TBMM FETÖ'nün Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu raporunda, ulaşılan bilgi ve belgelerin, FETÖ'nün orduda kadrolaşmaya yönelik programlı ve sistematik çabasının 40 yıllık bir geçmişe dayandığını göz önüne serdiği belirtildi.
Fethullahçı Terör Örgütünün (FETÖ/PDY) 15 Temmuz Darbe Gi̇ri̇şi̇mi̇ i̇le Bu Terör Örgütünün Faali̇yetleri̇ni̇n Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Önlemleri̇n Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonunun taslak raporunda, FETÖ’nün ele geçirmeyi amaç edindiği en önemli devlet kurumlarından birisinin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) olduğuna işaret edildi.
Raporda, "Örgüt, Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmayı; ileride buradan kendisine gelebilecek bir tehlikeyi önceden haber almayı sağlayacak bir imkan olarak gördüğü kadar şayet bu yönde büyük bir başarı sağlayabilirse hakim olacağı bu kuvvet yoluyla bizzat ülke yönetimine gelebilmeyi de sağlayacak bir yol olarak da görmüştür." ifadesi kullanıldı.
Ankara Çatı İddianamesinde örgütün TSK'ya sızmasına ilişkin değerlendirmeler ile bu konuya ilişkin ilişkin çeşitli kitaplardan alıntıların yer aldığı raporda, örgütün orduya sızma ve yapılanma durumunun 1990'ların sonuna gelindiğinde TSK'nın dikkatini çektiği ve hakkında raporlar hazırlanmaya başlandığı belirtildi.
1986 yılında askeri lise sınav sorularının çalınmasıyla TSK’ya sızmalar arttı
Komisyon toplantılarına davet edilen TSK mensuplarının verdiği bilgilere de taslak raporda yer verildi.
Raporda, komisyona ulaşan bilgi ve belgeler ışığında örgütün 1971 yılından itibaren tespit ettiği zeki öğrencileri özel olarak eğitip askeri okul sınavlarına sokarak TSK'ya sızmaya başladığı, 1986 yılında askeri lise sınav sorularının çalınmasıyla TSK’ya sızmaların arttığı, örgütün 2000 yılından itibaren özellikle askeri okullarda çeşitli nedenlerle kendilerinden olmayanların tasfiyesini sağlamaya çalıştıkları belirtilerek, şöyle devam edildi:
"2007-2013 yılı aralığında harp okullarından en çok öğrencinin atıldığı yıllar olduğu, 2008 yılından itibaren harp okullarına sivil liselerden de öğrenci almaya başlandığı, zamanla bu liselerden alınan öğrencilerin askeri okullardan gelenlerin sayısını geçtiği, böylelikle örgütün yetiştirdiği öğrencileri harp okullarına kitleler halinde sokmaya başladığı, Kurmaylık sınavı sorularının da önceden kendilerine verilmesiyle örgüt mensuplarının hızla üst rütbelere tırmandıkları ve emir subaylığı, özel kalem müdürlüğü, Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanlığı gibi stratejik görevlerde yer almaya başladıkları, TSK’nın üst yönetiminde örgüt mensuplarına yer açmak maksadıyla 2008 yılından itibaren soruşturma ve davalar açıldığı, böylelikle örgütten olmayan albay ve general kadrosundaki kişilerin tasfiyesinin sağlandığı anlaşılmıştır."
Sivil lise faktörü
Ulaşılan bilgi ve belgelerin; FETÖ'nün orduda kadrolaşmaya yönelik programlı ve sistematik çabasının 40 yıllık bir geçmişe dayandığını gösterdiği ifade edilen raporda şu değerlendirmelere yer verildi:
"Darbe girişimine katıldığı ya da örgüt ile iltisakı sebebiyle Hava Kuvvetlerinden ihraç edilenler incelendiğinde; 15 Temmuz darbe girişiminde yer alan ve TSK'dan (Hava Kuvvetleri Komutanlığı) ihraç edilen subaylardan (Albay, Kurmay Albay, Orgeneral) albayların yüzde74.3'ü, kurmay albayların yüzde 54.5'i ve generallerin yüzde 79'unun sivil lise kaynaklı olduğu görülmektedir. TSK'dan ihraç edilen tuğgeneral ve tümgenerallerin toplamının yüzde 66.3'ü sivil lise kaynaklıdır. Bilgi vermek üzere komisyon toplantılarına katılan pek çok konuğun sıkça dile getirdiği üzere, 1994 Harp Okulu mezunlarının 15 Temmuz darbe girişiminde etkin rol oynadıkları görülmektedir. Sonuç olarak, Milli Savunma Bakanlığınca Komisyona sunulan verilerilerden de anlaşılacağı üzere örgüt, 40 yıllık bir süreç içerisinde tam bir gizlilik içinde ve programlı bir çalışma neticesinde subay kadrolarının önemli bir bölümüne militanlarını yerleştirmiştir."