Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanmasının ardından etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak ifade veren Sivas'taki "asker imamı" öğretmen A.K, örgütün Türk Silahlı Kuvvetlerinde (TSK) görev yapacak "imamları" mülakatla belirlediğini söyledi.
Türk Ceza Kanunu'nun etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanarak ifade veren ve soruşturma kapsamında tutuklu bulunan FETÖ'nün Sivas'taki "askerlerden sorumlu imamı" öğretmen A.K, emniyetteki ifadesinde 2002 yılında ilköğretim 8. sınıf öğrencilerinden derece yapacak olanları yetiştirmek üzere örgüt içinde görevlendirildiğini belirtti.
A.K, 2010-2012 yıllarında Balıkesir'de yapı içinde müdür yardımcısı olarak görev yaptığını, Bursa'da ikamet etmesine rağmen sorumluluk alanı Balıkesir'e istisnasız her hafta sonu gittiğini aktardı.
Dershanenin talimatıyla okullara giderek zeki öğrencileri seçtiğini anlatan A.K, kendisine "Erdinç" kod adının verildiğini ifade etti.
A.K, 2008 yılında Balıkesir'deki Zağnos Dershanesi'nde çalışırken FETÖ/PDY'nin askeri yapılanması içinde yer almaya başladığını, İzmir'de girdiği mülakatın ardından örgütün bu görevi kendisine verdiğini bildirdi.
"Mülakat yapılan dairede benim gibi çok şahıs vardı"
İzmir'deki mülakat aşaması hakkında da bilgi veren A.K, şunları kaydetti:
"Bu mülakat, örgütün asker, polis gibi birimlerinde görevlendirilecek sivillerin seçilmesi için yapılırdı. Örgüt tarafından asker ve polisle ilgilenen kişilere 'hususi işlerle ilgilenen kişiler' denir. İzmir'e giderken bana hususi işlerde görevlendirileceğim ima edilmişti. Mülakat için önce İzmir'deki Çankaya Körfez Dershanesi'ne gittim. Danışmadaki görevliye Balıkesir'den mülakat için geldiğimi söyledim. Bana dershanenin karşısındaki binanın 3'üncü veya 4'üncü katında bulunan daireyi tarif etti. Büro tarzındaki daireye gittim. Balıkesir'den geldiğimi söyledim. Beni bir odaya aldılar. İçeride 45 yaşlarında bir şahıs vardı. Beni tanımak için nerelerde okuduğumu, mezun olduktan sonra ne iş yaptığımı, nereli olduğumu, risaleleri ve Fetullah Gülen'i ne kadar okuduğumu sordu. Ben de bana sorulan soruları cevapladım.
Mülakat yapılan dairede benim gibi çok şahıs vardı. Daha sonra astsubay meslek yüksekokulundan mezun olup bakım okuluna gelen kursiyer öğrencilerle ilgileneceğim söylendi. 2008 yılında 5 kişilik kursiyer öğrencilerle ilgilendim."
Sorumlu olduğu kursiyerlerle evinde hafta sonları tek veya ikişerli sohbetler yaptığını aktaran A.K, "Bu sohbetler haricinde Fetullah Gülen'in vaaz kasetlerini dinletiyordum. Kursiyerler, Balıkesir'de yaklaşık 8-9 ay kalıyorlardı. Bu 8-9 ayın 3 ayında Isparta ve İstanbul'a mukavemet kursuna gidiyorlardı. Kursiyerlerin haziran ayında gideceği yerler belli olunca koordinasyonu sağlıyorduk." ifadelerini kullandı.
En önemli taraf "tedbir"
A.K, askerlerle görüşmenin en önemli tarafının tedbir olduğunu, bunun öğretmenlik veya diğer meslekler gibi olmadığını söyledi.
Hem kendi hem de görüştüğü askerlerin güvenliği açısından tedbire azami dikkat gösterdiğini dile getiren A.K, "FETÖ/PDY içerisinde faaliyet gösterenler örgütteki gizlilik ve ketumluk nedeniyle birbirlerini çok tanımazlar. Herhangi bir yapıda görev alan örgüt mensubu diğer yapıdakiyle irtibatlı değildir. Kendilerini gizlemek için her türlü takiyeye girerler. Dini duygularla kandırdıkları insanların kendi amaçları doğrultusunda çalışmasını sağlarlar." itirafında bulundu.
Sivas'ta görev yaptığı dönemlerde FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan eski Sivas Garnizon Komutanı Tuğgeneral Fatih Celaleddin Sağır'ın emir astsubayı olarak atanan A.H'yi kente getirmek üzere Hakkari'den aldığını da anlatan A.K, görüştüğü örgüt üyesi askerlerin telefon numarasını unutmamak için evinde bulunan kitapların sayfalarının köşelerine yazdığını belirtti.
A.K, gizli görüşme yapabilmek amacıyla "KİK" isimli program kullandığını, 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonraki tutuklama sürecinde tedirgin olduğu için 20 Temmuz'da programı sildiğini sözlerine ekledi. AA
0ºC
Ankara
