Zeki öğrencileri 'sahabe' ve 'padişah' adlarıyla kodlamışlar
FETÖ'nün cemaat evlerinde bulunan öğrencilere, zeka durumuna bakılarak ileride verilecek görevdeki vasıflarına göre "sahabe" ya da "padişah" kod adlarının verildiği öğrenildi.
Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) cemaat evlerinde kalan bazı öğrenciler için, zeka durumuna bakılarak ileride verilecek hizmet görevindeki vasıflarına göre "sahabe" veya "padişah" kod adlarının kullanıldığı bildirildi.
Bir dönem örgütte çeşitli görevlerde bulunan F.G, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinde şüpheli olarak verdiği ifadesinde, derslerine yardımcı olduğu çocuklarla ilgili bildiklerini anlattı.
Üniversite sınavının ardından kendisinin değil, cemaatin istediği bölümü tercih ettiğini vurgulayan F.G, cemaat evlerine gelen öğrencilere matematik dersi vermeye başladığını belirtti.
Dersler karşılığında burs adı altında aylık para aldığını dile getiren F.G, bir yıl sonra dört kişilik çok zeki öğrenci grubuna ders vermesinin istendiğine dikkati çekti.
Zeki öğrencilere, cemaatin geleceği gözüyle bakılmış
Ders vermesi istenilen çocukların hepsinin ikinci bir kod ismi olduğuna işaret eden F.G, şu bilgileri verdi:
"Bunların kod isimleri 'Talha', 'Zübeyr', 'Enes', 'Musab' olan sahabe isimlerinden oluşuyordu. Fetullah Gülen cemaati yapılanmasındaki genel anlayışa göre, cemaat içerisinde faaliyet gösteren öğrenci evlerine katılan öğrencilere zeka durumuna bakılarak ileride verilecek hizmet görevindeki vasıflarına göre sahabe ya da Osmanlı padişahları 'Fatih', 'Yavuz' ve 'Murat' isimleri verilerek cemaatin geleceği gözüyle bakılırdı. Benim gibi bu çocuklara ders veren cemaat mensuplarına sürekli, 'Bu çocuklar özel yerlere hazırlanıyor, ona göre dikkat edin. Yanlarında küfür etmeyin, argo konuşmayın, yanlarında asla şort veya eşofmanla bulunmayın, çorapsız dahi çocukların karşısına çıkmayın' gibi uyarılarda bulunulurdu. Lise veya ortaokul öğrencileri bu evlerde kalması gerektiğinde gece yatarken bile pantolon ile yatmamız, yattığımız odanın ise ışığının sürekli açık tutularak bizim bu şekilde 'ibadet ediyor, kitap okuyor' havası içerisinde olmamız gerektiği söylenirdi."
Üst düzey kişilerin öğrencilerle muhattap olmadığını ifade eden F.G, tüm uyarı ve taleplerin kendi pozisyonundakilere söylendiğini kaydetti.Zeki öğrencileri 'sahabe' ve 'padişah' adlarıyla kodlamışlar
Konya'da yürütülen Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) cemaat evlerinde kalan bazı öğrenciler için, zeka durumuna bakılarak ileride verilecek hizmet görevindeki vasıflarına göre "sahabe" veya "padişah" kod adlarının kullanıldığı bildirildi.
Bir dönem örgütte çeşitli görevlerde bulunan F.G, İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinde şüpheli olarak verdiği ifadesinde, derslerine yardımcı olduğu çocuklarla ilgili bildiklerini anlattı.
Üniversite sınavının ardından kendisinin değil, cemaatin istediği bölümü tercih ettiğini vurgulayan F.G, cemaat evlerine gelen öğrencilere matematik dersi vermeye başladığını belirtti.
Dersler karşılığında burs adı altında aylık para aldığını dile getiren F.G, bir yıl sonra dört kişilik çok zeki öğrenci grubuna ders vermesinin istendiğine dikkati çekti.
Zeki öğrencilere, cemaatin geleceği gözüyle bakılmış
Ders vermesi istenilen çocukların hepsinin ikinci bir kod ismi olduğuna işaret eden F.G, şu bilgileri verdi:
"Bunların kod isimleri 'Talha', 'Zübeyr', 'Enes', 'Musab' olan sahabe isimlerinden oluşuyordu. Fetullah Gülen cemaati yapılanmasındaki genel anlayışa göre, cemaat içerisinde faaliyet gösteren öğrenci evlerine katılan öğrencilere zeka durumuna bakılarak ileride verilecek hizmet görevindeki vasıflarına göre sahabe ya da Osmanlı padişahları 'Fatih', 'Yavuz' ve 'Murat' isimleri verilerek cemaatin geleceği gözüyle bakılırdı. Benim gibi bu çocuklara ders veren cemaat mensuplarına sürekli, 'Bu çocuklar özel yerlere hazırlanıyor, ona göre dikkat edin. Yanlarında küfür etmeyin, argo konuşmayın, yanlarında asla şort veya eşofmanla bulunmayın, çorapsız dahi çocukların karşısına çıkmayın' gibi uyarılarda bulunulurdu. Lise veya ortaokul öğrencileri bu evlerde kalması gerektiğinde gece yatarken bile pantolon ile yatmamız, yattığımız odanın ise ışığının sürekli açık tutularak bizim bu şekilde 'ibadet ediyor, kitap okuyor' havası içerisinde olmamız gerektiği söylenirdi."
Üst düzey kişilerin öğrencilerle muhattap olmadığını ifade eden F.G, tüm uyarı ve taleplerin kendi pozisyonundakilere söylendiğini kaydetti.