Bakan Ersoy, Fethiye ilçesindeki Ece Marina'da düzenlenen 019 Ulusal Mavi Bayrak Ödül Töreni'nde, amaçlarının sadece turist sayısını değil, turizmde elde ettikleri verileri de artırmak olduğunu söyledi.
Bu anlamda önemli çalışmalar yaptıklarını vurgulayan Ersoy, turizm verileri artırılmak isteniyorsa, konaklama dışı harcaması yüksek, nitelikli turiste de konsantre olunması gerektiğini vurguladı.
Dünyada turizme genel anlamda bakıldığı zaman turizm, çok büyük ölçekli algı ve tanıtım konsepti içerdiğini, turizmdeki algıyı yükseltmek için ön plana çıkaracak değerlerin farkındalığının artırılması gerektiğini vurgulayan Ersoy, bu yaratılan farkındalıkla değerlerin de tescillenmesi gerektiğini belirtti.
Turizm verilerinin çok büyük bir kısmının deniz, kum ve güneşten alındığına değinen Ersoy, 2023 yılına kadar bunu çok fazla şekilde çeşitlendireceklerini söyledi.
"Bizim hedefimiz Türkiye olarak birinciliği almak"
Deniz, kum ve güneş denildiği zaman çevre ve deniz temizliğinin de ön plana çıktığını anlatan Ersoy, şunları kaydetti:
"Bu tescilleme aşamasında da TÜRÇEV 26 yıldır çok önemli bir görev üstlenmiş durumunda. Biliyorsunuz sadece tescillemeniz de yetmiyor. Önemli olan bu bölgedeki halkın, işletmecilerin eğitimlerinin de sürekli olarak yapılıp, tescillenmiş belgelerinin de korunması, sürdürülebilir olması gerekiyor. Bu açıdan da TÜRÇEV’e çok büyük bir görev düşüyor. Biz dünyada mavi bayrak sayısı olarak üçüncü sıradayız. 463 tane mavi bayrağa sahip plajlarımız ve marinalarımız var. Mavi bayrakta Antalya birinci, Muğla ise ikinci sırada bulunuyor. Bizim hedefimiz Türkiye olarak birinciliği almak. O yüzden çok çalışmamız lazım. Bu önemli hedefe gelmek için de başta turizm yatırımcılarına, otelcilere ve belediyelere çok büyük görevler düşüyor. Onların gayret etmesi gerekiyor ki biz Türkiye olarak bu hedefimizi gerçekleştirelim. Çok zor bir hedef değil. Mavi bayrak sayısında çok hızlı şekilde yükseliyoruz."
"Turizm gelirleri ile de konuşulan bir ülke olmamız gerekiyor"
Ersoy, Türkiye'nin turizm konusunda belli bir eşiği aştığını belirterek, "Turist sayısı olarak çok ciddi rakamlara ulaştık. Bundan sonra esnaf tabiriyle söyleyeceğim 'Attığımız taşın ürküttüğümüz kuşa değmesi gerekiyor.' Yaptığımız gayretlerin karşılığını Türkiye olarak almamız gerekiyor. Turizm verilerinin de aynı oranda hızlı şekilde yükselmesi gerekiyor. Turizm gelirleriyle de konuşulan bir ülke olmamız gerekiyor. Türkiye, bunu yapacak potansiyele ve varlığa sahip. Sadece bunun farkındalığını yaratmamız gerekiyor." diye konuştu.
Dünya tarafından tanınmış, tescillenmiş değerli sistemlere ihtiyaçları olduğuna dikkati çeken Ersoy, Türkiye markasının ve turizm markasının dünyada sayılı noktalara gelmesi ve sürdürülebilir şekilde bu markanın kalite devamının sağlanması için her kesimin katkı vermesi gerektiğini dile getirdi.
