Orman zararlıları ve suçlarıyla etkin mücadele kesintisiz devam ediyor.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğine bağlı olarak 2002'den itibaren orman zararlılarına karşı yoğun çalışma sürdürülürken ağırlıklı olarak biyolojik mücadele yöntemi kullanılıyor.
Orman zararlılarına karşı geçen yıl 73 bin 840 hektar alandaki biyolojik mücadele için 6 milyon 649 bin lira harcama yapıldı.
14 bin 163 karınca kolonisi nakledildi
Ağaçları tahrip eden böcekler, ormanlara yangınlara nazaran 5 kat daha fazla zarar veriyor. Ağaçları kurutarak büyük hasar oluşturan orman zararlılarıyla biyolojik mücadele yürüten OGM, dünyada sadece gelişmiş ülkelerde kullanılan "orman karıncalarını taşıma" yöntemini de uyguluyor.
Literatürde "Formica rufa" olarak isimlendirilen ve özellikle orman zararlılarının baş düşmanı olarak bilinen "kırmızı orman karıncaları", her türlü tırtılı, böceği, yaprak arılarını ve bitki bitlerini yiyerek orman ekosistemine olağanüstü fayda sağlıyor.
Kurum bugüne kadar 14 bin 163 karınca kolonisini naklederek, orman zararlılarına karşı biyolojik mücadeleye hız verdi. Bu yıl başta Eskişehir olmak üzere, Amasya, Isparta, Sakarya ve İzmir Orman Bölge Müdürlüklerinde mevcut karınca yuvaları ve karınca kolonileri korunarak, 60 ilave yuva oluşturuldu ve belirlenen noktalara nakil işlemleri gerçekleştirildi.
Güneşin yuvanın üzerine düşmeden tamamlanmak zorunda olunan karınca nakli işlemine tan yeri ağarmasıyla başlanması gerekiyor. Uzman ekip tarafından hazırlanan özel kutularda taşınan karıncaların yuvaları, larvaları yiyen ayılar başta olmak üzere her türlü zararlıdan korunmaları için telle çevriliyor.
İlk yıl 15 günde bir şekerle beslenen karıncaların yuva yapma süreci hızlandırılıyor. Taşınan yuvalar 1 hektara yakın sahayı tamamen kontrol altına alabilirken yıl boyunca bütün böcekleri takip eden karıncalar biyolojik mücadelede avantajlı hale geliyor.
Karıncalar, salgılarında bulunan formik asidi zararlı böceklerin üzerine sıkarak avının felç olmasını sağlıyor. Böceği felç ettikten sonra, onu yuvasına götürüp yiyerek böcek popülasyonunun sürekli dengede kalmasını sağlıyor.
Bu yıl mayıs itibarıyla 81 bin 884 avcı böcek kestane ormanına salındı
Halk arasında "katil arı" olarak adlandırılan ve kestane ağaçlarına zarar veren "gal arıları" ile mücadele de kararlılıkla devam ediyor. Ana vatanı Çin olan, Türkiye'de ilk kez 2014'te Yalova'nın kestane ormanlarında ortaya çıkan ve literatürde "Dryocosmus kuriphilus" olarak kaydedilen arı, 2021 yılına gelindiğinde birçok ilde görüldü.
Kestane gal arısı ormanda fazla olduğunda, yaprak, çiçek ve meyve sayısında düşüşe sebep oluyor. Bu nedenle de ağacın büyümesi ve dal kanseri gibi hastalıklara dayanıklılığı da olumsuz yönde etkileniyor.
Yapılan incelemelerde katil arıların doğal düşmanlarından olan ve avcı böcekler olarak bilinen "torymus sinensislerin" üretimi ve doğaya salım teknikleri uygulamaya alındı.
İlk defa Yalova'da Orman Genel Müdürlüğü tarafından kurulan torymus sinensislerin üretim istasyonu daha sonra Bursa, Sakarya, İzmir, Zonguldak, Kütahya, Artvin, Kastamonu, Giresun, Trabzon, Sinop, Balıkesir, İstanbul ve Bolu'da da kurularak sayıları 14'e çıkarıldı.
Bu istasyonlarda geçen yıl 34 bin 372 avcı böcek üretimi gerçekleştirilerek ormanlık bölgelere salındı. Bu yıl mayıs itibarıyla 81 bin 884 avcı böcek ergini üretildi ve kestane ormanlarına bırakıldı.