İlk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 9. Ceza Dairesince, Yargıtay Genel Kurul Salonu'nda görülen duruşmada, eski Danıştay üyesi Kemalettin İ. hakim karşısına çıktı.
Duruşmaya, sanık Kemalettin İ. ve avukatı katıldı.
İddianamede, sanığın örgütün talimatıyla Danıştay üyeliğine seçildiği, FETÖ'nün çeşitli adlar altında düzenlediği toplantılarına katıldığı, örgütün Danıştay 2. Dairesinden sorumlu olduğu belirtildi.
Savunma için söz verilen Kemalettin İ, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Darbe girişiminin ertesi günü girişimi lanetlemek için Danıştay'da yapılan toplantıya katıldığını ve hakkında arama kararı bulunması nedeniyle burada gözaltına alındığını belirten Kemalettin İ., hayatı boyunca kimseden emir ve talimat almadığını, hiçbir kumpas, oyun veya entrika içinde bulunmadığını öne sürdü.
Yargının nasıl silaha dönüştürüldüğüne dair olay, olgu ve davalarla bir ilgisinin bulunmadığını savunan Kemalettin İ, örgütün Danıştay 2. Dairesindeki sorumlusu olduğu iddiasını da reddetti.
Aleyhinde ifade verenler hakkında da aynı suçtan soruşturma yürütüldüğünü kaydeden Kemalettin İ, iddianamede bu tanık beyanlarından başka somut delil bulunmadığını savundu.
Sanık Kemalettin İ, tanıkların tahliye olabilmek için beyanda bulunduklarını, ifadelerin tahmin ve zanna dayalı olduğu için delil niteliği taşımadığını iddia etti.
Yargının sivil imamları olarak bilinen kişilerle aynı yerde baz sinyali verdiği yönündeki iddiayı da kabul etmeyen Kemalettin İ, belirtilen baz istasyonundan kendi hattı ile sivil imam olduğu belirtilen kişilerin telefon hatlarının baz aldığı zaman dilimi arasında yaklaşık bir saatlik fark bulunduğunu öne sürdü. Sanık Kemalettin İ, bir yerleşim alanında birden fazla kişinin farklı saatlerde baz vermesinin bu kişilerin yan yana olduğu anlamına gelmeyeceği iddiasını paylaştı.
Örgütün sivil yargı imamı olduğu belirtilen Yusuf D. ile telefonla görüşme yaptığı tespitinin iddianamede yer aldığını hatırlatan Kemalettin İ, bu kişiyi tanımadığını ileri sürdü.
Bu görüşmenin yapıldığı eşi adına kayıtlı telefon hattını kızının kullandığını söyleyen Kemalettin İ, Yusuf D. adına kayıtlı olduğu belirtilen numaranın TEOG sınavına hazırlanan kızının gittiği ETÜD merkezindeki rehber öğretmen Yasemin D. tarafından kullanıldığını ve kızının sınava ilişkin onunla görüştüğünü savundu.
Örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kullandığı yönünde bir iddia bulunmadığı ve Bank Asyada hesabı olmadığını belirten Kemalettin İ, tahliyesine karar verilmesini istedi.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talebi reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Sanık hakkında ifade veren eski Danıştay üyeleri Hamza E, Vahit B, eski HSYK üyesi İbrahim O. ve eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol E'in tanık olarak dinlenmesi, duruşmanın 19 Nisan'a bırakılması kararlaştırıldı.
Çomoğlu da Danıştay'da gözaltına alınmıştı
FETÖ'nün darbe girişiminin ertesi günü Danıştay'da gözaltına alınan üyeler arasında bulunan eski Danıştay Üyesi Resul Ç. de Yargıtay 9. Ceza Dairesinde hakim karşısına çıktı.
İddianamede, örgütün toplantılarına katıldığı, FETÖ'nün talimatıyla Danıştay üyeliğine seçildiği, Danıştay 5. Dairesinin örgüt sorumlusu olduğu, FETÖ'nün talimatıyla kararlar çıkması için faaliyet yürüttüğü ve ByLock kullandığı tespitleri yer alan Resul Ç, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Resul Ç, iddianamede hiçbir somut tespitin yer almadığını, suç teşkil edecek bir eylemi bulunmadığını savundu.
Silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul etmeyen Resul Ç, yalnızca aleyhinde ifade veren tanıkların soyut ifadeleri nedeniyle suçlandığını iddia etti.
Hakkında ifade veren itirafçı eski Danıştay Üyesi Vahit B'nin, "22-23 yıl önce aynı yerde çalışırken zaman zaman ailece toplandıklarını, ancak bunun bir cemaat toplantısı olmadığını, sadece Risale-i Nur kitaplarının okunduğunu, Gülen'in kitaplarının okunmadığını" söylediğini aktaran Resul Ç, "22-23 yıl önceki aile toplantıları örgüt toplantısı olarak nitelendirilemez." dedi.
Aleyhinde ifade veren diğer tanıkların beyanlarının da zanna ve duyuma dayalı olduğunu iddia eden Resul Ç, bu ifadelerin tutukluluktan kurtulmak için, psikolojik baskı altında verildiğini öne sürdü.
Telefonunun yargının sivil imamı Yusuf D. ile aynı yerde baz sinyali verdiği yönündeki tespiti de kabul etmeyen Resul Ç, bu kişiyi tanımadığını, lojman ve Danıştay binası çevresindeki baz sinyali çakışmasının bu kişiyle aynı yerde olduğunu göstermeyeceğini savundu.
ByLock kullandığını da kabul etmeyen sanık Resul Ç, iddianamede yalnızca ByLock listesinde kaydının olduğu tespitinin yer aldığını, mesaj ve mail içeriklerine rastlanmadığının belirtildiğini söyledi.
Sanık Resul Ç, Bank Asyadaki hesabında Ocak 2014'te 4 bin liralık artış tespit edildiğinin hatırlatılması üzerine Bank Asyaya ait kredi kartı bulunduğunu ayrıca bir hesap açtırmadığını iddia etti.
Mahkeme Başkanı Burhan Karaloğlu, sanığa 2014-2015 yıllarında ByLock'a bin 103 kez bağlandığının belirlendiğini anımsatıldı. Resul Ç, programı kullanmadığını yineleyerek, konuyu bilmediğini öne sürdü.
Kimseden örgüt adına karar vermesi yönünde bir talimat almadığını, bu yönde altına imza attığı tek bir kararı bile bulunmadığını savunan Resul Ç, tahliyesine karar verilmesini istedi.
Savcı'dan "etkin pişmanlık" hatırlatması
Duruşma Savcısı Müslüm Canpolat, savunması sırasında "örgütün gerçek amacını bilmediğini" söyleyen sanığa cemaat yapılanması içinde yer alıp almadığını sordu.
Savcı Canpolat, "Yapıyla irtibatınız varsa içinde yer aldığınız dönemde örgütün gerçek amacının ne olduğunu bilemeyebilirsiniz. Bu durumda etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilirsiniz." dedi. Sanık Resul Ç, yapının içinde hiçbir zaman yer almadığını öne sürdü.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Buna göre, sanığın tahliye talebi reddedilerek, tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Mahkeme Heyeti, sanık hakkında ifade veren eski Danıştay üyeleri Hamza E, Vahit B. ve eski Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol E'in tanık olarak dinlenmesine ve duruşmanın 8 Mayıs'a bırakılmasına karar verdi.
Kaynak: AA