Fethiye Antik Tiyatrosu'nun restorasyonunda yaşanan gecikmeye değinen Bakan Ersoy, şöyle konuştu:
"Gecikme Bakanlığımızdan kaynaklanan bir konu değil. Biz hızlandırmaya çalışıyoruz. Mahkemeye yansımış bir konu. Orada müteahhittin sorumluluklarını yerine getirememesinden kaynaklanan bir hukuki süreç var. Bu hukuki süreçte yanılmıyorsam bir celse kalmış. Tamamlanır tamamlanmaz biz Bakanlık olarak devralıp hızlı şekilde sonuçlandıracağız. Muğla’nın başka bir ilçesi olan Bodrum’da kale restorasyonu vardı. Geçen sene oraya müdahale etmiştim ve hızlı bir şekilde Bodrum Kalesi’nin birinci etabını söz verdiğimiz gibi 18 Mayıs’ta devreye aldık. İkinci bir çalışma daha yaptık. '1 Haziran’a yetiştireceğiz' demiştik ama 10 Haziran itibarıyla Bodrum Kalesi’nin Amfi Tiyatrosu’nu da hizmete aldık. Böylelikle bakanlığa bağlı Güzel Sanatlar ve Opera Bale Bölümü üzerine gerekli kaynakları verdim. Bakanlık olarak Bodrum’da haftada en az iki gün aktivite gerçekleştiriyoruz. Buradaki amacımız, turizmin tabana yayılmasını istiyoruz. Turizmin sürdürülebilir bir başarı yakalamasını istiyorsanız tabana yaymanız gerekiyor."
Turizmin ana paydaşları dışında, çevrede yaşayan herkesin turizmden gelir elde etmesini sağlamak için çalıştıklarını anlatan Ersoy, "Eğer bunu sağlarsanız başarılı oluyorsunuz. Şehrin merkezindeki bu tarz yerler, bu tarz aktiviteler sayesinde turistin otellerden çıkıp şehre inmesini, gösteriden 2 saat önce ve sonra çevrede alışveriş yapmasını, yemek yemesini, gezmesini sağlayarak esnafın da para kazanmasını sağlıyor. Bunu sağladığınız zaman turizm gelirlerini tabana yaymış oluyorsunuz ve bütün halk tarafından turizme sahip çıkılmış oluyor." ifadesini kullandı.
"En çok sevindiğimiz şey, mavi bayrak denetiminde aldığımız puanlar"
Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Tevfik Epikmen de mavi bayrağın 55 ülkede uygulanan dünyanın en büyük ve önemli ekoetiketi olduğunu dile getirdi.
Dünyadaki 55 ülkede programın uluslararası çevre eğitim vakfı tarafından yürütüldüğünü belirten Epikmen, şunları kaydetti:
"Türkiye ayağını da biz temsil ediyoruz. Mavi bayrakla ilgili biz denetimler yapıyoruz. Uluslararası denetimlerden de geçiyoruz. Dünyanın en çok mavi bayrak alan üçüncü ülkesi olduğumuz için bu denetimler çok daha sık yapılıyor. En çok sevindiğimiz nokta mavi bayrak sayımız değil, mavi bayrak denetiminde aldığımız puanlar. Bugüne kadar yapılan uluslararası denetimlerde Türkiye en başarılı ülkelerin başında gelmiştir. Bizi esas gururlandıran budur. Çünkü mavi bayrağımıza sahip çıkıyoruz. Mavi bayrağı sadece vakıf çalışanlarıyla değil tüm tesis ve belediyelerimizle çevreye olan sayı, mavi bayrağa olan güvenle büyük bir aile gibi çalışıyoruz."
Muğla Valisi Esengül Civelek ise İstanbul ve Antalya'dan sonra en fazla turist alan turizmde marka kent Muğla’da 2019 mavi bayrak ödüllü 102 plaj, 7 marina ve bir yatın bulunduğunu söyledi.
AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan ise Muğla'nın bin 474 kilometre uzunluğunda dantel gibi örülmüş bir kıyı şeridine sahip olduğunu, Muğla'nın kültürel, turizm ve ekonomik anlamada hak ettiği yere gelmesi için gece gündüz çalıştıklarını kaydetti.
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ise mavi bayrağın bir güven işareti olduğunu, uluslararası boyutta kataloglara bakıldığında Türkiye'de güvenli plajlar ve teknelerin görüldüğünü belirtti.
Konuşmaların ardından Bakan Ersoy, TURÇEV Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Tevfik Epikmen, Vali Civelek, Başkan Gürün ile mavi bayrak almaya hak kazanan plaj ve marina yetkililerine plaket verdi.
Ece Marina'daki mavi bayrağı göndere çeken Ersoy, marinada tatillerini geçiren turistlerle bir süre sohbet etti.
Kaynak: AA
