Avrupa Kontrol Merkezince yayımlanan raporda, dünyayı sarsan koronavirüsün İngiltere'de mutasyona uğrayarak daha hızlı yayılan bir tipine "SARS-CoV-2 VUI 202012/01 (Variant Under Investigation, year 2020, month 12, variant 01) ismi verildiği ve etkilerinin araştırılmaya başlandığı açıklandı.
Gelişmeler üzerine İngiltere'de bulaş hızının artması nedeniyle İngiltere, Danimarka, Hollanda ve Güney Afrika'dan Türkiye'ye yapılan uçuş seferlerinin geçici durdurma kararı alındı.
Üsküdar Üniversitesi Biyogüvenlik Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, koronavirüsteki mutasyonla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
"Eylül ayından beri 12 bin civarında mutasyon var"
Mutasyon ilk defa olmadığını belirten Yılancıoğlu, "Eylül ayından beri herhalde 12 bin civarında mutasyon var. Bunlardan herhalde 4 binden fazlası da 'spike' denilen, önemli dediğimiz proteinde olan. Yani, aşı çalışmalarının olduğu ve monoklonal antikorların, ilaçların da oluşturulduğu proteinde olanlar. Bu bir RNA virüsü olduğu için zaten sürekli mutasyon geçirecek bir virüs. Klinik seyirde nasıl bir etkisi olacak? Bu, şu anda tamamen sansasyonel bir durum. İnsanların şu anda heyecanlanmasına ve korkmasına gerek yok. Bilim insanları önlem almak adına dikkat ediyorlar. Zaten İngiltere'de bununla ilgili bir grup var ve sürekli virüsün mutasyonlarını takip ediyor. Birçok defa virüste mutasyonları ortaya çıkartmıştı. Şu an gördüğümüz mutasyonların büyük bir kısmını daha önceden de görmüştük. Şimdi yenileri de var sadece. Birkaç tanesi önemli olabilecek, daha önce hayvan deneylerinde gösterilmiş mutasyonların olduğu görüldü ve bu biraz heyecan yarattı. Onun dışında yeni bir durum yok. Bu, kliniğe nasıl yansıyacak araştırılıyor. İngiltere'de vakaların yüzde 70 oranında artığını söyledi Boris Johnson ama bunun çok farklı nedenleri de olabilir. Bu illa mutasyona bağlanacak diye bir durum yok" dedi.
"Olabilecek küçük bir mutasyon ile bağışıklık sistemimiz şaşırmayacak"
Bu mutasyonların hastalığın seyrini değiştirip değiştirmeme ihtimalleri üzerine ise Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, "Spike dediğimiz protein önemli biliyorsunuz. Çünkü onun üzerine aşı çalışmaları yapılıyor. Aşılar onun üzerine geliştiriliyor. Ve biz antikorlarımızı ona karşı geliştiriyoruz. Virüsün etkisizleşmesini sağlayan antikorlar onun üzerine. Dolayısıyla klinik olarak bunda bir etkisi olabilir mi diye baktığımızda, 3 tane mutasyondan bahsediliyor aslında. Bir tanesi daha önce hayvan çalışmalarında gösterilmiş, ACE2'yi daha iyi bağlayabildiği ve daha bulaşıcı olabildiğine dair hayvanlarda yapılmış bir çalışma var. Bir başka çalışma, daha önce yapılan çalışmalarda bulaşıcılığı artırabileceğini gösterdiği için bir heyecan oldu orada. Bir üçüncü mutasyonu da var, en çok konuşulan silinme mutasyonu. O mutasyonda da spike proteinin ayrılmasını sağlayan bir bölgesi var. Önemli bir bölgesi. Oraya yakın olduğu için ve daha önce monoklonal tedavi yani antikor tedavisi alan insanlarda ortaya çıktığı düşünülüyor. Dolayısıyla, 'Acaba antikordan kaçabiliyor mu? Kaçabilmesini sağlayacak bir mutasyon mu?' diye yine endişeye neden oldu. O zaman hem hastalığı geçiren insanlar tekrar yakalanabilir mi kaygısı hem de aşı çalışmalarını etkileyebilir mi kaygısı ortaya çıkabilir. Ama insan immün sistemi, virüsün tek bir tarafına antikor üretmiyor. Birçok bölgeye farklı antikor üretiyoruz ki, garanti olarak yakalayabilelim. Kaçırmayalım o virüsü diye. Olabilecek küçük bir mutasyon ile bağışıklık sistemimiz şaşırmayacak" diye konuştu.
