Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP'yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin 3 Eylül 2019'da başlattığı oturma eylemi 1459'uncu gününde devam ediyor.
Evlat nöbeti tutan ailelerin sayısı yurdun dört bir yanından gelenlerin de katılımıyla 364'e yükseldi. Büyük bir dayanışma ve kararlılıkla sürdürülen oturma eylemi sayesinde bugüne kadar 45 aile evladına kavuştu.
Yaz kış, sıcak soğuk, bayram, salgın demeden evlat nöbetini aralıksız sürdüren annelerin, bu zorlu süreçteki en büyük destekçisi babalar oldu. Eşleriyle ya da tek başına her gün çadıra gelen babalar, Diyarbakır anneleriyle omuz omuza evlat mücadelesini sürdürüyor.
Annelerle beraber ellerinden çocuklarının fotoğrafını düşürmeyen babalar, 3 Eylül 2023'te 5. yılına girecek evlat nöbetini çocuklarına kavuşuncaya kadar sürdürmekte kararlı.
"Evladımı istiyorum"
Diyarbakır'dan 8 yıl önce 15 yaşında dağa kaçırılan oğlu Özkan için evlat nöbetinde yer alan Süleyman Aydın, oğluna kavuşmak için yıllardır mücadele ettiğini belirtti.
HDP İl Başkanlığı binası önünde annelerin yanı sıra babalar ve diğer akrabaların da olduğunu dile getiren Aydın, şunları söyledi:
"Diyarbakır'da evlat nöbeti tutan babalar olarak kararlı bir şekilde mücadelemize devam ediyoruz. Burada yalnız anneler yok, babalar da var. Eşim ilaç tedavisi görüyor ve hasta olduğu için buraya gelemiyor. O nedenle baba olarak nöbete devam ediyorum. Evladımı terör örgütü PKK'dan almadan asla buradan kalkmayacağım. Bu mücadele sürecinde işe gidemiyorum ama konu evladım olduğu için 4 yıldır HDP'nin kapısı önünde oturuyorum, evladımı istiyorum."
"Terörü lanetleyeceğiz"
Teröre "dur" demek, çocukları terör örgütünden korumak ve kurtarmak için mücadele ettiklerini anlatan Aydın, vatandaşlardan büyük destek gördüklerini belirterek, şöyle konuştu:
"Yağmur, çamur ve hatta pandemi bile demedik evlat mücadelemize kararlı bir şekilde devam ettik. Konu çocuklarımız olmasaydı hiçbir güç bizi buraya getiremezdi. Biz sadece kendi çocuklarımız için nöbet tutmuyoruz, tüm Türkiye evlatları için buradayız. Evlatları terör örgütünce kaçırılan ailelere sesleniyoruz, korkmayın, gelin bize destek verin. 3 Eylül'de burada teröre karşı yürüyüş de yapacağız. Terörü lanetleyeceğiz. 'Artık Yeter' diyoruz."
"Bu zalimlerin elinden çocukları kurtaralım"
İstanbul'dan 8 yıl önce kandırılarak dağa götürülen oğlu Fatih için eylem yapan baba Abdullah Demir de kimi zaman eşi Sevdet Demir ile kimi zaman da tek başına eyleme katıldığını anlattı.
Çadırdaki annelerle omuz omuza bu mücadeleyi sürdürdüklerini ifade eden Demir, "Oğlum İstanbul'a 8 yıl önce iş için gitti, orada kandırarak götürdüler. Herkese sesleniyorum, gelin bize destek olun, bu zalimlerin elinden çocukları kurtaralım. Bugün bizim başımıza gelen yarın sizin başınıza gelebilir." dedi.
Evlat acısının büyük olduğunu, bu acıya katlanmakta zorlandıklarını belirten Demir, çocukları için yaz kış demeden nöbetlerine devam ettiklerini dile getirdi.
Demir, "Çocuklarımızdan 45'i geldi, devletimiz anne babalarına teslim etti. Allah devletimizden ve Cumhurbaşkanımızdan razı olsun, Allah devletimizi başımızdan eksik etmesin. Çocuğumuzu HDP'den istiyoruz. Çocuklarımızı kandırdılar, götürdüler." ifadelerini kullandı.
"Evlat acısı başka bir şeye benzemez"
Diyarbakır'dan 8 yıl önce 13 yaşında dağa kaçırılan oğlu Mehmet için eyleme katılan baba Nihat Aydın ise yıllardır evlat hasreti çektiğini, bu hasretin bir an önce sona ermesini temenni ettiğini söyledi.
Bir baba olarak yıllardır evlat nöbetinde yer aldığını, oğlunu almadan mücadelesinden vazgeçmeyeceğini anlatan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha önce gözlük kullanmıyordum. Üzüntü ve kederden dolayı gözüme tansiyon vurdu. Bir gözümün neredeyse yüzde 60'ını kaybettim. Evlat acısı başka bir şeye benzemez. Dağa kaçırılan çocuklar, hep gariban ailelerin çocukları. 3 Eylül'de bizi seven herkesin yanımızda olmasını, destek vermesini istiyoruz."
"Dağdaki çocukların hepsini indireceğiz"
Siirt'ten 8 yıl önce kandırılarak dağa götürülen oğlu Sedat için eylemde yer alan baba Aydın Dağtekin de evlatları için sonuna kadar mücadele edeceklerini kaydetti.
Dağtekin, 3 Eylül'de herkesi çadıra beklediklerini dile getirerek, "Dağdaki çocukların hepsini indireceğiz, annelerine, babalarına kavuşturacağız." diye konuştu.