Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen "İl Buluşmaları" kapsamında, Bitlis'in Mutki ilçesine bağlı Koyunlu köyündeki Alaiyye Medresesi ile il merkezindeki Geylani Külliyesi'ni ziyaret etti.
Ardından Bitlis Polisevi'nde kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle düzenlenen yemekte bir araya gelen Erbaş, burada yaptığı konuşmada, Bitlis'te her kesimden insanın bir arada bulunması ve çeşitli konuları müzakere etmelerinin, birliğin, beraberliğin kalplerin ve yüreklerin birlikte vurduğunun en büyük göstergesi olduğunu söyledi.
"Her ilde üniversitelerimiz ve ilahiyat fakültesi öğrencilerimiz var. Onların medrese ilminden, medreselerin de akademiden istifade etmesi lazım." diyen Erbaş, şöyle devam etti:
"Aynı noktaya doğru gayret etmiyor muyuz? Amacımız Allah rızası için ilim elde etmek değil mi? İstanbul'da ilahiyat fakültesinde okurken nerede bir medrese varsa oraya gittik, eksikliklerimizi tamamlamaya çalıştık. İlahiyat fakültesinde hem temel İslam bilimleri hem de diğer ilimleri elde etmeye çalıştık. Dolayısıyla bugün de bütün güçlerimizi birleştirerek imam hatip liseleri, medreseler, ilahiyat fakülteleri ve üniversitenin diğer bölümleri bizim için önemli. Fizik, kimya, matematik ve astronomi de çok önemli. Çünkü geçmişimizde medreselerde bu alanlar da vardı. Şimdi ülkemizde dini ilimler medreselerde, imam hatip liselerinde, ilahiyat fakültelerinde hepsine ihtiyacımız var."
"Çocuklarımızı ve gençlerimizi teşvik edeceğiz"
Erbaş, üniversite öğrencilerine sahip çıkılması, onların yurtlar, burslar ve eğitimle desteklenmesi gerektiğini vurguladı.
Üniversitelerde sosyal seçmeli dersler bulunduğunu vurgulayan Erbaş, şunları kaydetti:
"O sosyal seçmeli derslerde bir tıp öğrencisi ilahiyat fakültesinden Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimizin hayatını anlatan İslam tarihi siyer derslerini seçebiliyor. Çocuk ve gençlerimizi buna teşvik edeceğiz. Fen bilimlerindeki bir öğrenci ilahiyat fakültesinden, ilahiyat fakültesindeki bir öğrenci eğitim fakültesinden, eğitim fakültesindeki bir öğrenci tarih bölümünden dersler seçsin ki daha donanımlı olsun. Sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderleri olarak çocuklarımızı ve gençlerimizi bunlara teşvik etmemiz ve onlara sahip çıkmamız lazım ki donanımlı olarak hayata atılsınlar."
"Öğrenci sayımız 3 binlerden 150 binlere çıktı"
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak yaklaşık 6 yıl önce ihtiyaç odaklı eğitim programını uygulamaya başladıklarını ifade etti.
Bitlis'te 4-6 yaş arasındaki çocukların Kuran kursuna kayıt yaptırabildiğini ve burada çocuklar için yaklaşık 36 sınıf açıldığını anlatan Erbaş, şöyle konuştu:
"Türkiye genelinde öğrenci sayımız 3 binlerden 150 binlere çıktı. Daha da artması gerekiyor. Buna da yine sivil toplum kuruluşlarımızın ve kanaat önderlerimizin destek olması gerekiyor. Daha fazla sınıf açarak daha fazla çocuklarımızı oralarda eğitime alalım. Hafızlık kurslarımızın sayısını da artırarak eğitimini geliştirmemiz lazım. Türkiye'de 102 ilahiyat fakültesi var. Birbirimizin birikiminden istifade etmemiz lazım. İmam hatip liselerinde öğrenci sayısı 1,5 milyonu aştı. Bir zamanlar din eğitiminin girdiği zamanlarda öğrenci sayısı 60 bine kadar düşmüştü. Şimdi nicelik tamam. Sayı itibarıyla medrese, imam hatip liseleri, ilahiyat fakülteleri, üniversite öğrencileri yani bir milyonlardan 5 ile 6 milyonlara çıktı. Açıköğretim ile 7,5-8 milyon kadar üniversite öğrencisi var. Dünyada nüfusu üniversite öğrencilerimizin sayısından daha az olan ülkeler var. Yani 700 bin nüfuslu ülke var dünyada. 1 ile 5 milyon nüfuslu pek çok ülke var. Ülkemizde üniversite dahil tüm öğrencilerimizin sayısı 20 milyonun üzerinde. 20 milyonluk bir ülkeyi, dünyada orta dereceli büyük bir ülke olarak sayıyorlar. Bu büyük bir potansiyel. O zaman niteliğe ve kaliteye önem vererek, iyi yetiştireceğiz. Kalite inancımızın temel noktalarından biridir."
"Biz sahip çıkmazsak başkaları sahip çıkıyor"
Tüm alanlarda ehliyetli, kaliteli ve nitelikli insanların yetiştirilmesi gerektiğine işaret eden Erbaş, "Gençlere ve çocuklara sahip çıkalım. Biz sahip çıkmazsak başkaları sahip çıkıyor. Hem de birtakım inkarcı ve dinden uzak ideolojiler" dedi.
Erbaş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu bölgeler İslamın ilk yıllarında fethedildi. O gün bugündür mayası İslam ile yoğrulmuş olan bu milletin çocuklarını inkarcı bir ideoloji nasıl elde edip de dağa çıkarabiliyor, yanlış yönlere gönderebiliyor ve yönlendirebiliyor. O zaman medrese alimleri, talebeleri, imam hatip okulları, öğretmenleri, imam hatip liseleri, ilahiyat fakülteleri, hocaları olarak bizler, kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları kendimizi muhasebeye çekmemiz lazım. Yoksa vebali ağır olur. Herkes elinde nasıl bir imkan varsa o imkan ile bu davaya katkı sağlayacak. Davamız bir. Allah rızası için bu milletin çocuklarına ve gençlerine hizmet etmek, ilim yolunda onları iyi yetiştirmek. Hangi alanda olursa olsun, sadece dini ilimler noktasında söylemiyorum. Bütün ilimler bizim için değerlidir. Önemli olan o ilim yolunda yetişen gençlerimizi Allah rızası için Rabbini, Peygamberini ve Kitabını bilen, vatanı ile milletini seven, birlik ve beraberlik ruhuyla hareket eden gençler olarak yetiştirelim. O zaman medeniyetimizin geliştiği süreç içinde yüceldiğimiz ve yükseldiğimiz asırlar gibi yine bu millet hep birlikte yücelecek, millet yükselecek."
Bu yıl Mevlid-i Nebi Haftası'nın "Peygamberimiz ve Gençlik" teması ile bütün dünyada 19 Kasım akşamı kutlanacağını anımsatan Erbaş, "O haftayı ülkemizde, illerimizde, ilçelerimizde ve dünyanın çeşitli yerlerinde yapacağımız programlarla kutlayacağız. Amacımız kalbi camilere bağlı olan gençler yetiştirmek. Mevlid-i Nebi Haftası'nda konferanslar, sempozyumlar, paneller, kitaplar ve makalelerimizle Peygamberimiz ve gençlik konusunu işlemeye çalışacağız." diye konuştu.
Kaynak: AA