"Bu mutasyon çoktan dünyanın çeşitli bölgelerine yayılmıştır"
"Bu 3 mutasyon bizi korkutuyor ama bir mutasyon daha var, ilginç olan. Bir stop kolonu" diyen Kaan Yılancıoğlu,"Bu bölge virüsün bağışıklığı kandırabilmesi için kullandığı bir yer ama burada bir mutasyon geçirmiş. Bu virüsün aleyhine bir mutasyon. Daha önce Singapur'da da böyle bir mutasyon oldu. 300 kadar bölge silinmişti ve silinme sonucunca virüs ortadan kalkmıştı. Yani bu virüsün aleyhine. "Bağışıklık sistemini kandırabilir mi? Bu da bizim lehimize bir mutasyon olabilir. Her ne kadar felaket senaryoları olsa da, lehimize olabilecek bir mutasyon da buralarda oluyor" açıklamasında bulundu.
"Çok önceden var olan bir mutasyondu bu"
Mutasyonların takip edilmesi gerektiğini vurgulayan Yılancıoğlu, şöyle devam etti:
"Kliniğe yansıyıp yansımayacağını, yaş gruplarının değişip değişmeyeceğini ya da hastalığın daha ağır seyredip seyretmeyeceğini, aşıyı etkileyip etkilemeyeceğini bu klinik çalışmalar gösterecek. O sebepten, heyecan yapacak bir durum yok. İnsanlar bunu 'Dün fark ettik, bugün önlem alıyoruz, yarın önleyeceğiz' gibi düşünebilir. Öyle bir durum yok. Bu mutasyonlar zaten Kasım ayında muhtemelen gösterilmişti. Aralık ayında artışa geçti ve sonunda da bu noktaya geldi. Yani çok önceden var olan bir mutasyondu bu. Londra'yı izole etmenin falan çok işe yarayacağını düşünmüyorum. Çünkü bu çoktan dünyanın çeşitli bölgelerine yayılmış olduğu muhtemel bir mutasyon. Ama diğer ülkelerde İngiltere'deki kadar günü gününe mutasyonlar çalışılıp araştırılmadığı için bilmiyoruz"
"Aşılar muhtemelen çalışacaktır"
Aşıların muhtemelen çalışacağının ve en kötü ihtimalle etkinliklerinin düşebileceğinin altını çizen Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, şunları söyledi:
"Bir kere yeni bir virüs ile karşı karşıya değiliz. COVID-19 yine COVID-19. COVID-20 gelmedi. Aşılar muhtemelen çalışacaktır. Yine immün sistem, antikorlar buna karşılık verecektir. En kötü ihtimalle, etkinlikler biraz düşebilir. Aşıyı tamamen etkisizleştirmek için birçok mutasyonun birikmesi gerekir çünkü birçok protein yapının mutasyona uğraması gerekir. Ve bu birikme sonucunda aşıdan kaçabilir ama bu yıllar alacak bir durumdur. O zamana kadar pandeminin biteceğini düşünüyorum. Bitmese dahi o zamana kadar yeni bir aşı geliştirilebilir. Dün merak ettim ve sekansları toplayıp analiz yapmak istedim. Bizde bu mutasyonlar var mı ve ne seviyede görülüyor gibi."
"Türkiye'deki durumu görmek için yeni analizler yapılmalı"
Türkiye'de virüsün mutasyona uğrayıp uğramadığı ile ilgili ise Yılancıoğlu, "Biz en son sekansımızı sisteme Ağustos ayında yüklemişiz, ama Ağustos'tan sonraki durumu bilemiyoruz. Ağustos ayına baktığımızda böyle bir mutasyon yok. Şu anda ne seviyede olduğumuzu söylemek için yeni analizlerin yapılması, virüslerin hastalardan izole edilmesi, tahlil edilmesi ve incelenmesi lazım" dedi.