Diyarbakır annelerinin dağa kaçırılan evlatları için HDP Diyarbakır İl Başkanlığı binası önündeki oturma eylemi 850'nci gününde.
Evlatlarını terörün pençesinden kurtarmak isteyen ve yurdun dört bir yanından gelerek eylem yapan ailelerin sayısı 251'e ulaştı.
Yaz kış, kar yağmur, bayram demeden evlat nöbetini aralıksız sürdüren aileler arasında dağa kaçırılan engelli çocukları için mücadele edenler de var.
Anne Esmer Koç, yüzde 40 engelli raporu olan işitme engelli kızına, abla Ruken Canbey de yüzde 70 engelli raporu bulunan majör talasemi hastası kardeşine kavuşmak için bekleyişini sürdürüyor.
Hasret kaldıkları evlatlarının yolunu gözleyen aileler, terör örgütü PKK ile HDP'ye tepkilerini dile getiriyor.
"Ameliyat ettirecektik ama kızımı PKK'ya teslim ettiler"
Hakkari'nin Şemdinli ilçesinden 8 yıl önce 16 yaşında dağa kaçırılan yüzde 40 işitme engelli kızı Zübeyde için eylem yapan anne Esmer Koç, tek isteğinin engelli evladına kavuşmak olduğunu söyledi.
Koç, kızının kaçırılmadan önce ameliyat için Ankara'ya sevk edildiğini belirterek, "Ankara'ya götürüp ameliyat ettirecektik ama kızımı PKK'ya teslim ettiler. 8 senedir engelli kızımı istiyorum. Engelli bir kız çocuğunu kaçıracak kadar vicdansızlar. Bırakmadılar kızımı ameliyat ettireyim." dedi.
Evlat acısının çok zor olduğunu anlatan Koç, "8 senedir yüreğime ateş düştü. Her zaman kızım aklımda. Her zaman gözümün önüne geliyor. Sesi kulağıma geliyor. Artık yeter versinler evladımı. Nereye kadar bize bu acıyı yaşatacaklar? Sadece evlatlarımızı istiyoruz." diye konuştu.
"Hastaysa sağlamını getirin dediler"
Diyarbakır'ın merkez Bağlar ilçesinden 6 yıl önce 16 yaşında dağa kaçırılan talasemi majör hastalığı nedeniyle yüzde 70 engelli raporu bulunan kardeşi Muhammet için eylem yapan abla Ruken Canbey, kardeşinin, rahatsızlığı nedeniyle sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu belirtti.
"Kardeşim sürekli kansızlık problemi yaşıyordu. Kansız olunca da bayılıyordu." diyen Canbey, tek isteğinin kardeşine kavuşmak olduğunu aktardı.
Canbey, "Kardeşimi terör örgütünden istemeye gittiğimizde PKK mensuplarına 'raporu var' dedik. 'Gidin, biz ona her türlü bakımı yaparız, size gerek yok artık, bu çocuk bizim. Biz istediğimiz şekilde muamelede bulunacağız.' dediler. Defalarca gittik, 'Hasta çocuğu geri verin.' dedik. 'Hastaysa sağlamını getirin. Değiş tokuş yapalım.' dediler. Sanki mecburuz onlara çocuk vermeye. Son gidişimizde, 'Bundan sonra gelmeyin, gelirseniz bunu hayatınızla ödersiniz.' diye bizi tehdit ettiler." ifadelerini kullandı.
Kardeşine hastalığından dolayı sürekli kan takviyesi yapıldığını aktaran Canbey, "Sağlam ya da hasta, çocuğumuzu HDP'ye, PKK'ya vermeye mecbur değiliz. Hasta bir çocuğu dağa kaçıracak, kirli işlerinde kullanacak kadar vicdansız, merhametsiz bir örgüt." şeklinde konuştu.