Kahramanmaraş merkezli depremlerde evleri yıkılan veya ağır hasar alan sınıf öğretmenleri İbrahim Dağdelen, Ömer İbiş ve Hatice Gedikli, tayin hakları olmasına rağmen öğrencileri için 377 öğretmenin hayatını kaybettiği Hatay'da kalmayı tercih etti.
Depremlerde evlerini, yakınlarını, meslektaşlarını ve bazı öğrencilerini kaybeden öğretmenler, yaşadıkları acıya rağmen her derslerine meslekteki adeta ilk günkü heyecanla giriyor.
Fedakarca görev yapan öğretmenler, okuma yazma öğretmenin yanı sıra öğrencilerin yaşadığı travmayı aşmalarına da destek oluyor.
"Öğrencilerimi bırakıp gidemezdim"
26 yıllık sınıf öğretmeni İbrahim Dağdelen, depremde ağabeyi ve yeğenleri dahil 37 yakınını kaybettiğini, kendisi ve ailesinin ise ağır hasar alan evlerinden sağ kurtulduğunu anlattı.
Çok değer verdiği 2 öğrencisini de depremde kaybettiğini aktaran Dağdelen, şöyle konuştu:
"Buna rağmen buradan gitmeyi hiç düşünmedim. Tayin isteyebilirdim, gidebilirdim ama burada ailemden akrabalarımdan kayıplarım var, onları yalnız bırakıp gidemezdim, öğrencilerimi bırakıp gidemezdim. Depremde 2 öğrencimi kaybettim o yüzden öğrencilerimi düşünürken kendimi düşünecek bir durumum yoktu, mecburen kaldım."
Dağdelen, şu anda eşi ve 3 çocuğuyla kırsal mahallede kendi arsalarına yaptıkları evde kaldığını söyledi.
Kendi oğlunun da öğrencileriyle aynı sınıfta olduğunu ve onlarla birlikte eğitim gördüğünü ifade eden Dağdelen, çocuğunu öğrencilerden öğrencilerini ise çocuğundan asla ayırt etmediğini dile getirdi.
Sınıf öğretmenlerinin öğrencilerine aynı zamanda anne baba görevi üstlendiğini belirten Dağdelen, "Teneffüslerde hepsi elinize, ayağınıza sarılır, kızarsınız, unutur size yine sarılır işte böyle bir şey sınıf öğretmenliği, onun için bırakıp gidemem onları. İnşallah gelecekte yine bu nesil buraya sahip çıkacak." diye konuştu.
Yaklaşık 15 yıldır sınıf öğretmenliği yapan 39 yaşındaki Hatice Gedikli ise "kıyamet günüydü" diye adlandırdığı 6 Şubat'ta çok acılar yaşadıklarını söyledi.
Evleri yıkılan ve buna rağmen tayin istemeyip Hatay'da kaldıklarını aktaran Gedikli, "Ayrılamadık. Ayrılmama sebebimiz Hatay'ı, Antakya'yı seviyoruz. Yıllardır burada görev yapıyoruz. Memleketimiz, biz burayı bırakırsak kim gelecek? Hep ve beraber el ele vererek çocuklarımızı eşit bir şekilde nasıl daha ileriye götürebiliriz, en iyiye nasıl ulaşabiliriz, onlar için neler yapabiliriz diye düşünerek kaldık." dedi.
"Yürekler hep burada atıyor"
Sınıf öğretmeni Ömer İbiş de 27 yıldan bu yana mesleğini severek yaptığını ifade etti.
6 Şubat'ta yarı yıl tatili sonrası başlayacak eğitim dönemi için okula gitmeye hazırlandıklarını ancak sabahına depremle uyandıklarını anlatan İbiş, afette, yaşadıkları apartmanın çöktüğünü belirtti.
Ailesiyle enkazdan sağ kurtulduklarını dile getiren İbiş, şunları kaydetti:
"Depremden sonra 2 ay süreliğine en azından buranın stresinden kurtulabilmek için başka şehre gittik ve geri dönmek zorunda kaldık. Yani memleketimiz burası, çocuklarımız, öğrencilerimiz hala burada. Onları burada yalnız bırakamazdık. Giden öğretmenlerimiz oldu ama eminim ki onların da gönülleri hala burada. En kısa sürede geri dönecekler buraya. Çünkü yürekler hep burada atıyor. Hep birlikte Hatay'ı tekrardan ayağa kaldırmayı düşünüyoruz inşallah ve bunun için canla başla mücadele ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz."
8.2ºC
Ankara
