Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya şehit yakınları ve gazilerle taraf avukatları katıldı.
Sanık eski astsubay Erdinç Kurt, emniyet ve savcılıkta vermiş olduğu ifadeleri reddederek savunmasına başladı.
Kurt, 15 Temmuz'da İstanbul Su Altı Taarruz Birliği (SAT) Komutanlığı'nda mesaisini tamamlayıp birlikten çıkarken eski yüzbaşı Mustafa Cödel’in emriyle mesaide kaldığını, akabinde verilen emir doğrultusunda Askeri Havaalanı'ndan Casa tipi uçağa binip Akıncı Üssü'ne gittiklerini anlattı.
Akıncı Üssü'ne indikten sonra üssün çevre güvenliğini korumakla görevlendirildiğini belirten Kurt, "1 No'lu Nizamiyede tel örgülerin yanında görevlendirildim. Orada beklerken bir askeri araç gelerek lojman nizamiyesine götürdü." dedi.
Kurt, nizamiyeye gittiğinde 200-300 metre ileride toplanmış kalabalık grubu görünce 6-7 Ekim olaylarının aklına geldiğini ve birliğe bir terör saldırısı olduğunu düşündüğünü iddia etti.
Bir ara üssün elektriklerinin kesildiğini söyleyen Kurt, savunmasına şöyle devam etti:
"Üssün elektrikleri kesilince arka tarafımızdan askeri araçlar ışıklarını açtılar. Ben o ara nizamiyeden tel örgülere bakmaya gitmiştim. Sonra atış sesleri geldi, nizamiyeye geldiğimde yerde yaralılar vardı. Nizamiyede vatandaşlara ilk yardım yaptık. Atış esnasında ben orada değildim, kimseye ateş etmedim."
Çapraz sorgu sırasında Mahkeme Başkan Selfet Giray, sanığa 18 Ağustos 2016'da savcılık ifadesinde geçen, "Kamera görüntülerindeki kişi benim. Hatırladığım kadarıyla ateş emri geldiğinde yere diz çökerek nişan alan kişi benim, vatandaşlara doğru 1 el ateş etmiştim." beyanlarını hatırlattı.
Sanık Kurt, baskı altında ifade verdiğini iddia ederek mahkemedeki ifadelerinin kabul edilmesini talep etti.
Kaynak: AA