Bolu Adliyesi'ndeki mahkeme salonlarının yeterli olmaması nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel olarak hazırlanan Belediye Nikah Salonu'nda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile yakınları katıldı.
Duruşma, tanıkların dinlenilmesiyle devam etti.
Tanık A.B, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı duruşmada, tutuksuz sanık eski Mudurnu İlçe Emniyet Müdürü H.B. ve tutuklu sanık Başkomiser Ünal Aydın hakkında bildiklerini anlattı.
Darbe girişiminin yaşandığı gün, sabah görev yaptığını anlatan A.B, "Akşam Bolu'ya gelmiştim. Darbe saatlerinde ilçe emniyet müdürlüğünden arandıktan sonra ilçeye hareket ettim. Saat 01.00 sıralarında emniyet müdürlüğüne ulaştım. Görevli polis arkadaşlar emniyet müdürlüğü önünde bekliyordu. O esnada kaymakamın geldiğini gördüm. Bir süre emniyet müdürü H.B. ile görüştüler." şeklinde konuştu.
A.B, kaymakamın emniyet müdürlüğünden ayrılmasının ardından Ünal Aydın'ın kendisi ile birkaç polis memurunu daha jandarma komutanlığında hareket olup olmadığının kontrolü için görevlendirdiğini ifade ederek, "Biz saat 05.00'e kadar jandarma önünde bekledik. Ben emniyet müdürü ve başkomiserin örgütü övücü sözlerine şahit olmadım. Darbe teşebbüsünün yaşanmasından memnuniyet duydukları ya da o esnada pasif bir davranış içinde olduklarını hissetmedim." dedi.
Duruşmaya SEGBİS ile katılan tanık İ.A. da tutuksuz sanık C.S. hakkında bilgi verdi.
Kendisinin 2012 yılında Diyarbakır'ın Silvan ilçesine atandığını aktaran İ.A, "Burada C.S. ile çalıştık. Atandığım sırada bu şahıs bana kalacak yerim olup olmadığını sorarak arkadaşlarının evinde kalmayı teklif etti. Kaldıkları yerin cemaat yeri olduğunu söylemedi ancak ben bunu hissettim. Bu nedenle teklifini kabul etmedim. O da çok fazla ısrar etmedi." diye konuştu.
İ.A, ilçede C.S'nin "emniyetin abisi" olduğu yönünde söylentiler olduğunu belirterek, "Ben şahsen böyle bir görevinin bulunup bulunmadığını bilmiyorum ve buna şahit olmadım ancak arkadaş çevrelerinde sohbet organize ettiği ve abi gibi davrandığı söyleniyordu. Bu konu hakkında başka bilgim yoktur." ifadesini kullandı.
"DEAŞ ile bağlantı varmış gibi bir algı yaratılmaya çalışıldı"
Duruşmaya SEGBİS ile katılan L.D. de tutuklu sanık Ünal Aydın ile çalışmadığını ancak Van'ın Edremit ilçesinde görev yaptığı dönemden kendisini tanıdığını anlatarak, "2014 yılında Edremit ilçesindeki AK Parti İlçe Başkanlığı binasına bir koli tişört konulmuştu. HDP temsilcileri bayramlaşma için buraya geldiğinde kapıdaki görevli polis memurunun oradan uzaklaştığını ve HDP'lilerin bunları görmesine vesile olduğunu biliyorum. Edremit'te AK Parti ile DEAŞ arasında bir bağlantı varmış gibi bir algı yaratılmaya çalışıldı. Bunun üzerine koliyi oraya bırakanlarla ve HDP'lilerin görmesini sağlayanlarla ilgili bir soruşturma açıldı. Ünal Aydın soruşturmayı engellemeye çalıştı. Bu nedenle bu şahsın örgüt üyesi olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu.
L.D, kendisinin o dönemde ilçede görev yapmadığını ancak konu hakkında bilgisi olduğunu söyleyerek, "Bahsettiğim soruşturma ile ilgili resmi kaynaklardan edindiğim bilgi yok ancak o dönem orada çalışan ve soruşturmada görevli M.Ç. bana Ünal Aydın'ın kendisine 'O işi karıştırma' diyerek tehdit ettiğini iletmişti." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyetinden söz alan Ünal Aydın ise tanığın ifadelerini kabul etmediğini belirterek, kendilerinin olayla ilgili soruşturma başlattığını ileri sürdü.
Duruşmaya, diğer tanıkların da dinlenilmesi için 28 Şubat'a ertelendi.
73 sanık yargılanıyor
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 77 sayfalık iddianamede, 30'u tutuklu, 2'si firari 73 sanığın "terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıldan 10'ar yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.