Personel Eğitim Merkezi açılışında yaptığı konuşmada Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yeni açılan merkezde tüm adliye ve Bakanlık çalışanlarının eğitim alarak daha bilinçli bir adalet hizmeti sunma hakkına kavuşacaklarını söyledi.
Gül, eğitim merkezleriyle adalet teşkilatı personelinin bilgi ve yetkinliğin artırılacağını, gelişen olaylar, vakalar, yeni bilgilere erişme imkanına kavuşulacağını dile getirdi.
Eğitim adına çok verimli bir yıl geçirdiklerini ifade eden Gül, 2019'un da eğitim adına verimli geçmesi temennisinde bulundu.
"Nitelikli yargı mensubu, nitelikli yargı çalışanı"
Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 16 yılda çok önemli adımlar attığına işaret eden Gül, adalet teşkilatının da bu adımlardan nasibini aldığını anlattı.
Gül, adliyelerin teknolojik anlamda birçok yeniliğe kavuştuğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok güzel binalar, adliyeler yaptık. Eskiden merdiven altlarında, bir kaymakamlık binasının yanında iki üç mahkeme, kalem başını sokacak kadar bir yer olursa hemen oraya bir adliye tabelası yapıştırılırdı. Artık en güzel binalarda, en güzel teknolojik imkanlarla adliye hizmetlerini veriyoruz. Adalet sadece bina değildir. O adliye binalarının içerisinde bir vatandaş hakkını aramaya geldiğinde o vatandaşı annemiz, canımız, kardeşimiz gibi bilerek hakka ulaşmasına hepimizin destekçi olması lazım. Binaları yaptık, mekanlarımız en güzel. Bundan sonraki adımımız nitelikli yargı mensubu, nitelikli yargı çalışanı. Nicelik konusunda, teknoloji ve binalar konusunda çok iyi gelişmeler katettik."
Aklını başkalarına kiraya vermemiş, vicdanına danışarak muhakeme eden bir yargı çalışanı için binalara ve gökdelenlere gerek olmadığına dikkat çeken Gül, "Akıl, vicdan, muhakeme, hukuka saygılı karar vermek her şeyin başıdır. Elbette insanda mekanda güzelleşiyor. Hem insan hem mekan birbirini tamamlayan iki güzelliktir" dedi.
Bakan Gül, adliye kapısından içeri giren bir vatandaşın, "Burada devletin temeli olan adalet dağıtılıyor" düşüncesiyle hareket etmesi gerektiğini belirterek, "O adliyenin kapısından çıkarken 'Evet burada adalet dağıtan personel, hakim, savcılar var' dedirtmek zorundayız. Bu devletin temelidir. İnsan olmamızın gereğidir. Kamu görevlisi olarak birinci görevimiz budur. İnsanların hakka ulaşmasında, hakkının gasp edildiğini düşünen insanların bu duyguya ihtiyacı var. Adalet teşkilatında adalet tez verilmelidir. Adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun. Bizler bu düşünceyle, devleti ayakta tutan adalet teşkilatının onurlu mensuplarıyız" değerlendirmesini yaptı.
"125 bin dava arabuluculuk olmasaydı mahkemelerde görülecekti"
Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ve hukukun adaletin temini için en büyük araç olduğunu hatırlatan Gül, adalet hizmetlerinin en güzel şekilde yerine getirilmesi için her türlü desteği sağladıklarının altını çizdi.
Yargının iş yükünün azaltılması ve personel konusunda da önemli adımlar atıldığına işaret eden Gül, arabuluculuk, uzlaşma gibi konuların devreye girmesinin hem ceza hem de hukuk davalarında yargının iş yükünü azalttığını söyledi.
Bakan Gül, ticari davalarda da arabuluculuk yolunun 1 Ocak itibarıyla başlayacağını ifade ederek, ticari davalara teşmil etmelerindeki amacın sistemin çok başarıyla uygulanmasından kaynaklandığını belirtti.
"125 bin dava eğer arabuluculuk olmasaydı iş mahkemelerinde görülecekti" bilgisini paylaşan Gül, "125 bin dava açılmadı. Arabulucular nezdinde 'Ben alacağımı aldım, borcumu ödedim, hadi hakkını helal et' diye işçi ve işveren helalleşerek... Bu yıl da bu sonucu başarıyla hep beraber gördük" dedi.
Ticari hayatın çok hızlı işleyen bir süreç olduğunu dile getiren Gül, bu davalarda da arabuluculuğu genişlettiklerini kaydetti.
