Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinde yapılanan Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensuplarına yönelik "anayasayı ihlal", "yasama organını engellemeye teşebbüs", "hükümete karşı isyan", "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından başlatılan soruşturma kapsamında Konya merkezli 8 ilde, haklarında gözaltı kararı verilen 54'ü üsteğmen 55 pilotun yakalanması için çalışmalar sürüyor.
Bu kapsamda aranan 4 kişinin daha yakalanmasıyla gözaltı sayısının 39'a çıktığı öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, alınan ifadelerde örgütün hava kuvvetlerindeki "abilik" sistemine ilişkin detaylara ulaşıldı.
Operasyonun önceki aşamasında gözaltına alınan şüpheli pilot üsteğmen ifadesinde, örgütün askeri öğrencilere tatil dönemlerinde kamp yaptırmasının amacının tamamen baskı ve kontrol için olduğunu anlattı.
Öğrencilerin bilgisayarlarına gizlice program yüklemişler
Yapılanmadan olmayan birisinin yurt dışında eğitim almasının çok düşük bir ihtimal olduğunu savunan itirafçı pilot, "Verilen isimlere göre bazı öğrencilerin bilgisayarlarına ceza almaları için bazı programlar yüklüyorlardı. Bu programları yüklemelerindeki amaç, öğrencilerin bilgisayarlarda ne yaptıklarını öğrenmekti." ifadelerini kullandı.
İtirafçı pilot, örgütün "abilik" sistemine ilişkin de şu bilgileri verdi:
"Askeri okul yıllarında abiler ile buluşmalara giderken kesinlikle görüşmenin yapılacağı eve girene kadar yan yana gelmiyorduk. Gerekmedikçe telefonla irtibata geçmiyorduk. Aynı abi ile buluşmaya üç arkadaş bile gitsek görüşme yapılacak eve ayrı ayrı gidiyorduk. Normal şartlarda abiler okul döneminde iki haftada bir olmak üzere hafta sonu bir gün buluşmaya gelmemizi istiyordu. Yine tedbir kuralları kapsamında bana kod isim vermişlerdi. Okul yıllarında görüşmeler genellikle daha önceden belirlenen bir yerde veya evde yapılıyordu. Telefonla irtibat sağlanması gerektiğinde ise abinin bize verdiği irtibat numarasını ya ezberlememiz ya da telefonumuza şifreli olarak kayıt etmemiz isteniyordu. Biz abiyi ararken kesinlikle ankesörlü veya sabit bir hattan kendisini arıyorduk. Kendisi de aynı şekilde bizi ankesörlü veya sabit bir hattan arıyordu. Öğrencilik yıllarında buluşma yaptığımız evler tahminime göre yine örgütten birisinin eviydi."
"Minibüse binince bile yan yana oturmuyorduk"
Başka bir itirafçı pilotun ise ifadesinde şöyle konuştuğu belirtildi:
"Abiler ile ilk buluştuğumuzda aracın içerisinde benim için getirdikleri kıyafetleri giydim ve üniformamı çıkarttım. İkinci buluşma için iki hafta sonra hafta sonu izninde abinin belirttiği yerde kendisiyle buluştum. Bana söylendiği gibi buluşmadan önce üzerime bir mağazadan aldığım elbiseleri giyerek gittim. Buluştuktan sonra minibüse bindik. Minibüse binince bile yan yana oturmadık. Evde ortaokul yıllarındaki gibi Fetullah Gülen kitapları okuma, videolarını izletme gibi konular yaptırdı. Buluşmalar bu şekilde devam etti. Hafta sonu izinlerimde arkadaşlarımla gezip eğlenmek istiyorum ancak buna müsaade edilmiyordu. Her buluşmamızda yaklaşık 5 saat vakit geçiriyorduk. Bildiğim kadarıyla abi bu evin anahtarını yapıya ait dershaneden alıyordu. Bu ev dershanede çalışan bir öğretmene ait olabilir."