Meteoroloji Genel Müdürlüğünce hazırlanan 2022 kasım, aralık ve 2023 ocak aylarını kapsayan 3 aylık kuraklık haritasında, Doğu Anadolu Bölgesi "olağanüstü kurak" ve "çok şiddetli kurak" olarak tanımlandı.
Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Kaya, yaptığı değerlendirmede, dünya genelinde küresel ısınmanın etkileri sonucu sıcaklıklarda artış, yağışlarda da azalma olduğunu söyledi.
Türkiye'nin Akdeniz iklim kuşağı içerisinde bulunduğunu ve küresel ısınmayla beraber kuraklık tehlikesi olduğunu ifade eden Kaya, şunları kaydetti:
"Etkilerini yavaş yavaş hissetmeye başlıyoruz. Gerek ülke genelinde gerek Doğu Anadolu Bölgesi genelinde son dönemlerde yağışların azalmasına paralel olarak barajlarda su seviyesinin gittikçe azaldığını görüyoruz. Su seviyesinin azalması ciddi bir tehlike olarak karşımızda durmaktadır. Barajlarda su seviyesinin azalması içme ve kullanma suyu ve tarım açısından ciddi tehlikeler öngörmektedir."
Kaya, "Doğu Anadolu Bölgesi, Türkiye geneli ve ilimizde de yağışların ciddi bir şekilde azaldığını görüyoruz. 1960-2012 yılı verilerine göre ortalama yıllık yağış miktarı Ağrı'da 521,5 milimetre, 2018-2022 verilerine göre 465,8 milimetre. Yıllık yağış ortalamasında 55 milimetre azalmanın olduğu görülüyor." diye konuştu.
Ağrı'da kar yağışlı gün sayısı azaldı
Doğu Anadolu Bölgesi'nde karasal iklimin etkili olduğunu ve bunun en fazla Ağrı'da kendini gösterdiğini belirten Kaya, yağışların daha çok kışın kar şeklinde düştüğüne işaret etti.
Kaya, Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Ağrı'da 1960-2012 yılları arasında kar yağışlı gün sayısının ortalama 49,6 olduğuna dikkati çekerek, "Ancak son 5 yıllık 2018-2022 ortalama verilerine baktığımız zaman burada bunun 29 güne düştüğünü görüyoruz. Bu gerçekten çok ciddi bir tehdit. Yağışın en önemlisi kar yağışlarıdır. Yağmur şeklinde yağan yağışlar genellikle yüzeysel akışa geçer ve zemini kısa bir süre neme doygun hale getirir ancak kar yağışları adeta bir yorgan gibi yüzeyi kaplar ve daha sonra yavaş yavaş eriyerek hem zemin toprağını hem de yer altı sularını beslemede çok önemlidir" diye konuştu.
Doğu Anadolu Bölgesi'nde 52 yıllık ortalama ocak ayı kar yağışı gün sayısının 10 gün civarında olduğunu belirten Kaya, bu sene ocak ayında fazla kar yağmadığını söyledi. Bölgede bu sene ocak ayına göre şubatta biraz fazla kar yağdığını dile getiren Kaya, "Ağrı'da kar var ama Iğdır'da ve Erzurum'a doğru gittikçe birçok tarafta karın hemen kalktığını görüyoruz. Bu sene mart ayının ortalarındayız henüz bir kar yağışı olmadığı gibi yağmur şeklindeki yağışların yer yer başladığını görebiliyoruz. Kuraklık tehlikesi, barajların su seviyesinin azalma tehlikesi, içme ve kullanma suyunun azalma tehlikesi, bölgemiz için de tüm Türkiye'de olduğu gibi önemli bir sorundur" değerlendirmesinde bulundu.
"Suyun kıymetini bilmemiz lazım"
Faruk Kaya, sıcaklığın artması, yağışların da azalmasının olumsuz sonuçlarını anımsatarak, şunları söyledi:
"Önümüzdeki süreçte yağış miktarının artması Türkiye'deki bu kuraklık tehlikesinin en aza indirgenmesini sağlar. Son 5 yıl itibarıyla gerek ülke genelinde gerekse bölgemiz genelinde yağış miktarının azaldığı, sıcaklıkların arttığı ve bunun sonucunda da kuraklık riskinin gün geçtikçe kendini daha fazla hissettirdiğini söyleyebiliriz. Bunun neticesinde de en fazla etkilenecek alanlardan bir tanesi tarımdır. Veriler, kuraklığın ciddi bir sorun olarak karşımızda durduğunu göstermektedir. Tedbir olarak suyu çok dikkatli kullanmamız lazım, sulamayı çok dikkatli yapmamız lazım. Devlet ve toplum olarak el ele verip suyun kıymetini bilmemiz lazım ve ona göre kullanmamız gerekir."