Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına evli ve 2 çocuk babası Mehmet Şerif Boğa, cezaevinden SEGBİS yöntemiyle bağlanarak katıldı.
Öldürülen Emel Tokkal'ın kızı Beyzanur Kaya ile taraf avukatları ise salonda hazır bulundu. Sanık Şerif Boğa'nın son savunması 9 dakika sürdü.
İddiaları reddeti: Canavar mıyım ben, neden yapayım?
Tokkal ailesiyle çok yakın olduklarını ve katilin kendisi olmadığını öne süren sanık Boğa, "Tokkal ailesiyle beraber ağladık, beraber güldük, eğlendik. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmedi. Ben böyle bir şeyi nasıl yaparım? Canavar mıyım ben? Bu insanlar özel günlerde beni çağırırlar. Böyle bir şeyi neden yapayım?" dedi.
Evinin bodrumundaki depoda bulunan ve davanın en önemli delilleri arasında yer alan kanlı çorabın kendisine ait olmadığını öne süren Mehmet Şerif Boğa, "Kanlı çorap diyorlar, o çorap bana ait değil. Eğer ben cinayet işleseydim, o çorabı orada bırakmazdım. Benim cenazelere bile katılmama izin vermediler. Cezaevinde akşamları başımı yastığa koyduğumda kalbim, vicdanım rahat uyuyorum" diye konuştu.
3 kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı
Mahkemedeki son sözünde, "Aradığınız kişi ben değilim, katil dışarıda geziyor" diyen Mehmet Şerif Boğa, 4 yaşındaki Ali Doruk’u kasten öldürme suçundan 'ağırlaştırılmış' müebbet, Emel ve İlkay Tokkal çiftini kasten öldürmek suçundan ise 2 kez müebbet hapis cezasına çarptırıldı.