Kundakçı ailesi, Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlere Göksun ilçesindeki evlerinde yakalandı. İkinci depremde büyük oranda yıkılan evlerinden sağ salim çıkmayı başaran yaşlı çift, üniversite öğrencisi yeğenleri ve hayırseverlerin desteğiyle Ankara'ya getirildi.
79 yaşındaki Fatma Kundakçı, deprem sonrası yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle Mamak Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, 83 yaşındaki eşi Mahmut Kundakçı da hastanede kendisini bir an olsun yalnız bırakmadı.
Bir yastıkta 65 yıla sığdırdıkları evlilikleri ve zor günlerde gösterdikleri dayanışmayla örnek olan Kundakçı çifti, yaşadıklarını anlattı.
İlk depremde sabah namazı için kalkmaya hazırlandıklarını söyleyen Fatma Kundakçı, "Uyandım, ev gümbürdüyordu. Bir baktım benim adam şehadet getiriyor, sonra ben de şehadet getirmeye başladım. Çıkmak için kapıya kaçtık, son anda çıktık." diye konuştu.
"Elimden tuttuğu gibi çekti, kurtardı beni"
İkinci depremi yaşadığı şokun etkisiyle tam olarak hatırlamayan Fatma Kundakçı, sarsıntıların çok korkutucu olduğunu aktardı.
Mamak Devlet Hastanesi'nde tedavisinin çok iyi gittiğini belirterek, doktorlar ve hastane çalışanlarına teşekkür eden Kundakçı, "İyiyim çok şükür artık. Allah başka dert vermesin, kimseler çile çekmesin. İkinci sarsıntıda Mahmut olmasa ben orada ölürdüm, o gümbürtüde elimden tuttuğu gibi çekti beni, kurtardı. Ben onu Allah için çok seviyorum, iki sene kucağımda bebeğimle asker yolunu bekledim." ifadesini kullandı.
"'Ölürsem de öleyim, onu almadan olmaz' dedim"
83 yaşındaki Mahmut Kundakçı ise ikinci depremde kerpiç evlerinin büyük oranda yıkıldığını söyledi.
Kundakçı, yaşadığı o anları gözyaşları içinde şöyle anlattı:
"Eşime ben bakıyorum, ikimiz yaşıyoruz. İlk depremde dışarı çıkmıştık. Sonra ben dışardaydım, hanım eve girmişti. Öğle vakti tam eve girecektim, demir kapıyı açtım o sırada bir gümbürtü koptu, ev üstüme geldi bir anda. Sanki yana yatıp tekrar doğruluyordu. Oğlum gelmişti, o beni kucakladığı gibi geriye çekti. 'Bırak beni hanım içerde. Ölürsem de öleyim, onu almadan olmaz.' dedim. 'Girme' dedi, 'gireceğim' dedim. Hanım kapının ağzına kadar gelebilmişti, kaldırıp çıkarmaya gücüm yetmedi ama sürünerek içeri girip elini sımsıkı tutup onu çektim. Sürünerek dışarı çıkarttım."
"Herkes bize çok yardımcı oldu"
Üç gün dışarda kaldıklarını, bu sırada sürekli artçı sarsıntıların olduğunu, çok korktuklarını ve eşinin sağlık sorunları nedeniyle Ankara'ya getirildiklerini belirten Kundakçı, "Allah devletimizin yokluğunu göstermesin, Ankaralılara da kurban olayım. Öğrenci yeğenimiz yardım etti buraya geldik. Burada başka yakınımız yok. Fakat kalacağımız evi, yiyeceğimizi her şeyimizi temin ettiler. Allah razı olsun Ankaralılardan, herkes bize çok yardımcı oldu." dedi.
Eşinin tedavisinin de iyi gittiğini dile getiren Kundakçı, "65 yıllık evliyiz, 6 çocuğumuz var. Ben ameleyim, 6 çocuğumu öyle okuttum, büyüttüm. Yavrularımız da bizim için dört dönüyor şimdi. Hanımım Fatma benim canımdan öte." diye konuştu.
"Fatma teyzeyi birkaç güne taburcu etmeyi planlıyoruz"
Mamak Devlet Hastanesi enfeksiyon hastalıkları uzmanı Dr. Sibel Kaya Fırat da diyabet, kronik böbrek hastalığı ve konjestif kalp yetmezliği gibi rahatsızlıkları bulunan Fatma Kundakçı'nın sağlık durumuna ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Hastamızda deprem sonrası gelişen enfeksiyon da söz konusuydu. Antibiyotik tedavisi sürüyor, şu an durumu iyiye gidiyor. Fatma teyzeyi birkaç gün sonra taburcu etmeyi planlıyoruz."