İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 7 Eylül'de karara bağlanan dava dosyasına ilişkin yapılan istinaf başvurularını karara bağladı.
Ceza Dairesinin kararında, Selahattin Demirtaş ile Sırrı Süreyya Önder hakkında yerel mahkemece kurulan hükümde usul ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, bu nedenle sanıkların avukatlarınca yapılan istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği belirtildi.
Ceza Dairesinin kararıyla Selahattin Demirtaş'ın 4 yıl 8 ay, Sırrı Süreyya Önder'in de 3 yıl 6 aylık hapis cezaları onanmış oldu.
Oy birliği ile alınan karar doğrultusunda sanıklar Demirtaş ve Önder'in cezaları kesinleşti.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesi karşısında bulunan salonda yapılan duruşmada 7 Eylül'de açıkladığı kararında, sanık Selahattin Demirtaş'ı, "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 4 yıl 8 ay, sanık Sırrı Süreyya Önder'i de aynı suçtan 3 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırmıştı.
Demirtaş ve Önder'in avukatları cezaya itiraz etmiş, dava dosyası incelenmek üzere İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmişti.
HDP'li Baluken'in hapis cezasına onama
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, eski HDP Diyarbakır Milletvekili İdris Baluken'e yerel mahkemenin "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan verdiği 7 yıl 6 ay hapis cezasını onadı.
16. Ceza Dairesi, İdris Baluken'e "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay, 4 kez "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 4 yıl 7 ay, 4 kez de "toplantı gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet etme" suçundan 4 yıl 7 ay hapis cezası veren Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesinin hükmünü uygun bulan Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinin kararını, sanık avukatlarının itirazı üzerine inceledi.
Yapılan incelemenin ardından verilen kararda, "Siyasi parti faaliyetleri kapsamındaki basın açıklamaları, nevruz kutlamaları ve terör örgütü propagandasına dönüştürülmeyen insani mülahazalarla gerçekleştirilen taziye ziyaretleri gibi eylemlerin, silahlı terör örgütü faaliyeti kapsamında kabul edilemeyeceğinde kuşku bulunmamakta ise de terör örgütü yöneticilerinin talimatı veya örgütün çağrıları doğrultusunda gerçekleştirilen ve terör örgütünün propagandasına dönüşen şiddet eylemleri ve faaliyetlerin siyasi parti çalışması olarak kabulü mümkün değildir." ifadelerine yer verildi.
Sanığın 14 Temmuz 2011 tarihinde sözde özerklik ilan edilen DTK kongresine katılarak bu amacı benimseyen bir konuşma yaptığı, 2011-2016 yıllarında şiddet içeren ve terör örgütünün propagandasına dönüşen terör örgütü mensuplarının cenazelerinin definlerine ve yasa dışı gösteri yürüşlerine iştirak ettiği belirtilen kararda, sanığın birçok kez "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet ile terör örgütünün propagandası yapmak" suçlarını işlediği kaydedildi.
Kararda, sanığın süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içeren eylemleri nedeniyle "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçunu işlediğine dair kabulde isabetsizlik bulunmadığı ifade edilerek, şöyle devam edildi:
"Yargılama sürecindeki usule ilişkin işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla, sanık müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden temyiz davasının esastan reddiyle hükmün onanmasına oy birliğiyle karar verildi."
Kararda, 5 yılın altındaki cezaların Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesince onaylanarak kesinleştiği aktarılarak, bu cezalar yönünden yapılan itiraz da reddedildi.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 4 Ocak'ta Baluken'e "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 ay, 4 kez "terör örgütü propagandası yapmak" suçundan 4 yıl 7 ay, 4 kez de "toplantı gösteri yürüyüşleri kanuna muhalefet etme" suçundan 4 yıl 7 ay hapis cezası vermişti.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi de 23 Mayıs'ta yerel mahkemenin kararını yapılan incelemenin ardından uygun bulmuştu.
Kaynak: AA