İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesince, Bakırköy Adliyesi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, 40'ı tutuklu 52 sanık katıldı.
Duruşmada savunması alınan tutuklu sanıklardan Murat Taşçı, tekstille uğraştığını, aylık kazancının 15 bin lira olduğunu belirterek, Bank Asya hesabında artış olmadığını öne sürdü.
Çoğunluğu yanında çalışan personelin birinci derece yakını olan 29 öğrenciye 6-7 yıldır burs verdiğini, Suriye için İHH'ya 26 bin lira yardım yaptığını, ihtiyaç sahibi ailelere gıda ve giyim dağıttığını ifade eden Taşçı, 15 Temmuz şehitlerine destek için düzenlenen kampanyalara katıldığını anlattı.
TMSF'ye devredilen Hisar Eğitim Turizm Sanayi Dış Ticaret AŞ. ile Fetih AŞ'ye ortaklığına dair Taşçı, "Karakterimden kaynaklı yardımsever bir insanım. Örgüt bu karakterimi kullanmış, beni kağıt üzerinde ortak yapmış" dedi.
Yardımları kesince tavır değişmiş
Ablası eşinden boşandığı için uyuşturucu problemi olan yeğeninin okulunda sorunlar yaşadığını, Hisar AŞ'ye bağlı koleje 2004'te yeğenini kaydettiğini anlatan Taşçı, şöyle devam etti:
"Çocuk harcanmasın diye koleje kaydettim. Evime öğretmenler geldi. Ne iş yaptığımı sordular. Levent isimli şahıs eğitim konusunda hassas, yardımsever olduğumu anlayınca bana musallat oldu. Yurtta kalan öğrenciler için gıda yardımı istedi. Ben de erzak yardımı yaptım, asla elden para vermedim. Bazı aylarda yurdun elektrik ve doğalgaz faturalarını ödedim. 2009-2010 arasında Levent ortadan kayboldu. Yanıma gelen muhasebeciler şirket evraklarını imzalamam gerektiği söylediler. Herhangi bir şirkete ortak olmadığımı söyledim. Levent'i kastederek arkadaşlar ortak yapmış, dediler. Sizin gibi hiçbir şeye tamah etmeyen, güvenebileceğimiz insanları ortak ediyoruz, dediler. Karşılık beklemeden bu konuda yardımcı olmamı isteyerek, sözleriyle beni ikna ettiler. Kandırıldığımı düşünüyorum. Sanırım yeğenimin kaydını yenilerken, okul evraklarını imza atarken 2006'da şirkete ortak yapmış olabilirler. Yine Fetih A.Ş'yi kurarken de beni kandırarak ortak yaptılar. Buna ortak olurken haberim vardı. Kağıt üzerinde sembolik bir ortaklığım var. 17-25 Aralık'tan sonra bu insanlara karşı düşüncem değişti. Ayılmak istediğimi söyledim. Levent 'Hüseyin abime sorayım' dedi. Yardımları kesince tavırları değişti. Levent yanıma gelirken arabada savcı bekliyor, vergi memurları var gibi sözlerle bana göz dağı vermeye çalıştı. 2015'in son aylarında ilk ve son kez genel kurula katıldım. Hisseleri almazsanız bir şarapçıya devredeceğim, dedim. Levent beni sürekli oyaladığı için genel kurula katıldım ve iki şirketteki hisseleri Ocak 2016'da devrettim."
Sanık Taşçı, 15 Temmuz'dan sonra Levent ve Hüseyin adlı kişiler hakkında araştırma yaptığını, gerçek adlarını öğrendiğini, savcılığa bildirdiğini ve suç duyurusu yaptığını belirterek, tahliyesini talep etti.
Altın Havacılık şirketinin sahiplerinden tutuklu sanık Abdurrahman Atilla Özlü, Bank Asya hesaplarının post makinelerinin bağlı olduğu hesaplar olduğunu belirterek, şirkette diğer bankalara ait post makinelerin de bulunduğunu söyledi.
Tutuklu sanık Cahit Eyüp Ateş de, ABD'de terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'le görüştüğü iddiasını reddederek, "Tekstille uğraşıyorum. İplik işleriyle ilgili Teksas'a gittim. ABD ziyaretim ticaret amaçlı" diye konuştu.
Sanıkların savunmalarının alınmasıyla devam eden duruşma, 4 gün sürecek.
55 sanığın hapsi isteniyor
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, aralarında iş adamlarının da yer aldığı 1'i firari 43'ü tutuklu 55 sanığın, FETÖ'nün okullarında ve bunlarla ilgili bazı şirketlerde hissedar ortak oldukları, şirketlerin yönetim kurullarında yer aldıkları, Bank Asya'da para artışlarının görüldüğü belirtiliyor.
Sanıklardan 4'ünün örgütün şifreli haberleşme programı ByLock kulladığı ifade edilen iddianamede, 55 sanığın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Kaynak: AA