Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Rize Müftülüğü tarafından Yenişehir Spor Salonu'nda düzenlenen "Hafızlık İcazet Merasimi"nde yaptığı konuşmada, sözlerin en doğru ve güzeli olan Kur-an'ın, insana kendini, Rabbini, evreni, varoluşun gayesini, asil, onurlu ve tertemiz bir hayatın nasıl yaşanacağını ve ahireti anlatan bir kitap olduğunu belirtti.
Kur-an'ın, Hakk ile batılı, doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini, faydalı ile zararlıyı birbirinden ayırdığını belirten Erbaş, "Kur'an, bir ölçüdür. Kur'an kalbi, aklı imar eder, en doğru yola iletir. Kur'an en güzel ahlakı gösterir. Aşırılıktan, azgınlıktan, her türlü kötülükten, münkerden, yanlıştan sakındırır" diye konuştu.
Erbaş, Kur-an'ın insanı ve inanan toplulukları yücelten bir kitap olduğunun altını çizerek, şöyle dedi:
"Allah nice kavimleri, nice milletleri bu kitapla yüceltmiştir. O kitabı dikkate almayan, onun hayat veren ilkelerine tavır alan topluluklar da nice talihsizliklere düçar olmuşlardır. Tarihten günümüze kadar müminler, Kur'an-ı Kerim'i anlama ve onu hayat rehberi edinme gayretiyle bütün insanlık adına nice güzel hizmetler yapmışlardır.
Milletimizin büyük medeniyetler kurmasında, zor zamanlardan çıkmasında, istiklal mücadelesi dönemlerinde en büyük imkanı ve motivasyonu, inandığı kitabı Kur'an-ı Kerim olmuştur. Hamdolsun Rabbimize ki biz kitabını her şeyden aziz bilen bir milletiz. Edebiyatımızdan örfümüze, maddi varlıklarımızdan kalbimizin derinliklerine her şeyimizde Kur-an'ın özel ve müstesna bir yeri vardır."
"Kur'an bir hidayet rehberidir ve en doğru yola iletir"
Kur-an'ın her türlü yolu aydınlattığını belirten Erbaş, "Bugün de devasa sorunlarla boğuşan dünyamızın hangi meselesini çözmek istersek, mutlaka Kur-an'ın mesajlarını gündeme almak zorundayız. Çünkü Kur'an, bir hidayet rehberidir ve en doğru yola iletir. Herkes Kur'an-ı Kerim'den hizmeti kadar istifade eder yani ona ne kadar değer verirsek, Allah katında değerimiz o kadar artacaktır" dedi.
Erbaş, insan Kur'an-ı Kerim'e kalbini, aklını ne kadar açarsa onun da insanlara bereketini, hakikatini, şefaatini o kadar açacağını söyleyerek, "Eğer biz kitabımıza karşı sorumluluklarımızı hakkıyla ifa edersek o da bize dünyada izzet, itibar ve kudret kazandıracak, ahirette bizi bahtiyar olanlardan kılacaktır. Onun için Kur-an'a bir hayat rehberi, hidayet kılavuzu bilinciyle iman etmeliyiz" diye konuştu.
Son yıllarda Kur'an-ı okuma ve anlama adına önemli hizmetler yapıldığını anlatan Erbaş, Kur'an kurslarına gösterilen ilgiden bunu gördüklerini söyledi.
Erbaş, İslam dünyasında Kur'an ile ilgili çalışmaların çok büyük bir kısmının, onun metnini okuma ile ilgili olduğunu belirterek, "Maalesef Kur-an'ın metnini okuma ve tilaveti için gösterilen çaba, onu anlamak için gösterilmemektedir. Bu bizim üzerinde çok durmamız gereken hususlardan birisidir. Oysa Kur'an, 'oku' emriyle başlayan, bilgiyi, bilenleri üstün ilan eden, her daim tefekküre, akletmeye, onu anlamaya, vurgu yapan bir kitaptır. Onun için okumaya vermiş olduğumuz emekten fazlasını, onu anlamaya, düşünmeye vermeliyiz" dedi.
