İNTES'in TCDD işbirliğiyle yürüttüğü araştırmada ulaşılan belgelerden derlediği bilgiye göre, 167. kuruluş yıl dönümünü kutlayan demir yollarının serüveni, Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1856'da İzmir-Aydın hattına ilk rayların döşenmesiyle başladı.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1855'te İstanbul-Belgrad arasında demir yolu yaptırma isteğinin duyurulması, demir yolu yapımı için açık çağrı niteliğindeydi. Daha sonra Sultan Abdülaziz'in "Memleketime demir yolu yapılsın da isterse sırtımdan geçsin." sözleri, demir yollarına verilen önemi gösterirken Sultan 2. Abdülhamid'in "Hicaz Demir Yolu benim eski rüyamdır" dediği hattın yapım çalışması, dönemin basınına "Yüzyılın en önemli yatırımı" olarak yansıdı. Osmanlı İmparatorluğu askerleri, yapımı yaklaşık 18 yıl süren Hicaz Demir Yolu hikayesinin görünmez kahramanları oldu.
Bağdat Demir Yolu'nun gerdanlığı: Varda Köprüsü
Bağdat Demir Yolu'nun gerdanlığı olarak nitelendirilen Varda Köprüsü, söz konusu güzergahının "en yüksek", "en uzun", "en zorlu geçiş noktası"nda yer alırken savaşların bitmediği bir dönemde yapılan köprüde, 4 ton ağırlığında mermer blokların çıkartılması sırasında 21 işçi ve bir Alman mühendis yaşamını yitirdi.
Bağdat Demir Yolu yapılırken küçük çaplı bakım atölyesi olarak kurulan Eskişehir Cer Atölyesi, Cumhuriyet döneminde ray döşeme, vagon ve lokomotif onarma işlerinin yapıldığı, "herkesin gözünde imkansızın başarıldığı" yer haline geldi.
Cumhuriyet döneminde demir yolları, 1923 yılında toplanan İzmir İktisat Kongresi'nin de önemli konuları arasında yer aldı. Demir yollarının inşaatının programa bağlanması kararı alındı. Ülkenin demir yolu ağlarıyla örülmesinde, Ilıca-İskele-Palamutluk, Samsun-Çarşamba, Ankara-Yahşihan hatları atılan ilk adımlar oldu. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1924 yılında Meclis'in açılışında, "Ülkede her fırsattan faydalanarak bir karış fazla demir yolu yapmak fakat durum ne olursa olsun bir gün geri kalmamak düsturunun milletin gerçek ihtiyacına tamamen uygun olduğu kanısındayım." sözleri, Cumhuriyet'in demir yolu politikasını özetliyordu.
Demir yolu tarihinin unutulmaz yüzleri
"Demir Yollarının Babası" olarak bilinen Behiç Erkin, TCDD'nin kurucusu ve ilk genel müdürü olarak kayıtlara geçerken TCDD'nin ilk müteahhitlerinden Nuri Demirağ ise Sivas-Erzurum hattını yaparak, Doğu Anadolu'yu raylarla buluşturan kişi olarak demir yolları tarihinin unutulmaz yüzleri arasında yer aldı.
Demir yolları, milletin yarınlara ulaşma hayalini inşa etti
Türk milletinin istikbal ve özgürlük mücadelesi Kurtuluş Savaşı'nda büyük rol oynayan demir yolları, milletin ve memleketin yarınlara ulaşma hayalini inşa ederken de yaşam biçimi haline geldi.
Kara trenden yüksek hızlı trene geçiş sürecinde demir yolları, ulaşım, kültür-sanat ve spor gibi toplumun her alanında iz bırakırken 2009'da Ankara-Eskişehir hattının açılmasıyla yüksek hızlı tren sayfası açıldı.
Asya ile Avrupa kıtaları arasında denizin altından kesintisiz demir yolu ulaşımı sağlayan dünyanın en önemli projelerinden Marmaray'ın temeli 2004 yılında atıldı. "Asrın Projesi" olarak adlandırılan Marmaray, Cumhuriyetin kuruluşunun 90'ıncı yılında, 29 Ekim 2013'te hizmete girdi.
"Demir yollarının izleri her alanda"
Demir yolları serüveninin gelecek nesillere aktarılması, inşa süreci ve bağımsızlık mücadelesindeki öneminin anlatılması amacıyla yapılan araştırmaya ilişkin değerlendirmede bulunan İNTES Yönetim Kurulu Başkanı Celal Koloğlu, demir yolu sektörünün kilometre taşlarını aktaracak eserlerin arşive kazandırılması amacıyla TCDD Genel Müdürlüğünün desteği ve araştırmacı Banu Mertyürek Güler'in katkısıyla bir çalışma yaptıklarını söyledi.
Türkiye'nin inşa tarihini anlatmak için kara yollarının ardından demir yollarının hikayesini aktarmak için çalışma yaptıklarını belirten Koloğlu, demir yollarının kendileri için ayrı bir öneme sahip olduğunun altını çizdi. Koloğlu, "Ulaşımdan kültür-sanata, spordan müziğe, folklora, sinemaya kadar her alanda izlerin bulunduğu demir yolları ile büyük bir bağımız var" ifadesini kullandı.
Koloğlu, Varda Köprüsü'nün hikayesine ilişkin yapılan çalışma esnasında kendisini o günlere gitmiş gibi hissettiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Büyük bölümü verimsiz ve su kıtlığı çekilen coğrafyada inşa edilen Hicaz Demir Yolu'nun öyküsü, Milli Mücadele'de demir yollarının önemi, tarihimiz için çok önemli. Demir yollarına emek veren Behiç Erkin, Nuri Demirağ gibi kahramanların yaptıkları beni çok duygulandırdı. Söz konusu çalışmamızı, 'Rayların Anlattığı' kitabında derledik. Arşivimize kazandırdığımız kitabımız ücretsiz dağıtılacak."