Bolu Adliyesi'ndeki mahkeme salonlarının yeterli olmaması nedeniyle Ağır Ceza Mahkemesince özel olarak hazırlanan Belediye Nikah Salonu'nda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, avukatları ile yakınları katıldı.
Duruşma, tanıkların dinlenilmesiyle devam etti.
Tanık Ö.E.K., kendisinin FETÖ/PDY mağduru olduğunu belirterek, daha 2007 yılında girdiği polislik sınavlarında başarılı olmasına rağmen mesleğe kabul edilmediğini belirtti.
"Mobing uygulandı"
Kardeşi ile başvurdukları ve başarılı olamadıkları sınavın paralel yapı tarafından maniple edildiğini öğrendikten sonra haklarını aramaya çalıştıklarını dile getiren Ö.E.K., "Söz konusu sınavlarda manipülasyon yapıldığının ortaya çıkması üzerine babam Emniyet Genel Müdürlüğü’ne dilekçe göndermişti. EGM bu konunun araştırılması için çalışmalar yapmış. Ben bu süre içinde daha sonra girdiğim sınavı kazanarak polis olmuştum ve çalışmaya başlamıştım. Babamın dilekçe vermesinden bir süre sonra bana mobing uygulanmaya başlandı. Ben bu mobingi babamın şikayetine bağlıyorum." dedi.
"Bazı emniyet personeli tarafından engellendim"
Ö.E.K., kendisine yönelik baskıları üstlerine anlatmak istemesine rağmen bunun, bazı emniyet personeli tarafından engellendiğini ileri sürerek, "Dönemin emniyet müdürü ile görüşmek istedim. Bu konu ile ilgili olarak personel şube müdürü olan M.T.Ç. ile görüşmem gerektiği söylendi. Kendisinin yanına gittiğimde 'Bugün görüş günü değil yarın gel.' diyerek benimle ilgilenmeyip başından savmıştı. Ben bunun malum yapıya dahil olduğu için yaptığını düşünüyorum." diye konuştu.
"Örgütü destekler davranışlar görmedim"
Tanık E.D. ise SEGBİS ile katıldığı duruşmada, eski Mudurnu emniyet müdürü ve ilçede görev yapan başkomiser ile ilgili beyanda bulundu.
Darbe girişiminin yaşandığı tarihte Mudurnu'da görevli olduğunu belirten E.D., "Darbe teşebbüsü öğrenilir öğrenilmez emniyete çağrılarak kendi çapımızda hazırlıklarımızı yaptık. Bir ara kaymakam beyin gelip emniyet müdürü ile görüştüğünü hatırlıyorum. Başkomiser Ü.A. ile emniyet Müdürü H.B.'nin asker gelirse çatışmayın direnmeyin ya da teslim olun şeklinde bir talimatını duymadım. Aynı şekilde terör örgütünü destekler hal ve davranışlarına tanık olmadım. Darbe teşebbüsünü öven bir tutum içinde oldukları izlenimi de edinmedim." şeklinde konuştu.
Duruşmaya SEGBİS ile katılan bir diğer tanık E.Ç. de tutuksuz sanık H.Y. hakkında bildiklerini anlattı.
Kendisinin 2001 yılında polis olarak İstanbul'da çalışmaya başladığını belirten E.Ç. "Lojmanda oturan ve isimlerini daha önce belirttiğim şahıslar ev ziyaretlerine gelmeye başladılar. Daha sonra bana bu ziyaretlerde cemaatten bahsettiler. Daha sonra lojmanda ailecek görüşmeye başladık. Bu görüşmelerde dini sohbetler yapılıp Fetullah Gülen kitapları okunuyordu. 2004 yılından sonra birlikte çalıştığımız arkadaşlarla dini sohbetler yapmaya başladık. Yılın sonuna doğru özel güvenlik şubesinde görev yapmaya başladım. Burada da aynı şubede çalıştığım arkadaşlarla sohbet yaptık. H.Y. isimli şahısla da burada sohbet yaptık." ifadesini kullandı.
E.Ç, yaptıkları sohbete imam ya da abi vasfında kimsenin katılmadığını belirterek, "Bunları organize edilen sohbetten çok kendi aramızda düzenlediğimiz sohbetlerdi. Ben 2005 yılından sonra H.Y. ile irtibat kurmadım. Bu sohbetlere devam edip etmediğini bilemiyorum. Ayrıca bu toplantılara seyrek katılım gösteriyordu." dedi.
Mahkeme heyeti, diğer tanıkların dinlenilmesi için duruşmayı 21 Mart'a erteledi.
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan 77 sayfalık iddianamede, 30'u tutuklu, 2'si firari 73 sanığın, "terör örgütüne üye olmak" suçundan 5 yıldan 10'ar yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Kaynak: AA