Az Bulutlu 14ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Türkiye
13.03.2018 23:14

Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir'den 28 Şubat savunması

28 Şubat döneminin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir, kendini “Batı Çalışma Grubu Genelkurmay Başkanlığının yasal bir faaliyetiydi” diyerek savundu.

Dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir'den 28 Şubat savunması

28 Şubat davasında sanıklar savunmalarını tamamladı ama mahkeme heyeti, duruşmayı 13 Nisan'a erteledi.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden duruşmada kürsüye dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Emekli Orgeneral Çevik Bir çıktı.

Çevik Bir savunmasında, "Batı Çalışma Grubu (BÇG), zamanın Cumhurbaşkanı, hükumeti, komuta katı, MGK üyeleri ve vermiş olduğumuz brifingler vasıtasıyla basının ve halkımızın tamamının duymuş olduğu, yasal bir Genelkurmay Başkanlığı çalışmasıydı” dedi.

Davanın FETÖ'nün kumpas davası olduğunu ileri süren Bir, görevde olduğu dönemde FETÖ hakkında dönemin Cumhurbaşkanı'na brifing vererek durumu arz ettiğini söyledi.

Brifingin konusunun, FETÖ okulları ve örgütün TSK'de oluşturduğu tehdit olduğunu anlattı.

"O dönem Gülen'e ait yurt içinde ve yurt dışında, toplam 448 yurt, 346 dershane, 181 okul, 3 özel üniversitenin bulunduğunu söyledim. TSK'yi Fethullahçı, Nakşibendici ve Kürtçü-İslamcı, subaylar ve astsubaylar olarak, bölmek suretiyle TSK'nin birlik ve beraberliğini ortadan kaldırmanın amaçlandığını ilettim." 

Davanın, sahte delillere dayandığını, FETÖ kumpas davası olduğunu savunan Bir, "Davamızla ilgili bazı savcı ve hakimler, FETÖ bağlantısı nedeniyle ya ihraç edilmiş ya da tutuklanmıştır. Genelkurmay Başkanı'nın avukatı davamızın Anayasa Mahkemesine yönlendirilmesini gündeme getirmiş, kabul edilmemiştir. Çok sayıda mağdur ve müşteki, başsavcılıklara başvurarak, davamızı sözde 'bir milli dava' haline getirilmiştir." diye konuştu.

"Benim annem de türbanlıydı"

Bir, başörtüsü yasağında BÇG'nin hiçbir ilgisi olmadığını savundu.

"Benim annem de türbanlıydı. Hepimiz öyle büyüdük. Muhterem bacılarımın bunu böyle bilmesini istiyorum. 28 Şubat döneminde, TSK'den ilişiği kesilenler Fetullah Gülen teşkilatı mensuplarıdırlar. BÇG'nin tek kişi fişlemesi olmamıştır. BÇG, 28 Şubat 1997 tarihli MGK kararının, zamanın hükümetinin aynen kabul etmesiyle 14 Mart 1997'den sonra kurulmuştur. Dönemin hükümetinde görev almış Meral Akşener, Şevket Kazan ve Hasan Ekinci mahkemede bizlerden, şiddet ve baskı görmediklerini beyan etmişlerdir."

Savcı esas hakkındaki mütalaasında aralarında çevik bir ve dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı'nın da olduğu 60 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet, 30 sanık içinse beraat istemişti.

Kaynak: TRT Haber, AA

Sıradaki Haber
Önce inkar sonra itiraf etti: ByLock kullandım
Yükleniyor lütfen bekleyiniz