Şahin, Kahramanmaraş merkezli 10 ili etkileyen depremlerin ardından enkaz altından çıkarılan çocukların ilk etapta en yakın sağlık tesisine nakledildiğini söyledi.
Ailelerinin ulaşması halinde tedavi bitiminde çocukların ailelerine teslim edildiğini belirten Şahin, "Ancak tedavi süreci devam ederken herhangi bir başvuru yoksa Sağlık Bakanlığıyla yaptığımız ortak çalışmayla, ebeveyni olmayan çocuklarımızı doğrudan kendi kuruluşlarımıza alıyoruz, üçüncü şahıslara verilmesinin kesinlikle önüne geçmek için" diye konuştu.
Şahin, daha sonraki süreçte çocukların aileleriyle buluşturulmasını da bakanlık olarak sürdüreceklerini ifade etti.
Sahada çok sayıda psikososyal destek personeli çalıştığını aktaran Şahin, ekiplerin hem yakınlarını kaybeden hem enkazdan sağ çıkan kişilere destek sağladığını dile getirdi.
Refakatçisi olmayan şu anki çocuk sayısına ilişkin bilgi veren Şahin, şöyle devam etti:
"Bölgede herhangi bir enkaz etrafında ebeveyni olmayan çocuk varsa hem sahadaki görevlilerden hem vatandaşlardan ricamız çocukların il müdürlüklerimize bağlı görevli personelimize teslim edilmesidir. Şu ana kadar bizde tedavisi tamamlanıp kurumlarımıza aldığımız 81 çocuğumuz var, bu çocuklarımızdan 6'sını ailelerine kavuşturduk. Şu an itibarıyla sağlık kuruluşlarımızda 257 çocuğumuzun tedavisi devam ediyor. Bu tedavi süreçleri tamamlanana kadar herhangi bir yakını başvuru yaptığında taburcu işlemleri sırasında ailelerine teslim edilecek. Ama yakınları tarafından herhangi başvuru olmazsa üçüncü şahıslara kesinlikle teslim edilmeden Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından çocuklar illerimizde belirlediğimiz meslek elemanlarına teslim edilerek, çocuk kuruluşlarımıza yerleştirilmesi sağlanacak."
"Çocuklarımız depremden etkilendiği için bu ağır travmayı ortadan kaldırmak gerekiyor"
Şahin, vatandaşların koruyucu ailelik konusuna ciddi duyarlılık gösterdiğini söyledi.
Vatandaşların kendilerine hem telefon hem de sosyal medyadan ulaşıp refakatsiz çocukların bakımını üstlenmek istediğini anlatan Şahin, şöyle konuştu:
"Biz bu noktada biraz temkinli davranıyoruz. Doğrudan bu şekliyle aile yanına vermek değil, öncelikle kurum bakımında bu çocuklarımızı misafir etmek istiyoruz. Bu çocuklarımız depremden etkilendiği için bu ağır travmayı ortadan kaldırmak gerekiyor. Biz bu çocuklarımızın bakımını sağlarken bir yandan bu travmanın üstesinden gelmek için personellerimiz vasıtasıyla bu desteği sağlamak istiyoruz. İkincisi bu çocuklarımız henüz refakatsiz olabilirler. Tabii şu an depremin sıcaklığı var, yakınları başka hastanelerde olabilir. İlerleyen süreçlerde çocuklarımızın yakınlarının çıkma durumu var.
Bu süreç bitene kadar kendi kurumlarımızda bakımını üstlenerek sürdürmek istiyoruz. Enkazdan çıkarılan refakatsiz depremzede çocuklarımızın doğrudan koruyucu aile yanına yerleştirileceğiyle ilgili bir yanlış bilgi oluşmaması adına şunu da belirtmek istiyorum. Biz bu çocukların ilk etapta devlet kurumlarımızda bakımını sürdüreceğiz ve travmatik süreçlerini ortadan kaldırmak için her türlü çabayı sergileyeceğiz. 'Koruyucu ailelik sadece depremzede çocuklar için uygulanacak' düşüncesi doğru bir düşünce değil. Koruyucu ailelikte normal sürecimiz devam ediyor."
Şahin, koruyucu aile olarak belirleyecekleri aile ya da bireylerde mutlaka gözettikleri süreçler olduğunu hatırlattı.
Ailelerin psikolojik, ekonomik ve ruhsal olarak çocuğa bakmaya tam yetkinliğinin olması gerektiğine işaret eden Şahin, "Bize bu noktada e-Devlet üzerinden, il müdürlüklerimiz, Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlerde de sosyal hizmet merkezi müdürlüklerimiz üzerinden başvurularını yapabilirler. Bu değerlendirmeler yapılır, bizim koruyucu aile havuzumuza düştüğünde çocukla eşleştirmelerini yapabiliriz." ifadelerini kullandı.
Şahin, iki gün içerisinde koruyucu aile başvurusu yapanların sayısına ilişkin ise "Sadece Ankara için 2 gün içerisinde 5 bine yaklaştığını söyleyebilirim. Dünkü yaptığımız açıklamalardan sonra ciddi başvuru yoğunluğumuz var." bilgisini verdi.