Evlat nöbetindeki annelerin en büyük destekçisi babalar

Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 898'inci gününde.

Evlatlarını terörün pençesinden kurtarmak için eyleme başlayan ailelerin sayısı, yurdun dört bir yanından gelen diğer ailelerin de katılmasıyla 261'e ulaştı.

Yaz kış, kar yağmur, bayram salgın demeden evlat nöbetini aralıksız sürdüren annelerin bu zorlu süreçteki en büyük destekçisi evlat yolu gözleyen babalar oldu.

Büyük bir dayanışma ve kararlılıkla yürütülen oturma eylemiyle 34 aile evladını terörün pençesinden kurtarmayı başardı.

Annelerin yanı sıra ellerinde çocuklarının fotoğrafı ile bekleyişi sürdüren babalar da son evlat dağdan kurtarılıncaya kadar oturma eylemini sürdürmekte kararlı.

"Çocuğumu bunların elinden kurtarsam dünya benim olur"

Diyarbakır anneleri ile oturma eylemi yapan baba Abdullah Demir, binbir emekle yetiştirdiği oğlu Fatih'in 6 yıl önce elinden alındı.

"Oğlum HDP il binasından Diyarbakır'ın Lice ilçesine, ardından da Suriye'ye götürüldü" diyen Demir, evlat hasretiyle geceleri rahat uyuyamadığını söylüyor.

Demir, "Dünya benim olsa ne? Oğlumu benden çaldılar. Bundan kötü bir şey var mı? Başka bir şeye benzemez evlat acısı. Devamlı aklında."

Oğlu için kurduğu hayallerin yarım kaldığını ifade eden Demir, şöyle konuşuyor:

"Muradım oğlumun evlenmesi ve torunumu kucağıma almaktı. Eve gidince diğer torunlarım, 'Dede amcam nerede?' diyor. 'Amcanızı getireceğim.' diyorum. Çocuğumu bunların elinden kurtarsam dünya benim olur. Ona sarılacağım, öpeceğim. Evlattır bu, başka bir şey değil. Sadece evlatlarımızı istiyoruz. Aç gezdim, ayakkabısız kaldım ama çocuklarımı kimseye muhtaç etmedim. Ama maalesef benden çaldılar, götürdüler."

6 yıldır oğlunun peşini bırakmayan Demir, "Oğlum dön gel, bu hasretlik bitsin" çağrısında bulundu.

"Ciğerimiz yanıyor"

Oğlu Yusuf'a kavuşma ümidiyle evlat nöbeti tutan baba Celil Begdaş da 2019 yılından bu yana evladından haber alamıyor.

Evlatları için eşleri ile nöbeti sürdüren Begdaş, "Hakkımız olan evlatlarımızı istiyoruz. Ciğerimiz yanıyor. Gecemiz, gündüzümüz, bayramımız yok. Bunu bize yaşatmaya kimin hakkı var?" diyor.

"İşçi, emekçi olarak büyüttüm, yetiştirdim, HDP elimden aldı. İçimiz yanıyor" diyen Begdaş, sadece oğluna değil dağdaki tüm evlatlara "teslim ol" çağrısında bulunuyor.

"Gel, baban ölmedi, senin arkanda..."

Van'ın Gürpınar ilçesinden oğlu Mikail'e kavuşmak için gelerek eylem yapan baba Yusuf Erdinç ise evladının Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde okurken 6 yıl önce kandırılarak dağa götürüldüğünü söylüyor:

"HDP oğlumun elindeki kalemi kırıp yerine silah verdi. Benim en büyük hayalim onun avukat olması. Oğlumu onlar için büyütmedim. HDP elimden kopardı. Oğluma sesleniyorum, gel, baban ölmedi, senin arkanda."

Kızı Nurcan için oturma eylemini sürdüren baba Necmettin Biçer de evladına 6 yıldır hasret.

"Adana'da mevsimlik işçilik yaparak çocuğumu zor şartlarda büyüttüm. Nurcan'ımı alıp, götürdüler. Kızımı evlendirmek, torunlarımı sevmek istiyordum. Kızım beni duyuyorsan kaç, gel."