Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili, sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de aralarında yer aldığı 224 sanığın yargılandığı Genelkurmay "çatı" davasının görülmesine devam edildi.
Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve avukatları katıldı.
Duruşmada tanık sıfatıyla ifade veren Başbakan Binali Yıldırım'ın danışmanı Ömer Sertbaş, albay rütbesindeyken emekliye ayrılarak Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında görev almaya başladığını, 2015'ten sonra da Başbakan Binali Yıldırım'ın danışmanı olarak görevine devam ettiğini belirtti.
Darbe girişiminden önce Başbakan Yıldırım'ın talimatıyla ordu içindeki FETÖ yapılanmasına dair çalışma yürüttüğünü kaydeden Sertbaş, darbe girişiminden kısa süre önce konuyla ilgili sanık eski korgeneral Salih Ulusoy ile görüşme yaptığını, Ulusoy'un ordu içinde güçlü bir FETÖ yapılanması olmadığı yönünde kendisine beyanda bulunduğunu aktardı.
Akın Öztürk telefonlara cevap vermemiş
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da Başbakan Yıldırım ile görüşerek Ankara'da beklemeye başladığını dile getiren tanık Sertbaş, yaşananlara ilişkin Ulusoy ile birkaç defa görüşme yaptığını ancak kendisinden net bir bilgi alamadığını kaydetti.
Tanık Sertbaş, 16 Temmuz saat 04.00'ten sonra da Başbakan Yıldırım'ın Akıncı Üssü'ndeki pistin bombalanması talimatını ilgili komutanlara ilettiğini belirtti.
Sertbaş, darbe girişimi gecesi sanık eski orgeneral Akın Öztürk'ü de defalarca aradığını ancak Öztürk'ün telefonuna cevap vermediğini ifade etti.
Tanklarla delilleri yok etmeye çalışmışlar
Tanık Süleyman Yeşiltaş, olay günü Genelkurmay'da astsubay rütbesinde görevli olduğunu, görevinin Genelkurmay Başkanı'nın giriş ve çıkış yaptığı kapıların güvenliğinin sağlanması olduğunu belirtti.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz akşam saatlerinde bir tabur komutanının geldiğini ve çekiç uygulaması yapacaklarını söylediğini belirten Yeşiltaş, "çekiç"in kışlaya silahlı saldırı anlamı taşıdığını beyan etti.
Bir süre sonra görev yerine silahlı ve teçhizatlı 2 kişinin geldiğini anlatan tanık Yeşiltaş, bu 2 kişinin güvenlik için geldiklerini söylediğini, kendisinin de onlara güvenlik görevleri olmadığını ifade ettiğini bildirdi. Bunun üzerine ellerine kelepçe takmaya çalıştıklarını kaydeden Yeşiltaş, duvardan atlayarak bölgeden uzaklaştığını aktardı.
Sabah saatlerinde darbenin başarısızlıkla sonuçlanacağının anlaşılmasından sonra bazı darbecilerin teslim olmaya başladığını anlatan tanık Yeşiltaş, bazı darbecilerin de delil niteliğindeki bilgisayar hard disklerini sökerek tankla ezmeye ve imha etmeye çalıştıklarını kaydetti.
Yeşiltaş, bunu üstlerine bildirerek engel olmaya çalıştığını, kışla içine yapılacak olası müdahale için hazır beklediğini kaydetti.
Davanın görülmesine yarın devam edilecek.
Kaynak: AA