Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığının 2016 İnsan Hakları Raporu'na ilişkin, "FETÖ unsurlarının rolüne ve FETÖ lider kadrosunun ABD’de ikamet ettiğine hiç değinilmemesi manidar bulunmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yayımlanan 2016 İnsan Hakları Raporu'ndaki Türkiye'ye ilişkin iddialar hakkında yazılı açıklama yaptı.
İnsan hak ve özgürlüklerinin korunması, daha da ileriye götürülmesi ve en üst uluslararası standartlara erişilmesinin Türkiye'nin temel hedefleri arasında yer aldığı belirtilen açıklamada, bugüne kadar gerçekleştirilmiş kapsamlı reformların da bunun teyidi olduğu kaydedildi.
Açıklamada, ABD Dışişleri Bakanlığının raporunun, her yıl ABD Kongresine sunulmak üzere 190’dan fazla ülke için hazırlanan mutat belgelerden birini oluşturduğu hatırlatılarak, dün yayınlanan son raporun Türkiye ile ilgili kısımlarının "kabul edilemeyecek iddialar, yanlış tanımlamalar ve gerçekten uzak yorumlar içerdiğinin görüldüğü" belirtildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Devletimizin ve ulusumuzun varlığına yönelik emsali görülmemiş terör tehditleriyle karşı karşıya kaldığımız bu dönemde, FETÖ/PDY, PKK, DHKP-C ve DEAŞ başta olmak üzere, terör örgütleriyle haklı mücadelemizin gerçeklerle örtüşmeyen biçimde yansıtılması derin hayal kırıklığı yaratmıştır. Bu bağlamda, 15 Temmuz darbe girişimi hakkında FETÖ unsurlarının rolüne ve FETÖ lider kadrosunun ABD’de ikamet ettiğine hiç değinilmemesi manidar bulunmuştur.
PKK terör örgütüne karşı yürütülen mücadelemizin 'iç çatışma' olarak nitelendirilmesi ise hiçbir şekilde kabul edilemez."
Dışişleri Bakanlığının açıklamasında, şöyle devam edildi:
"Raporun, vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin korunmasına matuf olarak alınan tedbirlerin gerekliliğini, ayrıca tüm bu koşullar altında büyük çoğunluğunu Suriyelilerin oluşturduğu toplam 3,2 milyon sığınmacıya yönelik eşi görülmemiş çabalarımızı da idrak etmekten geri kaldığı esefle karşılanmıştır.
Yapıcı işbirliği anlayışı içinde makamlarımızca sunulan bilgi ve görüşleri yok sayan bu raporun nesnellik konusunda hiçbir dayanağının olmadığı açıktır. Sadece raporun itibarını azaltmaya hizmet edecek bu tür bir yaklaşımın, şimdiye kadar raporların yazımında sergileye geldiğimiz iş birliğinin devamı konusunda önemli sonuçları olacaktır."
Açıklamada, başlı başına bir insan hakları ihlali olan terörizmle mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği belirtilerek, temel hak ve özgürlüklerin daha da güçlendirilmesine yönelik çalışmaların kesintisiz devam edeceği vurgulandı.