"Kur'an-ı da istismar ediyorlar"
Kur'an-ı en doğru şekilde anlamak gerektiğini söyleyen Erbaş, şunları dedi:
"Zira İslam konusundaki bilgisizlik ve cehalet, istismara sebep olmaktadır. En çok şikayet ettiğimiz husus din istismarı değil midir? Kur'an-ı da istismar ediyorlar. Kur'an-ı Kerim ile ilgili 90-100 sene önce 'İnmemiştir hele Kur'an şunu hakkı ile bilin. Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için' dememiş miydi İslam şairi Mehmet Akif?"
Erbaş, Kur'an-ı sadece mezarlıklarda okunan kitap olmaktan, fal bakılan bir kitap olmaktan çıkarmak zorunda olduklarını belirterek, "Nitekim bugün Müslümanların saf dini duygularını istismar eden kişi, grup ve örgütlerin varlığı, din güvenliğimizi ve millet geleceğimizi tehdit eden boyutlara varmaktadır. Onun için milletimizin dini bilgi konusunda hassas olmaları ve dini istismar edenlere itibar etmemeleri hususunu önemle yeniden ifade etmek istiyorum. Başkanlığımızın en temel vazifelerinden biri, toplumu din konusunda aydınlatmaktır. Bunun için bütün hocalarımızla, kitabımızı en doğru bilgi ile anlatmanın gayreti içerisindeyiz. Halkımızın, inancımız ile ilgili bütün meselelerde Başkanlığımızı takip etmesi, bizi memnun etmektedir" dedi.
"Kur'an bir hayat kitabıdır"
Kur'an-ı yaşayanların hayatlarına uygulaması gerektiğini söyleyen Erbaş,
"Kur'an bir hayat kitabıdır. Yaşamak, yaşanmak için gelmiştir. Onunla hayatımızı, davranışlarımızı, düşüncelerimizi güzelleştirmeliyiz. Bugünün bunalımlar yaşayan, türlü sorunlarla kuşatılmış dünyasına, Kur-an'ın çağlar üstü mesajını, merhamet, adalet, ahlak yüklü, hayat veren ilkelerini taşımak bizim için en büyük sorumluluktur" dedi.
Erbaş, hafızlık belgesi almaya hak kazananlara da şu tavsiyelerde bulundu:
"Ezberlediğiniz, kalbinize nakşettiğiniz Kur'an-ı Kerim'in hayat veren mesajlarını anlayacaksınız. Anlamaya çalışacaksınız. Manasına, tefsirine, bütün inceliklerine vakıf olacaksınız. Onun üstün hakikatlerini öğrendikçe hafızlığınızdan daha çok zevk alacaksınız. Onun ahlakıyla ve ahkamıyla hayatınızı güzelleştireceksiniz. Onu yaşayarak topluma örnek olacaksınız. Hafızlık, bir kitabı öylesine ezberlemek değildir. Kur'an-ı Kerim'i akla ve kalbe yerleştirmek, hayata ve ahlaka kılavuz yapmak, anlayarak aydınlattığı yoldan yürümektir. Hıfzınızı asla unutmayacaksınız."
Hafızların sahip oldukları bu hazineyi kaybetmeyeceklerini anlatan Erbaş,
"Hafızlık büyük bir nimettir. Her nimetin şükrü kendi cinsinden eda edilir. Hafızlığın şükrü, onu unutmamak, yaşamak ve hayatı onunla güzelleştirmek ve hafız yetiştirmektir. Eğitiminize devam edeceksiniz. Sizler bu toplumun alimleri olacaksınız. İlmin bütün alanlarında bilgi sahibi olacaksınız, yabancı diller öğreneceksiniz" diye konuştu.
Kaynak:AA