İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından Türkiye'nin özeti şeklinde değerlendirilen 12 ilde 15-74 yaş aralığındaki tüm sosyo-ekonomik gruplar üzerinde gerçekleştirilen "Döviz/Dolar Krizi Üzerine Vatandaş Algısı-Tutum ve Davranışlarının Analitik Boyutta İncelenmesi" konulu araştırma sonuçlandı.
Katılımcılara 38 farklı sorunun yöneltildiği araştırmada, "Türkiye'deki her 4 kişiden 1'i bu krizi tek başına ekonomik bir kriz olarak görüyor. Türk halkının yüzde 75'i ise sadece siyasi olarak görmekte. Hatta ekonomik kriz olarak gören bu grubun içindeki her 10 kişiden 4'ü bunu bir ekonomik kriz olmanın ötesinde, sadece bir döviz krizi olarak algılamaktadır" denildi. Büyükşehirler ve Türkiye geneline göre karşılaştırıldığında, İzmir sorunu ekonomik olarak ele alırken, İstanbul sorunu döviz odaklı değerlendirdi.
İstanbul Üniversitesi İstatistik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Haluk Zülfikar, gençlerin ekonomik olarak değerlendirdiği sorunun yaş ilerledikçe siyasi soruna evrildiğini belirtti.
Doç. Dr. Zülfikar, "Gençler biraz daha ekonomik görüyor ama yaş ilerlemeye başladığında net olarak 'bu sorun siyasidir' denilmeye başlanıyor. Deneyim işin içine girdiğinde siyasi olduğu konusunda fikir birliğine varılıyor. Katılımcıların yüzde 84'ü siyasilik anlamında ülkeleri çok net ifade ediyor" dedi.
Halkın yüzde 64,5'i net olarak Cumhurbaşkanı'nı destekliyor
Zülfikar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a döviz krizinde halkın çoğunluğunun koşulsuz destek verdiğini tespit ettiklerini belirterek şöyle konuştu:
"Araştırmada halkın yüzde 64,5'i net olarak bu krizde Cumhurbaşkanı'nı desteklediğini söylüyor. Halkın yüzde 64,5'i Cumhurbaşkanı'nın döviz krizindeki duruşunu destekliyor. Yaklaşık yüzde 18 civarında bir kitle ise 'destekliyoruz' diyor, tamamıyla değil ama oldukça yüksek bir oranda destekliyoruz diyorlar. Tamamıyla kelimesi bizim ölçümleme sistematiğimizde oldukça önemlidir.
Yani bu iki grubu buluşturduğunuzda yaklaşık yüzde 85'ler civarında destek anlamına geliyor. Bu oldukça yüksek bir oran. Diğer grup ise desteklemiyorum demiyor. Onların içinde az destekliyorum, destekleme konusunda ortadayım gibi görüşler var. Dolayısıyla desteklememe oranı oldukça düşük, bahsedilemeyecek boyuta geliyor. Son derece müspet bir oranla karşı karşıyayız."
Çoğunlukla krizin arkasında birden fazla ülkenin olduğunun dile getirildiğini anlatan Zülfikar, "Katılımcıların yüzde 15,9'u bunun bir dahili kriz olduğunu ve arkasında herhangi bir ülkenin olmadığını belirtmiştir. Bu krizin arkasında bir ya da daha fazla ülke olabileceğini belirtenlerin oranı yüzde 84,1'dir. Bu kitle tarafından etken ülke algısı yüzde 55,43'le ABD, İsrail yüzde 19,46'yla İsrail ve yüzde 12,26'yla İngiltere olarak görülmektedir. Ağırlıklı olarak 9 ülke dillendiriliyor ama 3 ülke üzerinde ağırlıklı duruluyor. Bunların içinde Amerika ilk sıraya geliyor" diye konuştu.
Vatandaşların yüzde 82,4'ü fedakarlık yapmaya hazır
Dolar bozdurma konusunda ülke genelinde bir mutabakat gözlendiğine işaret eden Zülfikar, şöyle devam etti:
"Dolarım olsa bugün bozdurup TL'ye çeviririm fikrine halkın yüzde 76,3'ü katılım gösteriyor. Görüşmecilerin kendilerini yakın hissettiği siyasi eğilimler bazında bu krizin sonrasında gelecek yük algısı ve bunun için hazır olunan fedakarlık düzeyi arasında anlamlı bir ilişki söz konusudur. Genel olarak incelendiğinde, araştırmaya katılan vatandaşların yüzde 78'i bu krizin ciddi ekonomik yüklerinin olacağı, yüzde 82,5 katılımla da 'ülkem için bu fedakarlığı yapmaya hazırım' ifadesi ile karşılaşılmaktadır."
Zülfikar, ülke insanının yurduna, kültürüne ve milletine olan inancının heyecan verici oranda kıymetli olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA