Yunus Dolar, uzun yıllar İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde Güvenlik Şube Müdürü olarak çalıştı. Çocuk yaşlarda FETÖ'nün tuzağına düşmüş, polis olması bile örgüt tarafından planlanmıştı. Fetullahçı ruhunun üzerine, polis üniforması kuşanmasının ardından tam 28 yıl geçmişti. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından itirafçı oldu, örgütten koptu. Kendi deyimiyle ilk defa "özgürleşti."
Yunus Dolar, örgütün, İslamiyeti paket program gibi müritlerine yerleştirdiğini ve örgüt için yapacağınız her şeyin "cennete" açılan bir kapı şeklinde sunulduğunu belirterek, "Cemaat ister, siz yaparsınız. Bu cennete gitmek için motive ettikleri bir öğreti. Bu yüzden cemaat içindeyken belli şeyleri sorgulamıyorsunuz. Şimdi dışarıdan bakıyorum, islami değerleri yaşamadan cennete gidecekmişiz havası oluşmuş. İlk defa cemaatten uzaklaşınca cehenneminde olduğunu cehenneme de gidebileceğimi hissettim." ifadelerini kullandı.
Eski polis şefi Yunus Dolar, 30 Ağustos 2016'da Erzurum'da gözaltına alındı. Önünde 2 yol vardı. İlk kez ya kendi olacak ya da çocuk yaştan itibaren tüm benliğini kuşatan Fetullahçı kimliği ile sorulara yanıt verecekti. Gözünün önüne hain darbe girişiminde atılan bombalarla şehit edilenler, yıllarca kurulan kumpaslarla hayatları karartılan insanlar geldi. İlk kez kendi olmayı tercih etti ve örgüt hakkında bildiklerini anlattı. Yunus Dolar şimdilerde kendisine ve ailesine Erzurum'da yeni bir hayat inşaa etti. Eski polis şefi, kardeşi ile birlikte ticarete atıldı, hayata adeta sıfırdan başladı.
İlk kez TRT Radyo Haber'de her hafta pazar günleri yayınlanan Türkiye'nin Davası programına konuk olan Yunus Dolar, gazeteciler Toygun Atilla ve Erdal Kılınç'ın sorularını yanıtladı.
İşte Yunus Dolar'ın o açıklamaları:
FETÖ ile ortaokulda tanıştım
İlk defa orta son sınıfta Anadolu Liselerine, Fen Liselerine hazırlanırken ders çalışma vaadiyle bir şekilde cemaat evlerine götürüldüm. Ortaokul son sınıftan beri bu yapıyla tanışmış oldum ve daha sonra liseye girdikten sonra devam etti. Polis Akademisine girdikten sonra da devam etti.
FETÖ, insanlara paket programlar yüklüyor
Örgüt size bir gençlik formulü veriyor, bir evlatlık uygulaması veriyor, bir babalık uygulaması, bir eşlik uygulaması veriyor. Her şeyiniz örgütün içerisindeki size biçilen bu rollerle adeta paket program yükleme şekliyle gerçekleşiyor. Ancak, örgütün içerisindeyken bunu anlamanız mümkün değil. Aslında örgütün insanlara telkin ettiği Müslümanlığı'nda, İslamiyeti'nde bir paket program olduğunu şimdilerde anladım. Örgütün gösterdiğinin, gerçek İslamla yüzde yüz bağdaşır bir durumu olmadığını, özgür kafayla düşününce ancak hissedebiliyorsunuz.
4 aşamalı süreç; nasihat, iltifat, tehdit, yaptırım
"Bir sıkıntı olursa sizden, bir kazanım olursa örgütten", şeklinde bir şartlandırma içine sokuyorlar. Zaten bütün sosyal yönlerinizden soyutlandırılıyorsunuz. Ortada sadece örgüt ilişkileri kalıyor. Aileniz bile ikinci aşamada. Örgütü sorgulamaya başladığınızı anladıkları anda örgütte kendine göre bir savunma refleksi gelişiyor. Önce bir nasihat süreci oluyor. Sizi ciddi bir şekilde bir nasihat programına alıyorlar, yaptığının hata olduğunu, cemaatin hata yapmayacağını, Fetullah Gülen'in devamlı bu konuları Peygamber efendimizle paylaştığı veya bir şekilde ondan gelenleri bize söylediği ve bunda yanılma olmayacağını söylüyorlar. Bunları sıklıkla dile getirerek nasihat yöntemi ile insanı döndürmeye çalışıyorlar. Sonra iltifat süreci başlıyor. Nasihat safasında ikna edilememişseniz, size bir kısım imkanlar sunuluyor. Ekstradan iyi yerlere tayinler gibi. Bu iltifat devresi oluyor. Bu safhada da ikna edilemezseniz, tehdit safhası başlıyor. "Aklını başına al. Şöyle olur, böyle olur" şeklinde tehditler ediyorlar. Bunda da ikna olmazsanız, yaptırımlara geçiyorlar.
İstihbarattaki FETÖ'cüler
Fren hususu aslında yok. Aşırı bir güç var ve güç zehirlenmesinden dolayı felaketler birbirini kovaladı. Ergenekon operasyonları ilk başladığında her biri askeri bir görevliyi almaya giderken, "Bugün son günümüz bizi tutuklayacaklar" şeklinde bir duyguları vardı. Sonralarda kendilerine yakın basının da köpürtmesiyle "artık herşeyi yapabiliriz" aşamasına geldiler. FETÖ'ye muhalif herkesin tutuklanmasına giden bir süreç başladı. Sonra iş çığrından çıktı. Emniyette, İstihbarat daisindeki cemaatçilerin kontrolsüz bir şekilde tüm sürece hakim olması, basiretsizlikleri süreçteki mantıksızlıkları getirdi.
ABD'nin çıkarları
Tüm kamu kurumlarını ele geçirmek olduğu şu an çok netleşmiş oldu. Kamu kurumlarını ele geçirerek insanları baskı ve korku altına almak gibi duruyor. 1999 yılında Fettullah Gülen yurt dışına çıktıktan sonra kendisine verilen misyon çok daha netleşmiş oldu onu görüyoruz şu an. Amerika'nın çıkarları üzerine okul açtığı yerlerde Amerika'nın istekleri üzerine bir yapılanmaya dönüştü. Amerika Türkiye'nin nerede olmasını istiyorsa kullandığı aygıtlardan bir tanesi olma durumuna düştük.
Operasyondan önce ilginç tayin
Komiser, Bayram Özbek enteresan bir çocuktu. Operasyon yapılmadan önce birden bire İstanbul'a tayin oldu. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin yöneticileri il emniyet müdürüne bir kısım konularda görüşmek üzere gittiklerinde terör şubesine yönlendirilmişler. Orada görüştükleri insanlardan bir tanesi Bayram Özbek'miş. Bunun cemaatçi olduğu yıllar sonra ortaya çıkmış. Terörle Mücadele Şubesi'ne yapılan bir ihbar sonucu Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin ofisine gidiliyor. Arama yapıyorlar. Sonra bir kasanın anahtarını ısrarla bekliyorlar. Kasayı açıyorlar içinde sadece bir CD. CD'ye bakıyorlar ve Nuh Mete Yüksel'e ait bir görüntü buluyorlar.
Örgüt çözülüyor
TSK'da kesinlikle FETÖ'cü kalmadı. Ben buna inanıyorum. Dolayısıyla altta kalan o insanların, özellikle Yüzbaşılar, Astsubaylar gibi. O insanların etkin pişmanlıktan müracaat etmeleri çok önemli. Böyle bir örgütten itirafçı çıkması çok kolay bir şey değil. İtirafçı olursa imanını bıraktığını düşünoyor o insanlar. Onun için bu örgütten kopuşlar çok önemli. yani onun imanını bıraktığını düşünüyorlar.
İlk defa cehenneme de gidebileceğimi düşünüyorum
Vicdanen rahatladım. Çok ciddi bir rahatlık oldu. Dini yönden ilk defa cehennemin de olduğunu, cehenneme de gidebileceğim hususunu örgütten ayrılmayla başladıktan sonra gördüm. Müthiş derecede hafiflediğimi ve Allah'la daha iyi münasebet kurduğumu düşünüyorum. Ailemizle ilişkimiz daha fazla arttı. Şu an daha özgürüm, insanlara daha rahat ve samimi iletişim kurabiliyorum.
Kaynak: TRT Haber