Polis okulunu tamamlamasının ardından mesleğe İstanbul'da başlayan Nuray Toprak, ilçe emniyet müdürlüğü, kaçakçılık şube müdürlüğü gibi farklı alanlarda 21 yıl görev yaptı.
Toprak, 2016'da emekliliğe ayrılmadan önceki son yıllarında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğünde, sorumlusu olduğu tiyatroda oyunlar sahneledi.
Tiyatro çalışmalarıyla ilgili konuşan Nuray Toprak, emniyet teşkilatında çocuklara, gençlere ve ebeveynlere yönelik üç oyun sergilediklerini söyledi.
Ceza alacağını zannediyordu, yıl sonu töreninde tiyatro oyunu sergiledi
Doğum gününde kılık değiştirerek sahnelediği bir oyunun önünü açtığını ifade eden Toprak, "Emniyet müdürünün kulağına gidiyor, sonrasında beni odasına çağırıyor. 'Okul müdürü neden çağırıyor?' diye çok korktum. 'Gel kızım' diye beni yanına çağırdı. Ceza ve uyarı alacağımızı zannettim. 'Yıl sonu geliyor, aynısını okulun bittiği gün törende yapacaksın' deyince kız arkadaşımla beraber o küçük skeci oynadık" dedi.
"Şiddet mağdurlarında sanatın iyileştirici yönü var"
Şiddet gören çocukların sosyal gelişimini sürdürebilmesinde tiyatronun iyileştirici bir yönü olduğuna dikkati çeken Toprak, "Çocuklar oyunlarla neyin doğru, neyin yanlış olduğuna dair farkındalık kazanıyor. Peki çocuklar şiddete uğradı, ne yapmak gerekiyor? Bunların bir de rehabilitasyon süreci olması lazım. Onun için tiyatro dedim. Özellikle çocuklarımızın kendilerini anlatabilmeleri, dil gelişimini sürdürebilmeleri ve daha özgüvenli olabilmeleri için sanat diyorum" diye konuştu.
Toprak, çocuk güvenliği, cinsel istismar ve trafik kuralları gibi konuları içeren çocuk oyunlarının senaryosunun uzman ve psikologların danışmanlığında yazıldığını vurgulayarak, çocukları cinsel istismara karşı bilinçlendirmek amacıyla yazılan "Farkındayım Aldanmam" oyununun, çocuklarla ve ebeveynlerle sıcak ilişkide bulunmak için fırsat yarattığını ifade etti.
"Oyunu izleyen çocukların anlatmasıyla istismar vakaları ortaya çıktı"
Oyunu izleyen çocukların anlatmasıyla ortaya çıkan vakalar olduğunu söyleyen Toprak, "İyi dokunuş ve kötü dokunuşu anlatırken çocuk farkına varıyor ve geliyor. Sonrasında 'Cadı Teyze bana şöyle dokunuyordu, beni rahatsız ediyordu, böyle bir şey var mı?' diye üstüne gittiğimizde olay ortaya çıkıyordu. Hem içimiz sızlayarak hem de mutlu bir şekilde çünkü eğer ki çocuk farkında olmamış olsaydı belki daha farklı yerlere gidecekti" diye konuştu.