Karaman'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan araştırma görevlileri M.G. ve S.K, örgütün üniversitelerde nasıl yapılandığını anlattı.
M.G, ifadesinde, 2008 yılında Selçuk Üniversitesinde son sınıf öğrencisi iken Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu yurdundan ayrılıp, FETÖ'nün öğrenci evine yerleştiğini söyledi.
Eve gelen ortaokul öğrencilerini ders çalıştırdıklarını belirten M.G, mezun olunca ev abisine yüksek lisans yapmak istediğini söylediğini, bir süre sonra FETÖ'ye ait yurda geçtiklerini kaydetti.
Kamp yapılan yurtta Fetullah Gülen vaazları izletildiğini ifade eden M.G, burada yoğun bir program uygulandığını aktardı.
M.G, yurda yüksek lisans hakkında bilgi vermek üzere üst düzey "abiler"in geldiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Aralarında akademisyenler de vardı. Bunlar bizden sorumlu abilerdi. Bir gün bizlerle mülakat yaptılar. 'Seni şu ülkeye göndersek gider misin? Sevdiğin birisi olmasına rağmen onu bırakıp bizim istediğimiz birisiyle evlenir misin? Dershanemizde çalış desek çalışır mısın?' gibi sorular sordular. Bunların hepsine 'hayır' cevabı verince, il abisi kızarak 'sen zehirlenmişsin' dedi. Dışlanırım sanmıştım ama dışlanmadım."
"İlk lisansüstü örgüt evini kurmakla görevlendirildim"
Yüksek lisansın ardından Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesine (KMÜ) araştırma görevlisi olmak için başvurduğunu ifade eden M.G, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sınava 4 kişi başvurmuştu. Puanı benden yüksek olan kişi ve puanı en düşük olan kişi sınava girmedi. Sınav heyetinde cemaatçi olduğunu bildiğim kişiler vardı. Kazandım. İlk maaşımı burs adı altında istediler. Maddi durumum iyi olmadığı için vermedim. Konya'da lisansüstü denilen cemaat evinde kalmaya başladım. Konya'dan gelip gidiyordum. Karaman'dan bir isim verdiler. Gittiğim, yurtta benim gibi KMÜ'den araştırma görevlileri vardı. Karaman'da ilk lisansüstü örgüt evini kurmakla görevlendirildim. Bir evde araştırma görevlileriyle kalmaya başladık. Eve sürekli üniversiteden sorumlu biri geliyor, burs adı altında para istiyordu. Kurban bağışı, dergi ve gazete aboneliği, maaşımızın yüzde 15'ini istiyordu. Biz 50-100 lira gibi paralar veriyorduk. Birkaç defa kurban bağışı verdiğimi hatırlıyorum."
"Tüm bilgileri sorumlulara veriyorduk"
Birkaç kez Konya'da "abiler toplantısı"na da katıldığına işaret eden M.G, şunları söyledi:
"Toplantılarda Konya, Karaman, Kayseri, Nevşehir, Niğde ve Aksaray'dan lisansüstü sorumluları ile öğretim üyesi sorumluları vardı. Konya'daki toplantılarda görevli olduğumuz üniversitelerin çalışanlarının tüm bilgilerini sorumlulara veriyorduk. Bize illerde ne kadar öğrenci, kaç lisansüstü, öğretim görevlisi olduğu soruldu. 5 araştırma görevlisi olduğunu söyleyince, sayının yeterli olmadığı ve artırılması gerektiği ifade edildi. Karaman'da kadro açıldığında kendilerine iletmem istendi. Yurtta yapılan bir başka toplantıda da Ankara'dan gelen abiler, üniversitede çalışanların siyasi düşüncesi, dünya görüşü, özel hayatına ilişkin soru sorup, not aldı. Bu bilgilerin insanları fişlemek için toplandığını sonradan öğrendim."
M.G, "sorumlu abi"nin 2014 yılında, artık tedbir amacıyla telefonda çok fazla konuşmayacaklarını belirtmesi üzerine, görüşmeleri ByLock üzerinden yapmaya başladıkları bilgisini verdi.
"İlk maaşımın yarısını verdim"
KMÜ'de araştırma görevlisi olan S.K. de üniversite ve yüksek lisans eğitimi sırasında Konya'da FETÖ'nün ev ve yurtlarında kaldığını söyledi.
S.K, KMÜ'de 2013'de araştırma görevlisi olarak işe başladığına değinerek, "Karaman'da bir FETÖ evinde akademisyenler ile kaldım. İlk maaşımın yarısı olan bin 500 lirayı 'Cüneyt' kod adlı kişiye verdim. Daha sonra sorumlu abiye de aralıklarla himmet adı altında bir miktar para verdim." ifadelerine yer verdi.
ATM'ler evlerde arama yapıyordu
Konya'da üniversite sorumlularının geldiği toplantılara katıldığını, bu toplantılarda akademik personelin tayin, terfi ve istekleri, eleman bulma, eleman yerleştirme gibi konuların görüşüldüğünü belirten S.K, "Toplantılara, Arama Tarama Mesulu (ATM) görevlileri de katılırdı. ATM görevlileri, FETÖ mensuplarının evlerine habersiz giderek, arama yapar, bilgisayar ve telefonları inceler, örgüte ait kolayca ulaşılabilecek hayati bilgi ve belge bulursa, sorumluları cezalandırırdı." ifadelerini kullandı.
"HDP'ye oy verin" talimatı
S.K, örgütle ilişkisini 2015 yılı nisan veya mayısında kestiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Sebebi ise 7 Haziran seçimleri öncesi basına da yansıyan, cemaatin HDP'ye oy verilmesi talimatıdır. Enes kod adlı kişiye bunu sorduğumda, 'Her ilde ikinci büyük partinin destekleneceğini' söyledi. Yani AK Parti'nin karşısındaki güçlü partiyi ima etti. Ben de 'PKK'nın olduğu yolda ben yokum' diyerek, ilişkimi tamamen kestim. Bunun üzerine o kişi, 'başına bir şey gelmesini istemeyiz' diyerek, beni üstü kapalı tehdit etti."