Adıyaman'da kütüphane kafe işleten Yakup Tosun'un 6 Şubat'ta açılış töreni yapmaya hazırlandığı dördüncü kütüphane kafesi, enkaz altında kaldı.
Depremin ardından ilk 10 gün ailesi ve yakınlarıyla ilgilenen Tosun, daha sonra enkaz altındaki iş yerinden kullanılabilecek kitap ve ofis malzemelerini çıkardı.
Tosun, Adıyaman Belediyesi ve Sultangazi Belediyesinden temin ettiği iki büyük çadıra taşıdığı malzemelerle öğrencilere ücretsiz hizmet veren kütüphane ve kafe kurdu. Çadırın birinde kitaplık, diğerinde ise kafe ve okuma bölümü bulunuyor.
Atatürk Bulvarı'ndaki çadırdan kütüphane kafede öğrencileri ağırlayan Tosun, depremin ardından öğrencilere yönelik çalışma yapmaya karar verdiğini söyledi.
Depremde iş yerlerinin yıkıldığını ancak hayatın devam ettiğini, bunu da kendi içinde kabullendiğini anlatan Tosun, "4 yıldır kütüphanelerim vardı. Birini depremde kaybettik, enkaz altında kaldı. Birinin de deprem sabahı açılışını yapacaktık. Burada kafe, sessiz kütüphane gibi kapsamlı alan oluşturmuştuk ama çadırda açmak nasip oldu." dedi.
Türkiye'nin farklı illerindeki tanıdıklarından destek gördüğünü belirten Tosun, şöyle konuştu:
"Şehir bizim gençler bizim, diye sloganımız vardı. Bu sloganı takip ettik. Açılışını yapmaya hazırlandığımız, depremle harabeye dönen yeni mekanımızdan kurtarabildiğimiz malzemeleri kurtardık, eksiklerini tamamladık ve iki çadır kurduk. Şu an öğrencilerin hem ders çalışabilecekleri bir ortam, hem de sohbet edebilecekleri kafe tarzında bir ortam oluşturduk. Sağ olsun Türkiye'nin her tarafından dostlarımız ulaştı, kitaplar, tabletler gönderdiler. Burada internet bağlantısı sağladık ve onlara tüm yokluklara rağmen en güzel imkanı sunmaya çalıştık."
Tosun, gençleri enkazdan ve yaşadıkları trajik dönemden korumak için onların hayatına dokunmaya çalıştıklarını vurguladı.
Kütüphane ve kafeteryada öğrencilere ücretsiz yiyecek ve içecek ikramında da bulunduklarını dile getiren Tosun, şöyle devam etti:
"İmkanı olan öğrenciler gelip oturup ders çalışıyor, imkanı olmayanlar kitapları seçip, götürüp kendi yaşam alanlarında ders çalışıyorlar. Tek bir amaç için buradayız. Bir 'Allah razı olsun' sözüne bütün bir ömrü adadık. İnşallah bundan sonrası daha güzel olur."
Öğrenciler de mutlu
12. sınıf öğrencisi Mustafa Emir Evliyaoğlu ise çadır kütüphane kafedeki kaynak kitaplarla üniversite sınavına hazırlandığını söyledi.
Liselere Giriş Sistemi kapsamındaki sınava hazırlanan kız kardeşiyle halk otobüsüyle her gün çadır kütüphaneye geldiğini anlatan Evliyaoğlu, "Sınava hazırlık için oturmuş bir düzenimiz vardı, depremden sonra bozuldu. Elimize böyle güzel bir imkan geçti, bunu değerlendiriyoruz. Burada sınava hazırlanıyoruz." dedi.
Evliyaoğlu, hukuk fakültesi okuyup, savcı olmak istediğini sözlerine ekledi.