Aksaray 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki görülen duruşmaya tutuklu sanık Laçin, Aksaray T Tipi Kapalı cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
Avukatların da hazır bulunduğu duruşmada, savunmasını yapan Laçin, uzun yıllar Irak'ın Erbil şehrindeki üniversitelerde görev yaptığını söyledi.
Laçin, ifadesinde şunlara yer verdi:
"Kolluk kuvvetlerindeki ilk ifadem ve ardından Cumhuriyet Savcılığında verdiğim ilk ifademi kabul etmiyorum. Cumhuriyet Savcılığına ikinci kez ifade vererek gerçeklerden bahsettim. İlk defa böyle bir olayla karşılaştığım ve avukatım da olmadığı için polis merkezinde ve savcılığa çıktığımda farklı beyanlarda bulundum. Bu beyanlarım doğru değildir. Ben uzun yıllar Erbil'de öğretim görevlisi olarak çalıştım. Orada terör tehdidi altında kalarak ülkeme faydalı olmak adına çalıştım. İddianamede anlatıldığı gibi Zeynep A'nın eserlerini kullandığım yanlıştır. İsim benzerliği olan iki öğretim üyesi Zeynep A. benimle farklı alanlarda çalışmaktadır. Ben uluslararası ilişkiler alanında çalışmaktayım. Bu iki kişinin eserlerini bildirmiş olsaydım alanım dışında olduğu anlaşılacaktı. Benim seçilmemi sağlayan jüriye sunulan eserler bana aittir. Bunlar yurt dışından olduğu için Yükseköğretim Kurulu Dokümantasyon Sistemi'nde olmaması da normaldir. Dolayısıyla zincirleme olarak resmi evrakta sahtecilik yoktur."
Laçin, suçlamaları kabul etmeyerek beraatini talep etti.
Duruşmada tanık olarak ifadesi alınan ASÜ personelden sorumlu rektör yardımcısı Prof. Dr. İbrahim Bakırtaş ise üniversitenin kurumsal ihtiyaçlarına yönelik her yıl öğretim görevlisi ilanına çıktıklarını belirtti.
Laçin'in bu ilana evraklarını gönderdiğini ve şartları tamamlaması üzerine üniversiteye atamasının yapıldığını aktaran Bakırtaş, "Daha sonraki süreçte üniversitemizin sistemine yüksek lisans, doktora ve doçentlik belgesinin girilmesi gerekiyordu. Birkaç defa uyarmamıza rağmen girmedi. Bunun üzerine odama çağırarak durumu sordum. Orada çelişkili şeyler söyleyince, iyice şüphelerim oluştu. Doçentlik jürisi, akademisyenler için çok önemli ve unutulması zor olan bir şey. En son olarak doçentlik jürisindeki hocalarını sordum. Lakin buna da cevap alamayınca gerekli yerlere durumu bildirdim ve soruşturma başlattık. Soruşturma neticesinde gelen evraklarla biz de görevine son verdik" diye konuştu.
ASÜ avukatı şikayetlerinin devam ettiğini belirterek, sanığın tutukluluk halinin devam etmesini istedi.
Laçin'in avukatı da iddianamedeki suçlamalardan sadece doçentlik belgesinin sahte hazırlandığını ve bu suçu kabul ettiklerini söyledi.
Mahkeme heyeti, Laçin'e "dolandırıcılık" suçundan 1 yıl 3 ay ve 11 bin 300 lira, "sahtecilik" suçundan ise 2 yıl 1 ay hapis cezası verdi.
Heyet ayrıca sanığın tahliyesini kararlaştırdı.
Ne olmuştu?
Aksaray Üniversitesi, 22 Ekim'de, doçentlik belgesinin sahte olduğu anlaşılan öğretim üyesi Zehra Zulal Atalay Laçin'in atamasını iptal ederek hukuki süreç başlatmıştı. Laçin, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında 27 Ekim'de tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.