Antalya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, haklarında dava açılan 49'u tutuklu, 7'si firari 78 eski emniyet müdürü, müdür yardımcısı ve polis memurunun yargılanmasına başlandı.
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinde, sanıkların fazla olması ve güvenlik önlemleri nedeniyle duruşma, ilk kez Bölge Adliye Mahkemesindeki 200 kişilik konferans salonunda yapıldı. Duruşmaya 49 tutuklu ve 22 tutuksuz sanık ile bunların yakınları ve avukatlar katıldı. Dosya kapsamında 7 sanığın firari olduğu ve haklarında yakalama kararı bulunduğu belirtildi.
Eski emniyet müdürü Murat Şahin, savunmasında, örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullanmadığını öne sürdü. Kendisine kumpas kurulduğunu iddia eden Şahin, okul hayatı dahil 27 yıl hizmet verdiğini, bunun 19 senesinde emniyet müdürü olarak görev yaptığını söyledi.
Mahkeme Başkanı Yücel Dağdelen'in "En son ne zaman telefon cihazını değiştirdin?" sorusuna Şahin, "ByLock yüklü olduğu iddia edilen telefonu yaklaşık 15 yıldır kullanıyorum. Telefon makinem darbe teşebbüsünden sonra kırıldı ve kullanılamaz hale geldiği için değiştirdim. Suçlamaları kabul etmiyorum." dedi.
"Telefonu çocuğum denize düşürdü"
Eski komiser Hicabi Demirel de havale ücreti alınmadığı için Bank Asyadan hesap açtırdığını ve bankadan evine gönderilen kredi kartının eşi tarafından kullanıldığını söyledi.
ByLock kullanmadığını savunan Demirel, "Darbe gecesi dinlenmeden çalıştım, darbe teşebbüsünden sonra telefonumu çocuğum denize düşürdü, bu nedenle arızalandı, servis çok fazla para isteyince telefonumu ikinci el bir telefonla değiştirdim. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.
Cüzdandan çıkan 1 dolar
Sanıklardan meslekten ihraç edilen polis memuru Yılmaz Şen ise ByLock programının adını ilk kez gözaltına alındığında emniyette duyduğunu ve böyle bir uygulama yüklemediğini iddia etti.
Mahkeme Başkanı Dağdelen'in cüzdanından çıkan 1 doları sorması üzerine Şen, "Amcamın oğlunun Mayıs 2016'da Almanya'da düğünü oldu, yeşil pasaport alarak bu düğüne katıldım. Bu 1 doların da düğünden kalma olduğunu düşünüyorum, çünkü düğünden sonra 1 doları kızım Züleyha Şen'e verdiğimi hatırlıyorum." yanıtını verdi.
Eski polis memuru Mehmet Ali Korkut da ByLock programını yüklemediğini ve 2010 yılında en düşük faiz veren banka olduğu için Bank Asyadan kredi çektiğini savundu.
Örgütün hiçbir yayınına abone olmadığını öne süren Korkut, "Benim Sızıntı dergisine herhangi bir aboneliğim yoktur. O dergileri çocuklarım hurdalıktan bulup eve getirmiş. Ayrıca evde bulunan dergi, 2016 yılında yaptığım boya badana sırasında yere sermek için kullandığım dergidir." diye konuştu.
ByLock'u bizzat kendim yükledim"
Eski emniyet müdürü Tunay Erdem ise 21 yıl özel hareket biriminde çalıştığını ve emniyet müdürü olarak da görev yaptığını bildirdi.
Yaklaşık 12 yıldır aynı hattı kullandığını anlatan Erdem, ByLock konusunda hakkındaki suçlamalarla ilgili şunları kaydetti:
"ByLock programını Mayıs 2014'te Apple Store isimli halka açık internet satış mağazasından bizzat kendim yükledim. O dönemde halka açıktı, herhangi bir şifre ya da flash bellekle yükleme gibi bir durum yoktu. Yaklaşık bir yıl bu programı kullandım. Programı 2015 yılı mayıs ayında sildim. Bu programın Türkçe versiyonunu iPhone'lara yüklenmediği için İngilizce versiyonunu yükledim. Bu programla meslektaşım olan eniştem İbrahim Korkmaz ile görüştüm, bunun dışında görüştüğüm biri olmadı. Eniştem İbrahim özel harekatçı olduğu için kendisiyle mesleki konuları görüştük. Darbe teşebbüsünün gerçekleştiği gece Antalya'daydım, Cizre'den yeni dönmüştüm. Genel müdürümüzün talimatıyla bir gün sonra Ankara'ya, daha sonra İstanbul'a geçtim. Darbe girişiminin 3. günü de açığa alındığımı öğrendim. Gözaltına alındığımda emniyet müdürü ve terörle mücadele şube müdürümüz benimle bizzat görüştüler, Bluetooth ile yüklenen bir programı olup olmadığını sordular. Ben de böyle bir program yüklemediğimi, Apple Store'dan böyle bir programın yüklenemeyeceğini söyledim."
Duruşma, diğer sanıkların dinlenmesiyle devam ediyor.