Erzurum'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyeliğiyle suçlanan 3 sanık hakkında açılan davanın iddianamesinde, örgütle ilgili çarpıcı tespitlere yer verildi.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca, FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrası örgüt üyelerinin kurduğu Aktif Eğitim Sendikası Tekman Şube Başkanı Şafak D. ile sendika üyeleri Yusuf K. ve Muhsin M. hakkında hazırlanan 30 sayfalık iddianamede, örgütün kuruluşu, amacı, örgütlenme stratejisi, faaliyetleri, sosyo - kültürel ve zihinsel yapılanmasının yanı sıra yönetim modeli hakkında da bilgi verildi.
İddianamede, Pensilvanya örgütünün "lider merkezli" yapıya sahip olduğu, en yakınındakilerin "lider"in koruyucusu oldukları ve "lider" etrafında örgütlenen hareketin en dışında ise örgüte ilgi duyanların bulunduğu kaydedildi.
FETÖ, casusluk faaliyetleri yapmış
FETÖ/PDY'nin, ülkesi ve devleti ile barışık olmak yerine devleti hasım gördüğü, açık ve şeffaf olmak yerine istihbarat örgütü gibi "kod isimler, özel haberleşme kanalları, kaynağı bilinmeyen paralar" kullandığı anlatılan iddianamede, örgütün hasımlarını saf dışı etmek için her türlü baskı, şantaj ve yasa dışı yöntemi kullandığı bildirildi.
İddianamede, örgütün, yabancı misyon temsilcileriyle mahiyeti bilinmeyen görüşmeler yaptığı vurgulanarak, söz konusu yapının casusluk faaliyetlerini de kapsayan organize örgüt olduğunu ortaya koyan unsurlar bulunduğu belirtildi.
Gülen ve FETÖ yöneticileri halka şirin, örgüt mensuplarına otoriter davranmış
FETÖ/PDY'nin, gizlilik, hiyerarşi, pelür kağıtlarıyla haberleşme, özgeçmiş raporu verme ve kod adı kullanma gibi özellikleriyle terör örgütlerinin taktiklerini kullandığı bildirilen iddianamede, örgütte elebaşı Fetullah Gülen'in kararlarını sorgulama anlamına gelecek her türlü düşünce, eylem veya tavrın kuvvetle ezildiği kaydedildi.
İddianamede, Gülen ve ona bağlı diğer yöneticilerin talimatlarının örgüt mensuplarınca aklın da ötesinde kutsiyet kazandırılarak uygulandığı ifade edilerek, Gülen başta olmak üzere örgüt yöneticilerinin halka hitap ederken büyük tevazu sergilediklerine, örgütte mutlak otoriteyle hareket ettikleri vurgulandı.
FETÖ, örgütten ayrılmak isteyen kişiyi eşi ve çocuklarından ayırmış
FETÖ içinde ödül ve ceza sisteminin uygulandığı, örgüt mensuplarının evliliklerinin bile bağlı bulundukları imamların izin ve talimatları doğrultusunda gerçekleşrildiğine değinilen iddianamede, "Evlilik kararı veren örgüt mensubu, durumu sorumlu imama iletmekte, müstakbel eşini örgüte bağlı bayanların resimlerinin bulunduğu katalogdan seçmektedir. Böylelikle hem mensupların örgüte bağlılığı artırılmakta hem de örgütten ayrılma durumunda ayrılan kişilerin eş ve çocukları örgüt talimatıyla kendisinden uzaklaştırılarak baskı oluşturulmaktadır." ifadelerine yer verildi.
İddianamede, "örgüt mensuplarının iş ve özel hayatlarındaki bütün kararlarını örgüt tasarrufuna bırakmış olmalarının altında yatan sebeplerden en önemlisinin bağlı oldukları imamların ve Gülen'in hata yapmayacağına inanmalarından kaynaklandığı" kaydedildi.
Gülen'e göre "bireysel olarak hiçbir anlam ifade etmeyen fertlerin örgüt bünyesindeki faaliyetlerinin değerli olduğu" aktarılan iddianamede, "Cemaate bağlı kişinin, azimli, kararlı ve hizmete karşı itaatkar, her şeyin sorumluluğunu alması gereken, darbe yediğinde azmi bozulmayan, yüksek rütbelere geldiğinde kendi rütbesini değil de hizmetin rütbesini ön planda tutan, hizmet içerisinde yapacağı görevlerin zor olabileceğine inanan ve bütün varlığını, canını ve sevdiklerini hizmet için feda etmeye hazır olması gerekir." değerlendirmesinde bulunuldu.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmalarına başlanacak sanıklar Muhsin M, Yusuf K. ve Şafak D'nin "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.