İlçeye bağlı Çöpler köyündeki maden ocağı sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kaymasında kaybolan 9 işçiyi arama çalışmaları, devam etti.
Maden ocağında olay günü toprak kayması, iki yönlü olarak gerçekleşerek yığın liç alanından dere yatağı ile hemen arkasında bulunan "manganez ocağı" bölümüne doğru aktı.
Ekiplerin izlediği güvenlik kamerası görüntüleri sonucu çalışma yapılan bazı noktalarda metal yoğunluğu tespit edildi.
Maden sahasında toprak kaymasının ilk yaşandığı yığın liç alanının arka kısmındaki "manganez ocağı" bölümü de çalışmalarda metal yoğunluğu belirlenen noktaların arasında bulunuyor.
Olay anında bu bölgedeki yol üzerinde hareket halinde olan iki aracın, toprak kaymasının etkisiyle yığın liç alanının arka bölümünde yer alan "manganez ocağı"na düştüğü değerlendiriliyor.
İlk günden itibaren ciddi heyelan riskinin devam ettiği alanda, riskin azalması üzerine çalışmalar yoğunlaştırıldı.
Geçmişte kullanılan "manganez ocağı"na doğru gelen heyelan nedeniyle burada yaklaşık 35 metre yüksekliğinde 1,5 milyon metreküp toprak yığını olduğu düşünülüyor.
Ekipler, iş makineleriyle bölgede çalışma yürütüyor.
Derin bir oyuk halinde ve toprak kaymasını önlemek için "şev" yapılan bu ocakta daha önce araçlara ait bazı parçalar bulunmuş ve izlenen güvenlik kamerası görüntüleri ile bulgulardan yola çıkan ekipler, kayıp 3 işçi ile 2 aracın bu noktada olduğu ihtimali üzerinde durmuştu.
"Suyla ilgili her gün 9 noktada inceleme yapıyoruz"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, maden ocağı yerleşkesinde bulunan Kriz Yönetim Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, haritalar üzerinden arama kurtarma çalışmalarında gelinen son duruma ilişkin bilgi verdi.
Bakan Bayraktar, açıklamasında şunları kaydetti;
Her gün suyla alakalı 9 farklı lokasyondan ölçüm alıyoruz. Çok şükür bu 9 lokasyonun hiçbirinde suda halk sağlığına zarar verecek herhangi bir olumsuzluk söz konusu değil bugün itibariyle. Temiz suyun buradaki dere havzasına karışmadan daha farklı yollarla aktarılmasıyla alakalı da özellikle DSİ'nin koordinasyonu ve kontrolünde ciddi bir çalışmayı yürütüyoruz.
Heyelan sonrasında yaklaşık 10 milyon metreküplük toprak aktığını, hesaplamalara göre Sabırlı Deresi'ne ise yaklaşık 5 milyon metreküp toprağın hareket ettiğini söyleyen Bayraktar, heyelanın iki yönlü gerçekleştiğini hatırlattı.
Arama kurtarma çalışması süren 9 kişiden 6'sının bu dere yatağına gelen toprak alanının içerisinde, 3'ünün ise manganez ocağının içerisinde olduğunu düşündüklerini kaydeden Bayraktar, çalışmaları bu bölgeye yoğunlaştırdıklarını dile getirdi.
Manganez ocağında 1,5 milyon metreküpe yakın bir toprak bulunduğunu, bu toprağın 35 metre yüksekliğe ulaştığını, bunun da neredeyse 12 katlı bir apartmana karşılık geldiğini aktaran Bayraktar, şöyle konuştu:
"Dolayısıyla oraya erişmeye çalışıyoruz. Özellikle geçtiğimiz 3 gün içerisinde çok ciddi bir heyelan riski devam ediyordu. Dolayısıyla AFAD çalışanlarımızın da çalışma alanını riske sokacak bir durumdaydı. Biz özellikle dün akşam itibariyle biraz daha sahanın stabil, durgun olduğunu gördük. Onun için de çalışmalarımızı geceden itibaren yoğunlaştırdık. Çok büyük bir topraktan bahsediyoruz, yaklaşık 210 bin metrekarelik bir alanı etkiledi. Dolayısıyla burada özellikle yaptığımız radar ölçümleri, dedektörlerle yaptığımız çalışmalar neticesinde potansiyel işçi kardeşlerimizin ulaşacağı yerleri tespit edip oralara yoğunlaşmış durumdayız."
Dere yatağına gelen toprağın kaldırılmasının öncelikli konulardan biri olduğunu, bunun çok zaman alabileceğini dile getiren Bayraktar, "Ama bu toprakları da herhangi bir yere gelişigüzel bir şekilde koyma şansımız yok. Dolayısıyla bu kontamine olmuş toprağı, en emniyetli olabilecek yer olarak manganez ocağının yanında geçmişte çalışılmış bir mermer ocağına aktarmayı planlıyoruz. Buna karar verdik. Mermer ocağını hazırlıyoruz. Gerekli tedbirleri almak suretiyle inşallah buradan toprağa hızlı bir şekilde şuraya aktarmış olacağız." diye konuştu.
"Kamyona ait parçaları bulduk"
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bayraktar, toprak kaymasının olduğu gün dinamit patlaması olduğu iddialarıyla ilgili soru üzerine müfettişlerin bu konuda soruşturmasının sürdüğünü ancak toprak kaymasının olduğu gün patlatma yapıldığıyla alakalı kendilerinde bir veri olmadığını söyledi.
Patlamayla ve sahada bulunan dinamitle alakalı şu ana kadar gördükleri bir aykırılık olmadığını aktaran Bayraktar, "Ama soruşturma bitmeden de bir şey söylemek erken olur diye düşünüyorum." dedi.
Başka bir gazetecinin "kayıp madencilerin kullandığı bir kamyonun parçalarının bulunduğu" iddiasıyla ilgili sorusu üzerine de Bayraktar, "Evet bu kamyona ait parçaları bulduk. Dolayısıyla oraya odaklanmış durumdayız." diye konuştu.
"5 işçinin konteyner içerisinde olduğu ve 6 metre derinlikte tespit edildiği" iddialarına ilişkin soru üzerine ise Bayraktar, bu konuda çok net bir bilgilerinin olmadığını, madencilerin dere yatağına gelen kısımda konteynerin içerisinde veya civarında olduklarının tahmin edildiğini, tespit edilen bazı lokasyonlar bulunduğunu bildirdi.
Maden ocağının çevre izin ve lisans belgesi iptal edildi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca, maden ocağının çevre izin ve lisans belgesi iptal edildi.
Karara gerekçe olarak; yaşanan heyelan olayının ardından yığın linç sahasında bulunan malzemenin Sabırlı deresi ve ocak sahasına doğru akmasından ötürü lisans şartlarının ortadan kalkmasına neden olduğunun tespit edildiğinden maden ocağının çevre izin ve lisans belgesinin iptal edildiği kaydedildi.
Gözaltına alınan 8 şüpheliden 6'sı tutuklanmıştı
İliç'e bağlı Çöpler köyündeki altın madeninin bulunduğu bölgede 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kayması sonucu kaybolan 9 işçinin bulunması için çalışma başlatılmıştı.
Toprak kaymasına ilişkin soruşturmada ise aralarında firmanın Kanadalı yöneticisinin de bulunduğu 6 zanlı tutuklanmış, 2 zanlı adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.