Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları kapsamında, daha önce alınan ifadeler doğrultusunda Kasım 2017'den bu yana örgüt şemasının askeri yapılanmasında yer aldıkları tespit edilen ve örgütün askeri personel içerisine sızdırdığı kişilere "mahrem imamlık" yaptığı belirlenen 207 şüpheli yakalandı.
Bu kişilerin ifadeleri doğrultusunda da örgütün TSK'deki kripto yapılanmasında yer alan 952 asker gözaltına alındı. Bunlardan 408'i itirafçı olarak kendilerini nasıl gizlediklerine ilişkin bilgiler verirken, 196'sı tutuklandı.
Etkin pişmanlıktan faydalanan kişilerin verdiği ifadeler kapsamında çıkarılan örgüt şemasının, firari Adil Öksüz ve tutuklu bulunan Kemal Batmaz'a kadar uzandığı, bu kişiler hakkında elde edilen bilgilerin ilgili savcılıklara gönderildiği belirtildi.
Şemalar itirafçıları tetikledi
Özellikle itirafçı olan kişilere gösterilen detaylı şemalar, bu kişilerin örgütün sırlarını anlatmasında da kilit rol oynadı. Şemayı gören FETÖ/PDY üyesi şüpheliler, kendilerinin şema kapsamında örgütün hangi kademesinde yer aldığını, başka kimlerin olduğunu anlattı.
Örgüt şemasını hazırlamak için adeta iğneyle kuyu kazan polis, örgütün gizliliği ön planda tutup, devletin içine sızmak için oluşturduğu birimlere ilişkin ayrıntılara ulaştı, belirlenen şüpheliler sayesinde yapılanmanın kilit pozisyonlarında görev alan kişiler tespit edildi.
Aynı zamanda alınan ifadeler doğrultusunda örgütün yapılanması tamamen deşifre edilerek, şemalarda yer alan örgüt üyelerinin görevlerinin detaylı şekilde açıklandığı "FETÖ sözlüğü" oluşturuldu.
Derin yapıyı sivil yapılanma perdeledi
Örgütün sivil yapılanmasını oluşturan kademelerin, bölge imamına bağlı olan il imamının, örgüt lideri ve yönetim kadrosu tarafından kararların aynı şekilde uygulanması için il yapılanmasının en son hücre yapılanmasına kadar iletildiği, il imanının altında eyalet imamlarının olduğu, onun altında ise büyük bölge imamının, ardından küçük bölge imamının ve ona bağlı olan öğrenci (ışık) evlerinin bulunduğu, bu yapılanmalarda yer alan kişi sayısının ise illerin durumuna göre değiştiği tespit edildi.
Örgütün bu kısmının ağırlıklı olarak, örgütün finansmanını sağlayan bağış, himmet, burs, zekat, gazete ve dergi abonelikleri edinme rolü oynadığı, yürütülen faaliyetlerde dini ve milli değerlerin sömürü aracı olarak kullanıldığı, devlet ve toplum nazarında "cemaat" veya "hizmet hareketi" algısı oluşturularak örgütün devleti ele geçirmeye yönelik gerçek ve derin yapısının perdelendiği saptandı.
Ayrıca "tedbir" adı altında kod isim kullanılarak gizliliğe riayet edildiği, yapıya dışarıdan bakıldığında devlet ve toplum açısından herhangi bir endişenin oluşmaması açısından, gizlilik konusunda örgütün mahrem alanları olarak tabir edilen kısımlarındaki kadar birtakım katı uygulamaların bulunmadığı anlaşıldı.
Devletin kılcal damarlarına eğitim yapılanmasıyla girdiler
Örgütün eğitim yapılanmasının ise bölge eğitim danışmanı, il eğitim danışmanı, il yurtlar mesulü, il mezuncu mesulü, il üniversite mesulü, il lise mesulü, ilköğretim mesulü, eyalet talebe mesulü, eyalet üniversite mesulü, eyalet lise mesulü, eyalet ilköğretim mesulü, büyük bölge talebe mesulü, büyük bölge üniversite mesulü, büyük bölge lise mesulü, büyük bölge ilköğretim mesulü, bölge talebe mesulü, bölge üniversite mesulü, bölge lise mesulü, bölge ilköğretim mesulü, talebe mesulü, şehir dışı talebe mesulü adları altında görev dağılımın sıralandığı belirlendi.
Eğitim yapılanmasının bir kolu olan "gezici doktor"un görevinin, her dönem polis ve askeri okulların bulunduğu şehirleri dolaşarak ilin eğitim danışmanı ve ser doktorlarıyla toplantı yapmak, bu kişilere bağlı öğrenciler hakkında bilgi alıp, bir nevi doktor ve ser doktorları kontrol edip denetlemek olduğu saptandı.
Yine yapılanmada yer alan "asistan"ların, polis ve askeri okullarda eğitim gören her devreden ayrı ayrı sorumlu oldukları, zaman zaman şehir dışı talebe mesullerinin öğrencilerle buluştuğu eve gelip öğrencilerle görüşme yaptıkları, öğrencilerden okul ve komutanlar hakkında bilgi aldıkları, harp okullarında okuyan örgüte mensup askeri öğrencilerin, kendi dönemlerinden sorumlu asistanları tanımadıkları fakat asistanların sorumluluğunu yürüttükleri dönem öğrencileri ile ilgili her türlü bilgiye sahip oldukları alınan ifadelerden ortaya çıkarıldı.
"Mahrem imam"lar örgütün "il yapılanması"nda bulunmuyor
Bu kısmın faaliyetlerinin odak noktasında ise örgütün hayatının devamını sağlamada ve devleti ele geçirme hedefine ulaşmada ihtiyaç duyduğu genç ve tahsilli insan kaynağının elde edilmesi olduğu, örgütün ideolojisini ve gizlilik konusundaki hassasiyetinin gençlere aşılandığı, daha sonra devletin kılcal damarları olarak tabir edilen Türk Silahlı Kuvvetleri, emniyet ve yargı teşkilatı gibi kritik kurumlara yerleştirdiği ve takibini yaptığı anlaşıldı.
Örgütün ünite yapılanmasında yer alan askeriye, emniyet, adliye, avukatlar ve akademisyenler ünitelerinin her birinin sorumlu imamının bulunduğu ve bu imamların hiyerarşik olarak örgütün il yapılanmasına veya il imamına bağlı olmadıkları öğrenildi.
Örgüt içerisinde bu ünitelerin bir evin "yatak odası" gibi mahrem görüldüğü, dolayısıyla bu ünitelerinin faaliyetlerinin sorgulamaya kapalı olduğu, gizlilik konusunun bu ünitelerde şart olarak görüldüğü, tedbire itaatsizliğin ihanet olarak algılandığı ve mahrem ünitelerin örgüt lideri tarafından devletin kılcalları ile örgüt varlığının teminatı olarak anlatımının yaptığı yerler olduğu, örgütün mahrem yapılanması ile sivil yapılanması arasında irtibatın olmadığı, sadece vazife verilmek üzere örgütün sivil yapılanmasından uygun vasıflardaki elemanların tespiti konusunda il eğitim danışmanının aracı olduğu anlaşıldı.
Kaynak: AA