AK Parti Kocaeli İl Başkanlığınca İzmit'te bir restoranda düzenlenen 95. Daraltılmış İl Danışma Meclisi ve Mahalle Başkanları Toplantısı'na katılan Bakan Işık, Suriye'nin kuzeyinde devam eden Fırat Kalkanı Harekatı'na ilişkin açıklamalarda bulundu.
Işık, bugün bazı kişilerin "El Bab'da ne işiniz var? Fırat Kalkanı Harekatı'na niye giriştik? Bizim sınırımızın ötesinde askerimizi niye tutuyoruz?" dediğini belirtti.
Kilis'e atılan onlarca Katyuşa füzesi ve havan topunun sınır dışından atıldığını dile getiren Işık, "Ne yapacaktık, daha fazla bekleyecek miydik? 'Olsun canım sınırımızın dışına çıkmayalım' mı diyecektik. Hayır, terörle mücadelede terör neredeyse ve Türkiye'yi nereden tehdit ediyorsa oraya kadar gitmek ve onların başını orada ezmek bizim önceliğimizdir. Bunu yapmazsak işte o zaman teröre teslim oluruz. Elbette bu kararları almak zordur, bu kararları vermek öyle kolay değildir ama Türkiye'nin başka çıkarı olmadığı için başka yolu olmadığı için bu kararları almıştır." şeklinde konuştu.
Fırat Kalkanı Harekatı'nın 3 temel amacı olduğuna dikkati çeken Işık, bunların DEAŞ'ın sınır hattından ve tüm bölgeden temizlenmesi, Suriye'deki sığınmacılar için kendi ülkelerinde güvenli bölge oluşturulması ve PKK'nın Suriye uzantısı PYD ve YPG'nin kantonları birleştirme hayaline son vermek olduğunu kaydetti.
"PYD ile iş tutmak yılanla çuvala girmektir"
Bakan Işık, hiç kimsenin terör örgütleri arasında ayrım yapmaması gerektiğini vurgulayarak, şöyle konuştu:
"DEAŞ ne kadar tehlikeliyse PKK, PYD, YPG de o kadar tehlikelidir. DEAŞ'tan kurtulmak bölgemiz için ve dünya için ne kadar öncelikliyse PKK, YPG ve PYD'den de kurtulmak o kadar önemlidir. Bu konuda Türkiye'nin hiçbir tereddüdü yoktur. PKK'nın yöneticileri aynı zamanda YPG'yi de yönetiyor. Son 2 saldırıda, İstanbul saldırısı ve Kayseri saldırısında o saldırıda rol alan, görev alan teröristlerin bazılarının Kobani'de yani Kuzey Suriye'de eğitim aldıklarını biliyoruz. Bu kadar elde bilgi varken hala birilerinin PYD'yi bir barışçıl örgüt gibi sunmasına kesinlikle müsaade edemeyiz. PYD ile iş tutmak yılanla çuvala girmektir."
"Hastane Tepesi'ni DEAŞ'tan temizledik"
Bakan Işık, terörle mücadelenin en kritik döneminde olunduğunu vurgulayarak, "Bir yanda El Bab'da askerlerimiz kahramanca mücadele ediyor. Şu anda Özgür Suriye Ordusu ile birlikte Allah'a hamdolsun El Bab'ın en kritik yeri olan Hastane Tepesi'ni DEAŞ'tan temizledik. En kritik nokta ele geçirildi ama önümüzde daha yapacak işlerimiz var." dedi.
"PKK'ya tarihinin en büyük darbesini vurduk"
Işık, bir taraftan Fırat Kalkanı Harekatı'nı yürütürken diğer taraftan da PKK terör örgütüne tarihinin en büyük darbesini vurduklarına dikkati çekerek, şunları söyledi:
"24 Temmuz 2015'ten bugüne kadar, yani yaklaşık 1,5 yıllık zaman içerisinde etkisiz hale getirilen terörist sayısı PKK'da 9 bin 500'ü geçti. Bu PKK'ya vurulan tarihinin en büyük darbesi. Ondan zaten bu darbeyi yedikleri için, Türk Silahlı Kuvvetlerine Allah'a şükürler olsun karşı duracak güçleri kalmadığı için şehirlerde haince, sinsice canlı bomba eylemleri yapmaya başladılar. Bu onların aslında tükenişinin göstergesi ancak onlar tamamen tükenene kadar bizim sabırlı olmak gibi bir sorumluluğumuz var. Aslında PKK'nın tamamen tükenmesi, eylem yapamayacak hale gelmesi yakındır. Bundan hiç tereddüdünüz olmasın ancak bu kritik süreci de birilerinin, özellikle PKK'nın ekmeğine yağ sürecek tarzda yürütmesine müsaade edemeyiz, göz yumamayız."
Sadece PKK, PYD, YPG, DEAŞ ve DHKP-C ile mücadele etmediklerini, aynı zamanda habis bir ur gibi ülkenin vücuduna yerleşen FETÖ terör örgütüyle de mücadele ettiklerini anlatan Bakan Işık, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ardından, FETÖ'nün bütün unsurlarının devletten temizlenmesi için çok hızlı ve ciddi bir mücadele başlatıldığını kaydetti.
"FETÖ ile mücadeleye azimle devam edeceğiz"
Bakan Işık, FETÖ ile mücadelede çok başarılı sonuçlar alındığını ancak hain terör örgütünün ihanetinin bitmediğine işaret çekerek, "Bu hain terör örgütü kimin hesabına çalışıyorsa, onların hesabına çalışmaya bugün de devam ediyor. En son Rusya Federasyonu'nun Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un hunharca öldürülmesi, katledilmesi bunun son örneği." değerlendirmesinde bulundu.
Uçak krizinden sonra kopma noktasına gelen Türkiye-Rusya ilişkilerinde, olağanüstü gayret ve her iki tarafın anlayışıyla sıkıntılı sürecin aşıldığını vurgulayan Işık, Türkiye ve Rusya'nın özellikle Suriye'de akan kanın durması, Halep'te yaşanan mezalimin son bulması, oradaki sivil insan kayıplarının ortadan kaldırılması için çok önemli bir toplantının hemen arifesinde bu hain eylemin gerçekleştirildiğini ifade etti.
Bakan Işık, FETÖ ile mücadelenin devletin beka mücadelesi olduğunu belirterek, "Hiç kimse 'mağdur var, şöyle oluyor, böyle oluyor' diye bu işi sulandırmasın. Bireysel mağduriyet varsa bizlere iletsin, milletvekili arkadaşlarımıza iletsin, bunlara bakalım ama bu FETÖ terör örgütünün mağduru bütün millettir, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Onun için bu mücadeleyi sulandırmaya yönelik hiçbir eyleme ve söyleme itibar etmeyin. Aksine daha da azimle mücadele edeceğiz." diye konuştu. AA