselesi olduğunu vurgulayarak, "Bu birlik ruhunu hiçbir zaman kaybetmememiz lazım. Dışarıda üç Hristiyan ölüyor, bütün dünya kenetleniyor, bizim de bu tepkiyi, birleşimi vermemiz lazım. Bizi çok dağıtmaya, yıkmaya çalıştılar ama inşallah yıkılmayacağız, kopmayacağız, hiç heves etmesinler." dedi.
Darbe teşebbüsünde bulunan vatan hainlerine en ağır cezanın verilmesi gerektiğine vurgu yapan Yılmaz, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen'in de Türk milletinin önünde hesap vermesini istedi.