Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, "Eşin kendi adına kayıtlı taşınmazı eşinin görüşünü almadan satması güven sarsıcı bir davranış olup diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eder" dedi.
Kararda kadından habersiz yapılan satış eylemin ekonomik anlamda güven sarsıcı davranış niteliğinde olduğu, belirlenen ve gerçekleşen bu kusurun kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği vurgulandı.
Alınan kararda daha önceki kararlarda alınan manevi tazminatın reddine kararının bozulması gerektiği belirtildi.
"Manevi tazminat sebebi olmuştur"
Kararı değerlendiren İstanbul Barosu üyesi Avukat Fatih Karamercan şunları söyledi:
"Boşanma davalarının çoğunda, boşanma ve mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacakların tahsil kabiliyetini azaltmak veya yok etmek için boşanma davası açılmadan eşlerden biri veya her ikisi kendi adına kayıtlı malları satmaktadır.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’ne göre, eşin kendi adına kayıtlı malı, eşinin görüşünü almadan satması, boşanma davası açısından kusur oluşturmaktadır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin bu kararı dışında 14 Aralık 2020 ve 09 Kasım 2016 tarihli kararları ile de ‘eşin kendi adına kayıtlı malı, eşinin görüşünü almadan satması’ vakası diğer eş açısından manevi tazminat sebebi olmuştur.
Bu vaka ile bağlantılı olarak Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 25 Nisan 2018 tarihli kararına göre, ‘eşinden habersiz kredi çekme’ vakıası güven sarsıcı davranış olarak kabul edilmesine rağmen manevi tazminat sebebi olarak görülmemiştir”