Gül, Türkiye'de geçen yıl ticari dava anlamında 200 bin dava açıldığını dile getirerek, "Bu 200 bin davanın iş davaları ile mukayese edildiğinde iş davalarında yüzde 70 oranında uzlaşma söz konusu. Ticari davalarda ne yönde olacağını da hep beraber göreceğiz. Ticari davalarda da önemli sayıda uzlaşmanın olacağını düşünüyoruz. 200 bin dava açılmadan önce arabulucular nezdinde her iki taraf oturup bir anlaşma yoluna gitmiş olacak. Yargının iş yükünün azaltılması bakımından çok önemli bir aşamaydı. Daha önemlisi adaletin daha hızlı erişmesi bakımından çok önemli" diye konuştu.
"Birtakım haklarımızı kullanmaktan yoksun kaldık"
Gül, elektronik tebligat uygulamasının da 1 Ocak itibarıyla devreye alınacağını ve yönetmeliğin geçen hafta Resmi Gazete'de yayımlandığını bildirerek, şunları söyledi:
"Elektronik tebligat uygulamasıyla, tebligat ulaştı mı? Tebligat parçaları döndü mü? Dosyayı açıyor hakim, tebligat parçasının dönmediği anlaşıldığından duruşmanın üç ya da dört ay sonraya verilmesine diye... Vatandaş 'Sen postayı daha ilgilisine ulaştıramıyorsun, gelmişsin burada bize adalet vereceksin' diye söylemiyor ama vatandaş içinde kahırla o adliyeden çıkıyor. Hepimiz yaşadık. Ben bile bir sürü trafik cezasını yok evde yokuz muhtara verilir. Muhtar oraya verir, vermez. Bir sürü trafik cezası ödemişizdir. Birtakım haklarımızı bile kullanmaktan yoksun kaldık."
Bütün kurumlar ve avukatlar için tebligatın mecburi olduğunu vurgulayan Gül, şunları kaydetti:
"Tebligatın elektronik şekilde ulaştığı sistemde görülecek. Yapılır yapılmaz tebliğ olmuş oluyor mu? Hayır. 5 gün sonra tebligat yapılmış oluyor. Diyelim ki 7 günlük itiraz süresi var. Tebligat elinize ulaştı. 5 gün sonra tebliğ edilmiş sayılıyor. 7 günde artık tebligat tamamlanmış oluyor. Cep telefonunuza mesaj geliyor. Vatandaşlar için zorunlu değil. Ama elektronik tebligat bana gelsin istiyorsanız, başvuruyorsunuz ve elektronik tebligat size de geliyor. Bu da hem davaları uzatmayacak hem de davaları hızlandıracak. Kalem personelimiz, adalet teşkilatımız için de daha hızlı bir yargılama ve usulsüz tebligatların da önüne geçmiş olacak."
Bakan Gül, icralarla ilgili merkezi takip sistemi uygulamasının da haziran itibarıyla yürürlüğe gireceğini, şu anda tüm altyapılarının yapıldığını, erken tamamlanırsa aboneliğe bağlı sözleşmeden kaynaklı alacakların icraya konu olmadan vatandaşlara tebligat yapılacağını bildirdi.
"Personel sayımızın 79 bin olmasını hedefliyoruz"
Personel sayısındaki artışa da değinen Gül, 15 Temmuz sonrasında FETÖ üyesi olan personelin ihraç edildiğini anımsattı. Gül, şöyle konuştu:
"Bu ihraçlardan kaynaklı ve yargılamalardaki çok büyük yoğunluk sebebiyle personel alımı konusunda Bakanlığımız, hükümetimiz çok önemli mesafeler aldı. 2002 itibarıyla yardımcı personel sayısı 26 bin 274 iken bugün itibarıyla 64 bin 655'e çıkmıştır. 2018'de 7 bin 42 personel alımı için ilana çıkılmış bu işlemler devam etmektedir. Buna göre 2018 yılı sonu itibarıyla personel sayımız, 71 bin 697 olacaktır. 2019 yılı alımlarıyla beraber adliye personelimizin sayısının 79 bin olması hedeflenmektedir. Personel sayımız da arttıkça özellikle 15 Temmuz yargılamalarıyla ilgili, diğer yargılamalarla ilgili çok ciddi anlamda önemli mesafeler aldık. 81 milyonun adalet beklediği yerde daha hızlı daha iyi çalışmalar yapmak insanımızın adalete olan güvenini artıracaktır."
Kaynak: AA