CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, kültür ve sanat ustalarıyla bir arada bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, İstanbul'un kendisinin yönetiminde bir hoşgörü kenti olacağını, hoşgörünün kalmadığı yerde yaratıcı sınıfların da olamayacağını ifade etti.
Dünyada, kültür ve sanatta en ileri gitmiş ülkelerin, en kalkınmış, en zengin ve demokrasisi en gelişmiş ülkeler olmasının tesadüf olmadığını aktaran İmamoğlu, "Yaratıcı sınıfların en başında gelen kültür ve sanat insanlarının emekleri ve ürünleri, bir toplumu millet yapan, o milleti bir ve bütün yapan en temel unsurlardır." diye konuştu.
İmamoğlu, Türk dizilerinin de turizme önemli katkı sağladığını dile getirdi.
"Son derece tehlikeli ve yanlış buluyoruz"
İmamoğlu, Türkiye'de son zamanlarda yaygınlaşan bir siyaset güdüldüğünü, bu siyasetin özünde entelektüel insanları küçümsemek, ötekileştirmek, sanat ve sanatçıları marjinal görmek ve göstermenin bulunduğunu öne sürdü.
Bu yaklaşımı ülkenin geleceği açısından son derece tehlikeli ve yanlış bulduklarını aktaran İmamoğlu, "Kültür ve sanat bir milletin harcıdır. Kültür ve sanat bir milleti evrensel düzlemde muteber kılan en önemli araçtır. Kültür ve sanat sadece elitlerin işi değildir. Bir kentte yaşayan her insan kültür ve sanatla ilgilenmek, kültür ve sanat etkinliklerine katılmak, kendi alanında ilerlemek, eğlenmek, öğrenmek, hayattan haz almak ister." diye konuştu.
İmamoğlu, kültür ve sanat alanında hayata geçirdikleri projelerden de bahsetti.
"İstanbul'a kültür ve sanatta yeni bir başlangıç yapacağız"
İstanbul'a kültür ve sanatta yeni bir başlangıç, sanatçı ve yazarların desteğiyle bir zihniyet değişikliği yapacaklarını vurgulayan İmamoğlu, şunları söyledi:
"İstanbul'un ihmal edilmiş sanat damarlarını açacağız. Tüm bunları sizlerle birlikte yapacağız. Siz değerli sanatçılarla birlikte İstanbul'un uzun vadeli 'Kültür ve Sanat Master Planı'nı hazırlayacağız. Kültür ve sanatın uygulanacağı, insanların kültür ve sanata erişebilecekleri çeşitli platformlar inşa edeceğiz. Örneğin İstanbul'un kendi Broadway'ini inşa edeceğiz. Bütün bunlara birlikte karar vereceğiz. İstanbul son yıllarda kültür ve sanatta çok geriledi. Şehrin tüm renklerini, kimliklerini yansıtan en önemli sanatsal buluşma noktası müzik etkinlikleri, kent ölçeğinde neredeyse büyük oranda bitmiş durumda. Müzik festivalleri azaldı, konser ve benzeri etkinlikler oldukça sınırlı bir çevrede icra edilen özel merak konularına dönüştü.
İstanbul'da sadece 7 devlet tiyatro sahnesi 11 şehir tiyatrosu bulunuyor. Şehir Tiyatroları'na ait 11 sahne ise sadece 8 ilçede yer alıyor. İBB yönetiminin kültür-sanat faaliyetlerindeki tercihlerine bakıldığında kapsayıcılıktan uzak, dışlayıcı bir anlayışın kemikleştiği görülüyor. Etkinlikler kentin farklı kültür, sanat ve insan potansiyelini yansıtmayacak kadar tek tipleşmiş durumda. Müze ziyaretçi sayısında da ciddi düşüş yaşanıyor. 2012 yılında 8,7 milyon olan ziyaretçi sayısı, 2017'de neredeyse yarısına, 4,8 milyona kadar düşmüş durumda. İBB'nin kültür alanında karnesi son derece zayıf. Bu alanda herhangi bir politikası bulunmamakla birlikte, yatırımlar göstermelik seviyelerde."
İmamoğlu, kültür ve sanat faaliyetlerini tüm ilçelere ve hayatın her alanına yayacaklarını, şehir tiyatrosu sayısını iki katına çıkaracaklarını, sanatçıların yöneteceği özerk bir yapı oluşturulacağını aktardı.
İstanbul Genç Kart sahiplerine İBB kültür-sanat etkinliklerinin indirimli olacağını ifade eden İmamoğlu, "Hafta içi, gündüz tiyatro gösterimleri gerçekleştirilecek ve kadınlara ücretsiz olacak." dedi.
"Sağlayacağımız hoşgörü ortamıyla, kültürü, sanatı erişilebilir kılacağız"
İmamoğlu, her ilçeye ulaşım ağlarını ve ulaşılabilirliği göz önüne alarak, nüfusuna göre kültür-sanat kompleksleri-merkezleri yapacaklarını, bu merkezlerde tiyatro sahnesi, konser salonu, gösteri, sergi, toplantı salonları, kütüphaneler ve kafeler gibi fonksiyonların bulunacağını aktardı.
İmamoğlu, "mahalle evleri"nin İstanbul Büyükşehir Belediyesinin en alt ölçekteki kültür-sanat birimi olacağını dile getirerek, "Bu evler, mahallelinin kültür-sanat üretimini sonuna kadar destekleyecek. Geleneksel sanatlar, tiyatro, sinema, klasik müzik, caz, Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle ilçe ve mahallelere yayılacak." diye konuştu.
İstanbul'u, dünyanın en önemli festival merkezlerinden biri yapacaklarını dile getiren İmamoğlu, çocuk kültür merkezleri ve sinema evi uygulamasını hayata geçireceklerini, Beyoğlu ve Galata Kültür-Sanat-Turizm Projesi'yle bu bölgeyi yeniden kültür ve sanatın odağı yapacaklarını vurguladı.
Müze projelerinden de bahseden İmamoğlu, kuracakları Saraçhane Gençlik Kütüphanesinin yaklaşık 15 bin metrekare alanıyla Avrupa'nın da en büyük 10 kamu kütüphanesinden biri olacağını aktardı.
Konuşmanın ardından İmamoğlu, toplantıya katılan sanatçılarla bir süre sohbet etti, başka bir program için etkinlikten erken ayrıldı.
Kültür-sanat alanındaki sorunlar ve çözümlerinin ele alındığı buluşmada, oyuncu Gülsen Tuncer ve bazı sanatçılar, İmamoğlu'nun Bakırköy'de de kendilerini dinlemeden gittiğini belirterek, tepki gösterdi.
Kaynak: AA