"93 Harbi" olarak da bilinen savaşın en çetin muharebelerinin yaşandığı ve ellerindeki baltalarla savaş meydanına koşan halkın desteğiyle düşmanın bozguna uğratıldığı tabyalardaki destansı zaferin anma etkinliğinde, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Kur'an-ı Kerim okundu, dua edildi.
Sultan 2. Abdülhamit'in fermanı ve Erzurumlulara teşekkür yazısının okunduğu programda, savaş döneminde genç yaşta gösterdiği büyük kahramanlıkla bilinen Nene Hatun'un temsili canlandırması yapıldı.
Nene Hatun'un kabrinin ziyaret edilmesinin ardından Büyükşehir Belediyesi mehteran ekibi gösteri yaptı.
Vali Okay Memiş, gazetecilere, Erzurum'un kahramanlarıyla ünlü bir şehir olduğunu söyledi.
"Halkın mücadelesiyle emperyalist güçler geri püskürtülüyor"
Osmanlı'nın zor günlerinde emperyalist güçlerin saldırısı karşısında ordunun geri çekilmek zorunda kaldığını ifade eden Memiş, şöyle konuştu:
"Emperyalist güçlerin Aziziye Tabyasına kadar saldırması sonucunda aslında sivil vatandaşlarımızdan oluşan bir grup, Erzurum'da yaşayan o dönemin imamlarından birisinin selasıyla büyük bir bilinçle Mehmetçiğin yanına tabyalara koşuyor. Nene Hatun, beşiğindeki bebeğini bırakıyor, 'Evladım annesiz büyür ama vatansız büyüyemez' lafıyla hareket ediyor. Anadolu kadının ne kadar bilinçli, vakur ve vatanperver olduğunun çok açık delili niteliğinde. Kazmasını, küreğini, baltasını, silahını alan tabyalara koşuyor ve o gün yaklaşık 500 şehidimiz var. O mücadeleyle beraber emperyalist güçler geri püskürtülüyor. Bu bizim için zafer oluyor ve bu direnişler çok önemli."
Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ise Osmanlı'nın son günlerinde birçok cephede savaştığını hatırlatarak, "Ruslar' da bu cepheden Osmanlı'ya saldırıyor. Tabii Osmanlı son dönemi olduğu için güçsüz duruma düşmüş. Askerimiz burada halkla birlikte büyük bir kahramanlık örneği sergiliyor. Bütün şehitlerimize rahmet diliyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde yeniden aynı günleri sanki yaşar gibiyiz. Tarih tekerrür deniyor. Hakikaten 100 yıl önce yaşanan hadiseleri şimdi de yaşıyormuşuz gibi çevremiz ateş çemberi içerisinde. Hamdolsun güçlü millet ve devlet sloganıyla el ele vererek bütün bu sıkıntıları aşma gayreti içerisindeyiz." diye konuştu.
"Keşke onun durumuna ulaşabilseydik, biz de onu yaşayabilseydik"
Törene katılan Nene Hatun'un torunu Gülsüm Çaparoğlu, annesinin 10 yaşına kadar Nene Hatun'la büyüdüğünü anlatarak, "Keşke onun durumuna ulaşabilseydik, biz de onu yaşayabilseydik. Dedemden ve annemden yaptığı çok özverileri duydum ama sevilen ve sayılan, canını her şeye feda eden bir insanmış. Gurur duyuyorum. Keşke ben de torunu olarak o kadar şeylere katılabilsem ve herkes açısından onun gibi özverili olabilsek." ifadelerini kullandı.
Programa, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, İl Jandarma Komutanı Albay İlker Şimşek, kurum müdürleri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.